AKSAM.COM.TR
ABD ve Rusya'nın üst düzey diplomatları Ukrayna için bir "barış" planını görüşmek üzere Riyad'da masaya oturdu.
Bu görüşmenin kilit isimleri ABD için Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ve Trump'ın Orta Doğu özel temsilcisi Steve Witkoff'tu.
Rusya'yı ise Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Kremlin'in baş dış politika danışmanı Yuri Ushakov ve Rusya'nın egemen varlık fonunun başkanı Kirill Dmitriev temsil etti.
Özellikle Amerikan basınına yansıyan bilgilere göre; 4,5 saat süren görüşmede başlıca konular arasında Moskova ve Washington arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden tesis edilmesi, barış görüşmelerini ilerletmek üzere üst düzey bir müzakere ekibinin oluşturulması, ekonomik ve jeopolitik işbirliği, güvenlik garantileri ve bölgesel hususlar yer aldı.
Ancak görüşmelerde Ukrayna'daki barış süreci sırasında beklenmedik bir konu öne çıktı. O da Ukrayna'daki seçimlerdi.
Toplantı sona erdikten kısa bir süre sonra Ukrayna'daki seçimlerle ilgili söylentiler dolaşmaya başladı. Donald Trump, Zelenskiy'nin popülaritesinin %4'e düştüğüne dair bir açıklama yaptı ve Ukrayna'nın barış anlaşmasının bir parçası olarak seçimlere gitmesi gerektiğini belirtti.
Seçim söyleminin görüşmelerden sonra aniden ortaya çıkması tesadüf değil. Zelenskiy'nin önerilen barış anlaşmasını reddetmesi halinde Washington ve Moskova, Zelenskiy'yi müzakere edemeyeceğini ilan ederek tümüyle tartışma dışına itmeye çalışabilir ve yerine kendi şartlarında bir çözümü kabul etmeye daha istekli bir lider getirebilir.
Zelenskiy'nin geleceği
Mayıs 2024 itibariyle Zelenskiy'nin başkanlık dönemi resmen sona erdi.
Ancak savaşta uygulanan sıkıyönetim nedeniyle Ukrayna'da seçim yapılmadı ve Zelenskiy devlet başkanlığı görevine devam etti.
Zelenskiy'nin ABD-Rusya barış anlaşmasını reddetmesi halinde Washington ve Moskova bu durumu kullanarak Zelenskiy'yi artık Ukrayna'yı temsil etmeyen gayrimeşru bir lider ilan edebilir.
Nitekin ABD Başkanı Trump, savaşın sorumluluğunu Zelenskiy'e yükledi ve Zelenskiy'i bir "komedyen" olarak niteleyerek, "Ülkesini kazanamayacağı bir savaşa soktu ve bu konuda ABD'yi ikna etti" sözleri ile adeta aşağıladı.
Zelenskiy Trump-Putin barış anlaşmasını reddederse ne olacak?
Böyle bir durumda Trump ve Putin'in muhtemel bir sonraki adımı Ukrayna'da bir seçim tarihi üzerinde uzlaşmak olacak.
Moskova ve Washington, Ukrayna'nın bir barış anlaşması imzalamak için 'demokratik olarak seçilmiş' bir lidere ihtiyacı olduğunu savunabilir ve barış anlaşmasının gerçekleşmesi için böyle bir seçimin acilen yapılması çağrısında bulunabilir.
Ancak Ukrayna'da eğer seçimlere gidilirse, mesele sadece oylama olmayacak. Mesele iki tarafın da hangi aday üzerinde uzlaşacağı olacak.
Moskova ve Washington'un Zelenskiy'i eleştiren ve müzakerelere açık isimleri desteklemesi muhtemel.
Peki olası bir seçimde bu şartlara uyan isimler kimler?
İlk olarak akla gelen isim; ABD'ye yakınlığı ile bilinen ve son dönemde Zelenskiy'e karşı etkili bir eleştirmene dönüşen, Zelenskiy'nin eski danışmanı Oleksiy Arestovych olabilir.
Oleksiy Arestovych, daha önceki görevleri nedeniyle askeri istihbarat ve medya deneyimlerine sahip bir isim.
İkinci olarak ise Ukrayna'nın eski Parlamento Başkanı Dmytro Razumkov düşünülebilir. Zira bu isim de savaş sürecindeki eleştirilerinin ve yolsuzluklara dair açıklamalarının ardından Zelenskiy tarafından görevden alındı.
Diğer bir isim ise Viktor Medvedchuk olarak öne çıkabilir.
Geçmişininde Rusya yanlısı faaliyetler nedeniyle Zelenskiy tarafından dışlanan Medvedchuk, Ukrayna'da siyasi açıdan oy potansiyeline sahip bir isim olarak kabul ediliyor. Ancak bu isim, tam olarak bir Rusya yanlısı olarak tanımlandığı için ABD ve ve Batı direnişiyle karşılaşabilir.
Hedef tam olarak ne olacak?
Trump'ın ve ekibinin açıklamalarına bakıldığında, ABD'nin artık Ukrayna'nın NATO üyeliğine dair kapıları kapattığı ve savaşın halihazırdaki saha kazanımları üzerinden savaşın dondurulması gerektiğini düşündüğü aşikar.
Bu durumda yeni bir lider gelmesi konusundaki asıl hedef; Rus işgali altındaki toprakları tanıyan ve Ukrayna'ya NATO hedefi yerine ABD-Rusya ikili ilişkileri doğrultusunda bir güvenlik yaklaşımı getirecek bir lider olacak.
Bu sadece bir spekülasyon değil. Zira zaten hem Trump hem de Putin zaten Ukrayna'da seçim yapılması çağrısında bulundu.
Kiev'in Riyad görüşmelerine davet edilmemesi, aslında Ukrayna'nın değil, Zelenskiy'nin görüşmelerin dışında tutulması anlamına geliyordu.
Washington ve Moskova Ukrayna'nın geleceğine şu anda Ukrayna masada olmadan karar vermeye çalışıyor ve hem ABD Başkanı Trump hem de Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna üzerinden zafer ilan edecekleri bir plan üzerinde anlaşmak istiyor.
Zira böyle bir senaryoda; Trump savaşı bitiren ve Ukrayna'nın yeraltı kaynaklarından faydalanan bir lider olarak zafer ilan ederken, Putin ise Batı'ya karşı tek başına kafa tutan bir ülkenin lideri, ülkesine yeni topraklar kazandıran bir lider ve Ukrayna'yı NATO hedefinin dışına atan bir güç olarak zafer ilan edebilir.