HABER MERKEZİ
ABD Başkanı Donald Trump'ın seçim propaganda süreci boyunca izlediği Rus politikası, Zelenskiy ile olaylı Oval Ofis görüşmesi ve neredeyse Rusya'nın tüm şartlarını kabul etmesine rağmen Putin'in hala bir ateşkes anlaşmasına onay vermemiş olması şüphesiz olarak atlantik dengelerinin kökten değişeceği bir geleceğin sinyallerini veriyor.
Dünyadaki çok sayıda uzman süreci NATO'nun sonu, ABD'nin Avrupa Komutanlığı görevini bırakacağı iddiası ve Avrupa'nın "NATO'da ABD'nin yerini alacak 5-10 yıllık bir plan" geliştirme çabalarıyla ilgili açıklamalarla spekülasyonlarla tanımladı.
Özetle; transatlantik ilişkilerdeki bu eşi benzeri görülmemiş çalkantının özünde, ABD'nin Rusya ile ilişkilerinde temel bir değişim gibi görünen Ukrayna ateşkes müzakerelerinin yankıları yatıyor.
Şu ana kadar müzakere sürecinin faydaları net bir şekilde Moskova'nın lehine oldu. Zira Trump yönetimi, Rusya'yı siyasi izolasyondan etkili bir şekilde çıkaracağına dair emareleri ortaya koyarken, Ukrayna'ya uyguladığı baskıya kıyasla bu müzakere sırasında Rusya'ya önemli ölçüde serbestlik tanıyacağını gösterdi.
Ancak, Kiev'in otuz günlük bir ateşkesi kabul ettiği son görüşmelere rağmen, Moskova'nın sadece Ukrayna'nın elektrik şebekesine saldırmaktan kaçınacağını açıkladı.
Bu da bu sürecin ne kadar çarpık hale geldiğini gösteriyor.
AVRUPA İÇİN NATO'NUN GELECEĞİ
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, Ukrayna savaşından sadece bir yıl önce kullandığı "NATO'nun beyin ölümü gerçekleşti" ifadesinden sonra, bir kez daha Avrupa'nın "stratejik özerklik" ihtiyacından bahsetmesi ve Almanya'nın yeni Başbakanı Friedrich Merz'in Avrupa'nın ABD'den bağımsız olma zamanının geldiğini ilan etmesi gibi gelişmeler çarpıcı olsa da, bunlar Avrupa'nın önemli başkentlerinde çözümü dair umut veren bir yol haritasının ortaya çıktığı anlamına gelmiyor.
Kısacası, Trump yönetiminin NATO sistemine yaşattığı şok karşısında Avrupalı en büyük müttefiklerin geleceklerinin artık Amerika'nın yanında olmadığına karar verme hızı, ittifakın geleceği için kötü bir işaret olarak kabul edilmiş durumda.
Eğer Washington transatlantik ilişkiler konusunda mevcut yörüngesinde ilerlemeye devam eder ve Brüksel, Berlin ve Paris de güvenlikleri söz konusu olduğunda ABD olmadan da yapabilecekleri gibi davranmaya devam ederlerse, mantıksal sonuç eninde sonunda NATO Karargahında ışıkların sönmesi ve ABD'nin Avrupa Komutanlığı'nın varlık nedenini kaybetmesi olacaktır.
Trump yönetimi izlediği kumarın yakın gelecekte , Ukrayna'daki savaş da dahil olmak üzere stres noktalarını ortadan kaldırmak için sadece Rusya ile ilişkileri iyileştirmekle ilgili değil, aynı zamanda da transanlantik ittifakın dinamiklerini değiştirmek olduğunun farkına varabilir.
Trump'ın stratejisinin temel amacı Moskova ile Pekin arasına biraz mesafe koymak gibi görünüyor; böylece Washington başarılı bir "Kissinger-in-reverse" stratejisi uygulayıp Rusya'yı Çin'den tamamen uzaklaştıramasa bile, en azından bu yaklaşım Putin'i Hint-Pasifik'te ABD-Çin çatışması durumunda Xi'yi desteklemekten alıkoyacaktır.
Rusya'nın Avrupa'ya yönelik hamlelerini sürdürebilmesi, Çin'in desteğinin devam etmesine bağlı ki bu destek olmadan Ukrayna'da yoluna devam etmesi pek mümkün görünmüyor.
Zira; Ukrayna'daki ateşkes müzakereleri nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, Rusya'nın ekonomik zayıflığı Çin ile aynı çizgide kalmasını zorunlu kılacak gibi görünüyor.
SONUÇ
Son tahlilde, Vladimir Putin için Ukrayna'daki savaşın sona erdirilmesine ilişkin devam eden müzakerelerin sonucu, Rusya'nın Avrupa'da ne kadar serbestlik elde edebileceği, yani ilk taleplerinden hangilerinin Trump yönetimi tarafından karşılanacağı veya reddedileceği ile ilgili olacak.
Buradaki bir diğer soru da Amerika'nın ulusal güvenlik stratejisinin bir dizi işlemsel anlaşmaya indirgenip indirgenemeyeceğidir.
Avrupa ülkelerine göre; ABD-Avrupa ittifakı, NATO'nun ve transatlantik ilişkilerin geleceğini belirleyecek olan son 80 yılın en zor dönemine girmiş durumda.
Aynı zamanda Berlin ve Paris başta olmak üzere Avrupa başkentleri, özellikle de Avrupa Komisyonu liderleri, ABD'den kopmuş bir Avrupa'nın geleceğine dair net planlarını artık ortaya koymak zorunda.
Atlantik'in her iki yakasında da NATO'nun yeni yapısı üzerinde çalışmasının vakti çoktan gelmiş görünüyor.