BEDİR ACAR
Yaklaşık 3 aydır kapalı olan Devlet Tiyatroları 2 Temmuz’dan itibaren “Açık Hava Yaz Oyunları” ile perdelerini açıyor. Ankara Macunköy Yerleşkesi’nde açık havada kurulan sahne ve seyirci koltuklarıyla sanatseverleri selamlamaya hazırlanan Devlet Tiyatrolarının ilk oyunu “80 Günde Devr-i Alem” olacak.
İstanbul Devlet Tiyatrosunun eseri 2, 3 ve 4 Temmuz tarihlerinde sahnelenecek.
İstanbul’un ardından İzmir ve Antalya Devlet Tiyatroları da yine “Açık Hava Yaz Oyunları” kapsamında Ankara’da tiyatroseverlerle buluşmaya devam edecek.İzmir Devlet Tiyatrosu 9, 10 ve 11 Temmuz tarihlerinde “Türkiye Kayası” ile Antalya Devlet Tiyatrosu ise 23, 24 ve 25 Temmuz tarihlerinde “Buzlar Çözülmeden” adlı oyunla perdelerini açacak.
Biletleri ve program detaylarına www.devtiyatro.gov.tr adresinden, Sanat Cepte uygulamasından ulaşılabilen “Açık Hava Yaz Oyunları” çok sayıda oyunu Temmuz ve Ağustos ayları boyunca saat 21.00’de tiyatroseverlerle buluşturacak.
FATİH MEDRESESİ YENİDEN…
İstanbul’un fethi, peygamberimiz Hz. Muhammed tarafından şu hadisi şerifle müjdelenmişti: “İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, o ordu ne güzel ordudur.”
İstanbul’un Fatih’i Sultan Mehmed, tarih kitaplarının anlattığına göre yaşadığı devrin en önemli askeri dehası olmanın yanı sıra bilim, felsefe ve edebiyat alanında da köklü bir eğitim görmüştü.
Yunanca, Arapça, Latince, Farsça ve İbraniceyi kusursuz şekilde konuşuyordu.
15'inci yüzyılda, 19 yaşındayken devletin başına geçen Sultan Mehmed, İstanbul’u fetheden komutan olarak, sonsuza kadar, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük kumandan ve devlet adamlarından biri olarak tarihe geçti.
Fatih Sultan Mehmet bilime, eğitime öyle önem veriyordu ki fetihten sonra mümkün olan en kısa zamanda, Ayasofya'nın bitişiğinde, şehrin ilk medrese yapısı olan Ayasofya Fatih Medresesi hayata geçirildi. (1466).
Çeşitli afetler ve onarımlar geçiren medrese, 19. yüzyılda Sultan Abdülaziz döneminde yıktırıldı ve yine aynı dönemde Ayasofya batı cephesi hizasında yeniden yapıldı.
Yapı, 1924'te Öksüzler Yurdu olarak değerlendirilmeye başlanırken, 1935'te Ayasofya müze haline getirilince bütün müştemilatıyla birlikte İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğüne devredildi.
Bir süre daha Öksüzler Yurdu olarak kullanılan yapı, 1936'da harap olması ve kullanıma müsait olmaması sebebiyle yıkıldı.
2008 yılına gelindiğinde ise bölgede yürütülen kazı çalışmalarının ardından yeni adımlar atıldı.
Fatih’in emaneti bu kültür varlığının 1936'da yıkımından önceki mimari ve malzeme kullanımıyla birebir yeniden inşa edilme çalışmaları (Aralık 2017) başlatıldı.
Geçenlerde bölgede incelemelerde bulunan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ise ihya çalışmalarında sona yaklaşıldığı müjdesini verdi.
Hayırlara vesile olması temennisiyle…
TÜM YÖNLERİYLE KAVALALI
VakıfBank Kültür Yayınları’ndan (VBKY) iki önemli kitap okurla buluştu.
Kitaplardan ilki “Kavalalı Mehmed Ali: Osmanlı Valiliğinden Mısır Hükümdarlığına” adını taşıyor. Orta Doğu tarihçisi Prof. Dr. Khaled Fahmy tarafından kaleme alınan kitap, Türkçe’de ilk kez okura sunuluyor.
Kitapta, 43 yıllık hükümranlığı süresince Osmanlı ve İslam dünyasının tarihsel seyrine yön veren, 19. Yüzyılın etkin figürlerinden Kavalalı Mehmed Ali Paşa, reformlarından savaşlarına ve kişiliğine kadar her yönüyle inceleniyor.
Kimi doğu bilimcileri tarafından “Müslüman Napoléon” diye görülen Mehmed Ali Paşa Mısır, Osmanlı, Avrupa ve İslam tarihinde kalıcı etkilerde bulunmuş bir isimdi. Mehmed Ali Paşa, 1805’te 35 yaşındayken Osmanlı İmparatorluğu’nun en zengin vilayetlerinden birinin meşru valisi olarak görev almaya başlamıştı.
1840’lı yıllarda Paşa, bütün Osmanlı İmparatorluğu bünyesinde en uzun süre görevde bulunan, en kıdemli ve en güçlü memur konumunda oldu.
Kalemiyle zafer kazandı
VBKY’den çıkan bir diğer kitap ise “Oğlunun Kaleminden Ahmet Midhat Efendi ve Dönemi” adını taşıyor.
Kâmil Yazgıç, babasının yaşamını anlattığı kitapta, “En meşhur ordu kumandanlarının top ile tüfek ile kazandıkları muzafferiyeti, Ahmet Midhat kamış kalemi ile daha parlak bir surette kazanmış, vatanına en büyük hizmeti, yani okumak hevesini, maarif tohumunu ekmiştir” diyor.
Kitap, modern edebiyatımızın kurucularından gazeteci ve roman yazarı Ahmet Midhat Efendi’yi anekdotlar ve tarihi olaylar eşliğinde okura sunuyor. Eserin satış fiyatı 26 TL.