Trump'ın değişen söylemleri: Rusya ve Ukrayna savaşı gerçekten bitirilebilir mi?

Putin, Kızıl Meydan'daki Lenin'in mezarı başında tarihe mi geçecek yoksa Trump Nobel Barış ödülü mü alacak? Bin gününü geride bırakan savaşta, tarafları ve dünyayı ne bekliyor? İşte tüm detaylar...

Dosya Haber

Donald Trump, Mayıs 2023'te CNN'e yaptığı bir konuşmada, seçildiği takdirde Ukrayna'daki savaşı tek bir günde sona erdireceğine söz verdi. Trump bu ilk iddiasının ardından seçim kampanyası boyunca da benzer iddialarını ortaya atmaya devam etti.

Ancak başkan seçildikten ve Time dergisi tarafından yılın insanı seçildikten sonra yaptığı ilk açıklamada; "Ortadoğu'daki savaşları bitirmek Rusya-Ukrayna savaşını bitirmekten daha kolay" ifadeleri ile kafaları karıştırdı.

Seçilmiş başkanın, tüm seçim süreci boyunca, Rusya ve Ukrayna'yı masaya oturtacak ve ateşkese zorlayacak zekaya sahip olduğunda ısrar etmesi ve TIME dergisine dün verdiği mülakatla birlikte, bu iddialı vaat artık anlamsız bir nakarat haline geldi.

Rusya'nın 2022'de geniş çaplı işgalini başlatmasından bu yana Ukrayna ve destekçileri, bunun zayıflık olarak görüleceğinden korktukları için müzakerelere ilgi duyduklarını belirtmekten çekiniyorlardı.

Ancak, Trump'ın yeniden seçilmesi, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy'e müzakerelere katılma konusunda daha fazla zorunluluk ortamı yaratıyor ve hatta başka seçeneği olmadığı bir ortamı ortaya çıkarıyor.

Nitekim Zelenskiy Kasım ayı sonunda Sky News'e verdiği bir röportajda müzakereye hazır olduğunu açık bir şekilde belirtti.

Ancak sahadaki koşullar bir anlaşma için henüz elverişli değil.

Zira savaşlar genellikle iki şekilde sona erer. Daha net ifade ile böyle bir masanın kurulması için bir taraf kazanır ya da bir çıkmaza girer.

Ukrayna'da ise iki taraf da zafere yakın görünmüyor, ancak savaş henüz sona gelindiğini de kabullenmiş değil.

Hatta çıkmazı daha da artıran bir gerçeklik var. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy de kazandığını düşünüyor.

Eğer Trump Ukrayna'ya yardımı kesmekle tehdit ederse ki bu çok olası, Putin işgalini sona erdirmek yerine savaşmaya devam etmek için daha da cesaretlenecektir. Zira, ilerleyen ordular rakibini zayıflatmak üzereyken nadiren savaşmayı bırakır.

Eğer Putin, Trump ve yeni ekibinin Kremlin'i yatıştırmaya çalıştığını hissederse, bu defa ise kozun kendisinde olduğu algısı ile masaya gelecektir.

Trump'ın kartları

Trump ve müttefiklerinin birçoğu, söylemlerinde ABD'nin Ukrayna'ya verdiği desteğe şüpheyle yaklaştıklarını uzun zamandır dile getiriyorlar.

Benzer bir şekilde; askeri uzmanlar da Kiev'i desteklemenin Amerikan mali kaynaklarını tükettiğini ve savaşı sona erdirmek için çok az şey yaptığını iddia ediyor.

Eğer Trump, bir barış anlaşması istiyorsa ve Ukrayna'nın masaya güçlü gelmesini istiyorsa, öncelikle Ukrayna'ya halihazırda onaylanmış olan askeri yardımın ulaştırılmasını hızlandırmalı ve ardından Rusya'nın Donbas'taki mevcut saldırısını durdurmak ve böylece savaş alanında bir çıkmaz yaratmak için daha fazla silah sağlama niyetinin sinyalini vermelidir.

Ayrıca Trump bu yaklaşımı güçlendirmek için Ukrayna'nın Rus tapraklarındaki Kusk'taki ilerleyişini destekleyebileceğine dair de sinyaller vermelidir.

Çünkü; sadece Putin değil savaş halinde bulunan tüm taraflar, toprak ele geçirme kapasitesine sahip olmadığında ciddi müzakerelere girecektir.

Yani ciddi müzakerelerin başlayabilmesi için ABD'nin, Putin'in Ukrayna'yı terk etmeyeceğini kabul etmesi gerekir.

Putin'i müzakereye ikna ettikten sonra Trump'ın Zelenskiy'i de savaşmayı bırakmaya ikna etmesi gerekiyor.

Bu önemli bir zorluk olacaktır zira bunu yapmak Ukrayna Devlet Başkanı'nın Rus askerleri tarafından işgal edilen tüm Ukrayna topraklarını özgürleştirme arayışından vazgeçmesini gerektirecektir.

Ancak demokratik yollarla seçilmiş hiçbir lider böyle bir tavizi kolay kolay vermez. Nitekim; geçtiğimiz ay Reuters tarafından yayınlanan bir anketin sonuçları; Ukraynalıların yüzde 88'in hala Ukrayna'nın savaşı kazanacağına inandığını gösteriyor.

Çıkmaz

Zelenskiy ve Ukrayna halkı Avrupa'yı koruma pahasına yürüttüklerini düşündükleri bu savaşın ardından kendileri için değerli bir sonuç elde etmeden barışa gönüllü olarak yanaşmayacaktır.

Ukrayna ve halkı için bunun en büyük karşılığı ise şüphesiz olarak NATO ve AB üyeliğidir.

NATO'ya derhal girebilmek, ülkelerinin büyük bir bölümünün Rus işgali altında kalmasına izin vermenin acı tavizini telafi etmeye yardımcı olacaktır.

Ve bu, Trump'ın Ukraynalıları savaşmayı bırakmaya ikna etmek için oynayabileceği tek kart olabilir.

Herkes için zafer olabilir mi?

Putin 2022'de Ukrayna'yı NATO'nun genişlemesini durdurmak için işgal etmedi. Ukrayna'nın NATO üyeliği 2022 öncesinde uzak bir hayaldi ve Brüksel, Kiev, Moskova ve Washington'daki herkes bunu biliyordu.

Putin'in işgalinin başka hedefleri de vardı.

Putin'in asıl hedefleri; Ukraynalıları ve Rusları tek bir Slav ulusu olarak birleştirmek ve Ukrayna'nın Batı yönelimli hükümetini devirerek Batı menşeili askeri unsurlardan ülkeyi askerden arındırmak istiyordu.

Nitekim; Finlandiya ve İsveç 2023 ve 2024 yıllarında NATO'ya katıldığında, Finlandiya, Rusya ile 900 km boyunca bir sınırı paylaşmasına rağmen Putin'in kılı bile kıpırdamadı.

Yani; Putin'in savaşı Ukrayna'yı NATO'dan uzaklaştırmak yerine daha da yakınlaştırdı.

Ancak Ruslar Ukrayna'nın ittifaka katılmasının Rusya'yı tehdit ettiği konusunda ısrar ederlerse ki edecekler, o zaman bu savaşın masada çözümünün olmadığı ilan edilebilir.

Tüm bu dengeler ışığında, Ukrayna'nın NATO'ya resmi olarak davet edildiği gün aynı zamanda Putin'in kariyerindeki en "haklı çıktığı" gün olacaktır.

Putin, Rus halkına ve dünyaya savaşının haklı olduğunu ilan edecektir.

Hatta Putin, Kızıl Meydan'da Lenin'in mezarı başında; Çin, İran ve Kuzey Kore liderleriyle birlikte bir zafer geçidi düzenleyebilir ve Rus tarih kitaplarında Büyük Petro, Büyük Katerina ve Stalin'in yanında Rus İmparatorluğu'nu koruyan kişi olarak yerini almak isteyebilir.

Tam tersi bir gerçeklik ise seçilmiş başkan Trump'a Nobel Barış ödülünü getirecektir.

Sonuç:

Geçtiğimiz günlerde ortaya çıkan ve Akşam Gazetesi'nde detaylı olarak yayınladığımız Kellog planı, Trump yönetiminde ABD'nin savaşı nasıl sona erdireceğine dair bir planın olduğunu ortaya koysa da, bütün bu dengeler, Trump'ın son TIME Dergisi açıklamaları ile de ispatlandığı üzere tek başına başarılı olamaz.

Donald Trump'ın gizli yol haritası: Ukrayna için 'Kellogg Planı'

Bütün bu dengeler ışığında, sonu gelmeyen bu savaşa dair dünyanın ve Trump'ın önünde artık tek bir seçenek var.

Savaşı dondurmak ve geleceğe odaklanmak.