Adaçayı, rosmarinik asit başta olmak üzere içerdiği “camfor” ve “carnosol” gibi bileşenler sayesinde, antioksidan ve antiinflamatuvar etkilere sahiptir. Bu sayede kronik inflamasyonun yani yangının, neden olduğu hastalıklara karşı korur. İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uzm. Dyt. Sinem Usuk, “Ayrıca adaçayının içerdiği “rosmarinik asit”in, kan şekeri kontrolü açısından olumlu etkileri olduğu bulunmuştur. Bu sayede tip 2 diyabetin tedavisinde etkilidir. İçerdiği K vitamini sayesinde kemik sağlığı için de faydalıdır” diyor. Uzm. Dyt. Sinem Usuk, “Adaçayı, kendine has aromasını veren ancak yüksek dozlarda tüketildiğinde toksik olan thujone adı verilen bir bileşik içerir. Uzun süre boyunca aşırı miktarda adaçayı çayı içmek veya bu bitkiyi başka şekillerde tüketmek; kalp problemlerine, kusmaya ve böbrek hasarına neden olabilir. Günde 3-7 gramdan fazla thujone tüketilmemelidir. Bununla birlikte, adaçayı çayı 4 bardak (1 litre) başına sadece 4-11 mg thujone içerir, bu nedenle günde birkaç bardak adaçayı, güvenli bir şekilde zehirlenme riski olmadan içilebilir” diye ekliyor.