Dosya Haber
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna'daki "özel askeri operasyonunu" başlattıktan üç yıl sonra keskin bir seçimle karşı karşıya.
Putin'in iddialarına göre, Rus kuvvetleri 2024'te Ukrayna'da en az 189 yerleşimi "özgürleştirdi" ve Batı hava savunmasının Rusya'nın en yeni füzesi karşısında hiçbir şansı yok. Halkta savaş yorgunluğu belirtileri görülse de Rusya bir şekilde üçüncü yılını doldurmak üzere olan savaşta ayakta kalmaya devam ediyor.
Ancak Rusya ve Putin, sert güç kullanırken yumuşak gücünü kaybetti ve Putin, Rus imparatorluğunu yeniden inşa etmeye çalışırken, eski toprakları üzerindeki Rus etkisini kaybediyor.
Putin Ukrayna saldırısı ile, Rusya'nın sınırları ile NATO arasındaki mesafeyi arttırmaya çalışırken, tam tersini yaptı gibi görünüyor. NATO ittifakı şimdi İsveç ve özellikle de Finlandiya'nın NATO üyesi olması ile birlikte artık daha büyük bir NATO komşusu olmuş durumda.
Artık Putin için daha büyük sorun gelecek.
BÜYÜK GÜÇ İDDİASI NASIL ÇÖKTÜ?
Ukrayna savaşına giden yıllarda Putin ve destekçileri, idealize edilmiş bir Rus devletinin geniş bir "Rus dünyası" üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olabileceği düşüncesiyle, arkaik Rus 3. Roma kavramını yeniden diriltti.
Sözde yeni imparatorluk o kadar güçlüydü ki bu bölgesel alanın çok dışındaki gelişmeleri de kontrol edebilirdi.
Ancak Ukrayna'daki savaşın tıkanması ve Beşar Esad liderliğindeki Suriye'nin Aralık ayında hızla çöküşünü bu düşüncenin gerçek olmadığını ortaya koydu.
Rusya'nın Suriye'ye müdahalesi yıllarca Putin rejiminin Sovyet selefleri gibi Kremlin'den binlerce kilometre uzaktaki ülkelerin kaderini nasıl belirleyebileceğini gösteren bir başarı öyküsü olarak sunuldu.
Suriye uzun zamandır Rusya'nın mesihvari yayılmacılığını meşrulaştırmak için kullanılıyordu ve Esad karşıtı gruplara karşı verilen mücadele Rusya'nın Ukrayna propagandası için bir şablon oluşturuyordu.
Ancak şimdi bu söylem tamamen çöktü ve Putin'in hedefleri yüksek oran sarsıldı.
Putin'in kayıpları Suriye ile de sınırlı değil. Bir zamanlar Rusya'nın Kafkasya'daki "stratejik ortağı" olan Ermenistan bile Rusya'nın etkisi altından neredeyse tamamen çıktı.
Gürcistan gibi "Rus uydusu" olarak görülen ülkeler de Putin için baş ağrısı haline geldi. Gürcistan'daki son seçimler sonrası ülkede oluşan orta Rusya'nın etkisini artırmış gürünürken, ülke içerisinde büyük bir kasou da teikledi ve Güristan vatandaşları arasında Rus karşıtlığını artırdı.
YENİ SOĞUK SAVAŞ VE BÖLÜNMÜŞ DÜNYA
Yayınlanan çeşitli uluslararası anketler, Rusların savaştan giderek daha fazla bıktığını ortaya koyuyor ve halkın genelinde yorgunluk belirtileri görülüyor.
Levada Center tarafından yapılan son anketler, Rus halkının en az yüzde 67'sinin savaşın bitmesi gerektiğini düşündüğünü ortaya koyuyor.
Diğer yandan Rusya 2022'den bu yana elde ettiği "yeni toprakları" elinde tutma ve savaşı başlatma hedefi olan "Ukrayna NATO'ya katılmamalı" hedefine ulaşmak zorunda.
Ankete göre bu koşullar yerine getirilirse, savaşın sona ermesi Rus halkının önemli bir bölümünü tatmin edecek ve bunu bir "zafer" olarak değerlendirecek.
Sonuç:
Geçtiğimiz üç yıl içinde Rusya, önceki yüzyıllarda etki alanını kabuşma hedeflerini kaybettiği gibi, Afrika ve Orta Asya'da rekabet halinde olduğu Çin ve İran gibi ülkelere de daha fazla bağımlı hale gelmeye başladı.
Şüphesiz uzun süren savaş nedeniyle Avrupa ülkeleri de büyük sıkıntılar içerisinde ve tarafların artık bir barışa ihtiyacı olduğu aşikar.
Bütün bu şartlar altında zayıflayan Rusya ve Avrupa'nın geldiği nokta, bir ateşkes anlaşmasının ardından dünyada yeni bir Soğuk Savaş dönemini ortaya çıkaracak.
Yeni Soğuk savaş döneminde ise dünya artık, çoğunlukla rasyonel iki süper güçten ziyade yükselen güçlerin dengeleri kurduğu bir dönemi yaşayacak.