Dosya Haber
Trump'ın ABD'nin Panama Kanalı'nın kontrolünü yeniden ele geçirmesinin zamanının geldiğini söylemesinin ardından, ABD'li Senatör Eric Schmitt, "Çin yetkililerini ve çıkarlarını sınır dışı etme ve Panama'nın kilit limanlarındaki Çin yönetimini sona erdirme" çağrısında bulunan bir karar tasarısı sundu.
Kararda ayrıca Panama hükümetine şu çağrılarda bulunuluyor:
1977'de imzalanan Tarafsızlık Anlaşması'nda tanımlandığı üzere Panama Kanalı'nın "daimi tarafsızlığına" olan bağlılığını yeniden teyit etmesi.
Balboa ve Cristobal limanları da dahil olmak üzere, Çin devlet teşebbüslerinin ya da Çin merkezli sözde özel kuruluşların stratejik altyapıyı yönetmesine izin veren anlaşmaları gözden geçirmesi ve feshetmesi.
Panama'nın egemenliğini sürdürme ve demokratik değerler ve karşılıklı saygı ile uyumlu ortaklıklar arayarak Batı Yarımküre'nin güvenliğini koruma taahhüdünü yeniden teyit etmek.
Tasarıda ayrıca, ABD hükümetinin Panama'nın kanal altyapısını modernize etmek için önemli yatırımlar yapması ve Çin tarafından finanse edilen projelere alternatifler sunması, kritik altyapısı üzerinde egemenlik kurmaya çalışan Panama'ya teknik, mali ve stratejik destek sağlaması ve Çin ile bağlantılı kuruluşlara olan bağımlılığını azaltması gerektiği belirtiliyor.
Son 20 yılda Çin, Latin Amerika ile ticaretini ve yatırımlarını önemli ölçüde arttırdı.
Birleşmiş Milletler 2024 yılı Latin Amerika raporunda Çin ve Latin Amerika ülkeleri arasındaki ticaret hacminin son yıllarda artarak 2025 yılında 489 milyar dolara ulaşacağını açıkladı. BM verilerine göre bu rakam 2002 yılında sadece 18 milyar dolardı.
'Geri alıyoruz!'
Trump daha önce yaptğı benzer açıklamalar gibi, yemin töreninde yaptığı açıklamada da Panama Kanalı'nın kontrolünü geri almak için askeri güç kullanma olasılığını göz ardı etmediğini belirtti.
Trump 20 Ocak'ta yaptığı konuşmada; "Panama Kanalı, ABD'nin daha önce bir proje için harcadığı paradan daha fazlasını harcaması ve Panama Kanalı'nın inşasında 38.000 kişinin hayatını kaybetmesinin ardından aptalca bir şekilde Panama'ya verildi. Ancak artık bu anlaşmanın amacı ve ruhu tamamen ihlal edilmiştir. Amerikan gemileri ciddi şekilde fazla ücretlendiriliyor ve hiçbir şekilde, hiçbir biçimde adil muamele görmüyor. Biz kanalı Çin'e vermedik. Panama'ya verdik ve artık geri alıyoruz." ifadelerini kullandı.
Panama Devlet Başkanı Jose Raul Mulino ise yaptığı açıklamada Panama'nın egemenliği ve bağımsızlığının pazarlık konusu yapılamayacağını ve Panama Kanalı'nın hiçbir gücün doğrudan ya da dolaylı kontrolü altında olmadığını söyledi.
Çin'in hamleleri ve Panama Kanalı'nın önemi
Çin ve Panama arasındaki diplomatik ilişkiler Haziran 2017'de Panama hükümetinin Tayvan ile yüzyıllık diplomatik bağlarını kesip Pekin'e yönelmesinin ardından başladı. Çin o tarihten bugüne kadar Panama ile 28 darklı diplomatik ve yatırım anlaşması imzaladı.
Hatta Çin medya kuruluşları Panama Kanalı'nın inşasında hayatını kaybedenlerin Çinli göçmenler olduğunu iddia etti. Örnek olarak South China Morning Post, 20 Ocak'ta yayınladığı bir makalede Panama'daki kanal ve demiryollarının inşası için binlerce Çinlinin hayatını kaybettiğini yazdı.
ABD Ulusal Arşivleri'ne göre ise, Panama Kanalı'nı inşa eden işgücü çoğunlukla Karayip Denizi'ndeki bir grup ada olan Batı Hint Adaları'ndan gelenlerden ve Amerikalılardan oluşuyor.
Panama Kanalı, 1999 yılında ABD ile yapılan anlaşmanın ardından tamamen Panama Cumhuriyeti'ne ait bir yatırım haline geldi.
Panama Kanalı, gemilerin Atlantik ve Pasifik Okyanusları arasında geçiş yapmak için kat etmeleri gereken mesafeyi azaltmak amacıyla inşa edildi.
Kanalın tamamlanmasından önce ABD'nin her iki yakasındaki en büyük iki liman arasında sefer yapan bir geminin Güney Amerika'nın en güney noktası olan Horn Burnu'nu dolaşması gerekiyordu ve bu yolculuk yaklaşık olarak iki ay sürüyordu. Bu süre kanal ilk yapıldığında 20 güne, daha sonra ise hem daha etkin gemilerin inşaası hem de kanalın genişletilmesi ile birlikte 10-12 güne kadar düştü.
Diğer yandan kanalın yürürlükte olması sadece zaman ve maliyetleri azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda ihtiyaç duyulan gemi sayısını da azaltıyor. Çünkü artık daha kısa transit süreleriyle gemiler daha fazla sefer yapabiliyor
Panama ve Amerika Birleşik Devletleri arasında imzalanan Panama Kanalı'nın Daimi Tarafsızlığı ve İşletilmesine İlişkin Antlaşma ABD'ye göre Kanal'ın daimi tarafsızlığını garanti altına alıyor. Ancak Panama ABD'nin müdahalelerini iç işlerine karışmak olarak nitelendiriyor.
Kanal trafiğinin yüzde 72'sini Amerikan kargo gemileri oluşturuyor. Böylece ABD kanal trafiğinde birinci sırada yer alıyor. Çin kargo gemileri ise trafiğin yüzde 22'sini oluşturarak ikinci sırada yer alıyor.
Ancak Çin'in özellikle 2018 yılından sonra Panama'da büyük ekonomik yatırımları var.
Kanal ayrıca sadece ticaret için değil, ABD'nin Çin ile olası bir askeri çatışması için de kritik önem taşıyor.
Ayrıca Panama dışında Latin Amerika ve Karayipler'den 22 ülkenin Çin'in Bir Kuşak ve Bir Yol girişiminin üyesi haline gelmesi kanalın önemini daha da artırıyor.
Trump'ın dönüşü ile ABD ve Çin daha da sertleşecek olan büyük bir ticaret savaşının eşiğindeyken ilk hesaplaşmanın Panama kanalı üzerinden yaşanması beklenebilir.