HABER MERKEZİ
ABD Başkanı Donald Trump'ın ya da başka bir ABD başkanının Orta Doğu'ya daha önce hiç böyle geniş kapsamlı bir ziyareti olmamıştı.
Donald Trump ziyareti sırasında, Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı İsrail ile ilişkileri normalleştirerek İbrahim Anlaşmalarına katılmaya çağırarak, Riyad ile 142 milyar dolarlık bir silah anlaşması imzalayarak, BAE ile 1.2 trilyon dolarlık bir ekonomi anlaşması yaparak ve Suriye'ye uygulanan yaptırımları kaldırarak hem bölge ülkelerine hem de Çin'e büyük bir mesaj verdi.
Trump'ın ziyaretini farklı kılan şeylerin başında şüphesiz olarak, ABD'ye yapılacak yüz milyarlarca dolarlık yeni Orta Doğu yatırımlarına odaklanmasıydı.
Trump yaptığı anlaşmaların başarısının, son dönemde petrolden teknolojiye kadar çok sayıda başlıkta Körfez ülkeleriyle ilişkilerini geliştiren Çin'e bir mesaj olarak lanse etmeyi ihmal etmedi.
Gezi ve Ortadoğu'daki çatışmaların geleceği
Diğer yandan başta Gazze'deki İsrail işgali başta olmak üzere Orta Doğu'daki güvenlik tehditleri ve çatışmalar devam ediyor.
Gazze'deki savaş konusunda, bu hafta Amerikalı rehine Edan Alexander'ın serbest bırakılması ile, ABD ile Hamas arasında İsrail olmadan yapılan müzakereleri açığa çıkardı.
Ayrıca ABD ve İran heyetleri arasında, İran'ın nükleer silah potansiyelini müzakereler yoluyla dizginlemeye yönelik çabalar da devam ediyor.
Ancak Trump'ın gezisinin planlanmasında yer alan üst düzey yetkililer, Trump'ın gezisinde ezici bir çoğunlukla ekonomik anlaşmalar yapmaya odaklanıldığının altını çiziyor.
Yani görünen o ki Trump ve yönetimi, bölgenin süregelen sorunlarıyla boğuşmaktansa Körfez yatırımları ile ABD için çıkar sağlamayı önceliklemiş görünüyor.
Nitekim Trump, Riyad'da yaptığı sıra dışı konuşmasında; "Gözlerimizin önünde, yeni nesil liderler geçmişin kadim çatışmalarını ve yorgun bölünmelerini aşıyor ve Orta Doğu'nun kaosla değil ticaretle tanımlandığı, terörizm değil teknoloji ihraç ettiği, farklı uluslardan, dinlerden ve inançlardan insanların birbirlerini yok etmek için bombaladığı değil birlikte şehirler inşa ettiği bir gelecek kuruyor." ifadelerini kullandı.
Şüphesiz Körfez'in mali kaynaklarına talip olmak, aynı zamanda Trump yönetiminin Pekin'le süregelen ticari çekişmesinde ve teknoloji yarışında üstünlük sağlamak istemisi ile de ilgiliydi.
Pazartesi günü Çin ve ABD'nin daha ileri müzakereler için gümrük vergilerini doksan günlük bir dondurma sürecine götürmesi ve vergilerin ABD tarafından yüzde 145'ten yüzde 30'a, Çin tarafından ise yüzde 125'ten yüzde 10'a indirilmesi, tarafların başka alanlarda rekabeti artıracağının da sinyali olarak değerlendirilmişti.
Bu bağlamda, Trump'ın Körfez ziyaretindeki bakış açısının uzlaşı ve yatırıma yönlenmesi çok da şaşırtıcı olmadı.
Diğer başlıklar
Beyaz Saray ayrıca Suudi Arabistan ile yapılan ve Riyad'ın yapay zeka şirketi Humain'in önümüzdeki beş yıl içinde birkaç yüz bin gelişmiş Nvidia çipi kullanarak yapay zeka altyapısı kurma taahhüdünü içeren anlaşmaları da açıkladı.
Humain ve Amazon Web Services ayrıca, Riyad'ın küresel bir yapay zeka lideri olma yönündeki gelişen hedeflerinin bir parçası olarak, Suudi Arabistan'da türünün ilk örneği olan bir "Yapay Zeka Bölgesi" inşa etmek için stratejik bir ortaklığa beş milyar dolardan fazla yatırım yapmayı planladıklarını duyurdu.
ABD'nin bu hamlesi, BAE ve Suudi Arabistan'ın küresel yapay zeka silahlanma yarışında Çin ile değil ABD ile ortaklık kuracağını ve birlikte hareket edeceği varsayımlarını beraberinde getirdi.
Sonuç olarak Trump'ın Körfez turunun verdiği mesaj, Gazze, İran ve Pakistan-Hindistan çatışmalarına odaklanma yerine ekonomi, yapay zeka ve yatırım anlaşmalarına odaklandı ve küresel rekabette Trump yönetimindeki ABD'nin attığı yeni bir adım oldu.