Trump'ın “Riviera Planı” ve Ürdün ile Mısır

Dünya Trump'ın açıklamalarının ardından, Gazze'nin Orta Doğu'nun “Riviera”sı olma iddiasını tartışıyor.

görkem çelik

Trump Gazze planı hakkında oldukça iddialı konuştu ve Gazze'de yaşayan Filistinlilerin, Mısır ve Ürdün tarafından kabul edileceğine inandığını belirtti.

Trump bu açıklamayı yaptığı sırada, yanında duran Binyamin Netanyahu'nun bile şaşırdığı belliydi. Ancak bundan hoşnut olmadığı da söylenemez.

Buna karşılık, dünyanın dört bir yanındaki ABD düşmanları hatta çok sayıda müttefiki, Trump planı açıkladıktan sonra dehşete düştü.

Hamas planı "ırkçı" olarak nitelendirip uygulanmasını engelleme sözü verirken, Filistin Yönetimi de planı uluslararası hukukun ağır bir ihlali olarak nitelendirdi.

Trump'ın, Filistinliler için adres gösterdiği Ürdün ve Mısır da benzer şekilde öfkelendi.

Her ikisi de büyük miktarlarda ABD yardımı alıyor. Hatta bu iki ülke, 2023'te sırasıyla üçüncü ve dördüncü en büyük ABD yardımı alan ülkeler oldu. Bu da şüphesiz olarak Washington'un önemli bir baskı gücüne sahip olduğu anlamına geliyor.

ÜRDÜN VE MISIR

Ürdün 1946'da bağımsız bir devlet haline geldiğinde, İngilizlerin kurduğu Haşimi monarşisi tarafından yönetilen ve büyük ölçüde Filistinlilerden oluşan bir devletti.

Bugün her beş Ürdünlüden neredeyse biri Filistin kökenli ve iki milyondan fazla Filistinli mülteci bu ülkede yaşıyor. Ancak Ürdün'e göre, daha fazla Filistinliyi bünyesine katması, bir Haşimi devleti olarak varlığını sürdürmesini tehdit edebilir.

Diğer yandan zaten Sudan ve Suriye'deki gelişmelerden kaynaklı olarak zaten mülteci sorunu yaşanay Mısır'ın, Filistinli akını olması halinde daha da savunmasız kalacağı söylenebilir.

Washington Enstitüsü'nün bir yıl önce yaptığı bir ankete göre Mısırlıların %97'si Arap devletlerinin "Gazze'deki askeri harekatını protesto etmek için İsrail'le tüm diplomatik, siyasi, ekonomik ve diğer temasları derhal kesmesi" gerektiğini düşünüyordu.

Böyle bir durumda Sisi, İsrail ve ABD'nin Gazze'yi boşaltmasına yardım ederse halkının vereceği tepkiyi çok yüksek olabilir.

Mısır zaten enflasyon, dibe vuran para birimi ve yüklü miktarda borçla boğuşan ekonomik bir darboğaz içerisinde ve eğer çökerse, sadece bölge değil tüm dünya bunun sonuçlarına katlanacaktır.

TRUMP'IN PLANI UYGULANABİLİR Mİ?

Trump'ın Riviera planına duyulan öfke Filistin'in yakın komşularının ötesinde yankı buldu.

Suudi Arabistan Krallığı ile normalleşme hem Trump hem de Netanyahu yönetimlerinin uzun süredir devam eden bir hedefiydi. Ancak Trump'ın sözlerinden sonra Riyad, Filistin devleti olmadan İsrail ile diplomatik ilişki kurulmayacağını net bir şekilde ifade etti.

Ancak Trump'ın planı Riyad'a iki devletli bir çözümü açıkça desteklemekten başka bir alternatif bırakmadı. Netanyahu için bu söz konusu olmadığından, Trump istemeden de olsa normalleşmeyi daha da ulaşılmaz hale getirdi.

Diğer yandan, bu "planın" uluslararası hukukun ağır bir ihlali olacağı Trump için muhtemelen önemsiz.

Ancak Trump, Gazze'yi bir "rivieraya" dönüştürmeyi başarırsa, yerinden edilmiş milyonlarca Gazzelinin ne yapacağını düşünüyor?

Zira tüm dünya bunu ikinci bir Nakba olarak değerlendireceklerdir.

Politika olarak Trump'ın Gazze planı bir felaket olarak kendisini gösterebilir. Zira böyle bir planın uygulanma ihtimali, bölgedeki barış ihtimalinin tamamen yıkılmasına neden olacaktır.