HABER MERKEZİ
İsrail'in yaklaşık bir hafta önce başlattığı İran saldırılarında, İran'ın nükleer programını ortadan kaldırma hedefine ulaşmak için, İran'ın önemli tesislerinden biri olan Fordow Nükleer Reaktörünü yok etmesi gerektiği belirtiliyor.
Fordow nükleer reaktörü, İran'da Kum bölgesi yakınlarındaki bir dağın derinliklerinde yer alıyor ve İran'ın nükleer zenginleştirme faaliyetlerinin önemli merkezlerinden biri olarak öne çıkıyor.
Uluslararası Atom Enerji kurumuna göre bu tesis, yaklaşık 54.000 metrekarelik bir alana sahip ve 3.000 santrifüj barındırıyor.
Tesisin sağlam yapısı ve yüzlerce metreden fazla olan yeraltı derinliği, İsrail'in, kısa vadede Fordow'u kendi başına yok edecek mühimmatlara sahip olmadığı ve ancak ABD B-2 bombardıman uçakları tarafından gerçekleştirilecek olan çok sayıda GBU-57 sığınak delici bomba ile etkisiz hale getirebileceğini gösteriyor.
ABD Başkanı Trump'ın Fordow'a saldırıp saldırmama konusunda seçenekleri değerlendirdiği bildirilirken, bu olası saldırının ise sadece bölge için değil küresel silahlanma yarşışı anlamında bir dönüm noktası olduğu düşünülüyor.
ABD Başkan Yardımcısı JD Vance ve ABD Başkanı Trump'ın son bir hafta içerisindeki; "İran nasla nükleer silah sahibi olamaz" açıklamalarına bakıldığında ise; Fordow nükleer üssünün "hedef olarak belirlenecek bir nokta" olduğu net bir şekilde görülüyor.
Öte yandan, böyle bir yeraltı tesisisinin sığınak delici GBU-57 gibi sadece ABD tarafından kullanılan mühimmatlar ile hedef alınabileceği gerçeği ise ABD'yi bölgede başka bir savaşa sürükleme potansiyelini artırıyor.
Kriz tırmanırken, Fordow nükleer tesisinin yok edilmesi bir Rubicon olarak da şekilleniyor.
Zira; GBU-57 tesisi tamamen yok edemeyebilir, bu nedenle Trump'ın kararı ne olursa olsun, Fordow nükleer silahların yayılmasının önlenmesi çabaları için bir zorluk olmaya devam edecektir.
Fordow nükleer tesisisni yok etmek, askeri uzmanlara göre için en az beş seçenek bulunmaktadır.
Bunların tümü, İran'ın nükleer programına farklı derecelerde etki edecek ve neredeyse hepsi, uluslararası tepkilerin benzersiz bir şekilde artmasına neden olacaktır.
Askeri uzmanlara göre; Fordow Nükleer Raktörün derinliklerine nüfuz edebilecek konvansiyonel mühimmatı olan tek ülke ABD. Bunu sağlayacak olan GBU-57, şu ana kadar hiçbir savaşta kullanılmadı ancak kapsamlı testlerde yüzde yüz başarıya ulaştı.
ABD'nin yaklaşık olarak 100'den fazla bu bombaya sahip olduğu düşünülüyor ve bu bomba, son derece hassas bir şekilde hedefi tekrar tekrar vurabilir.
Diğer yandan GBU-57'nin kullanımı birçok risk barındırıyor.
Her şeyden önce bu bomba ile yapılacak olan bir saldırı, tesisi tamamen yok edemeyebilir.
Zira; Fordow Nükleer Tesisis'nin kesin detaylarıi Uluslararası Atom Enerji kurumuna göre bile gizemini koruyor ve daha önce tesisi ziyaret eden Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi bile, İsrail'in saldırılarından sonra yerin yüzlerce metre altında ek tesisler olabileceğini belirtiyor.
Ayrıca ABD'nin doğrudan müdahalesi de başka bir kritik risk oluştuuyor.
İran'ın açıkça hedef almak ile tehdit ettiği bölgedeki ABD askerleri, büyükelçilikler ve bölgesel üsler, her ne kadar güvenli alanlar olarak tanımlansa da, ABD için büyük bir sorun haline gelebilir.
Ayrıca böyle bir müdahale, bölgedeki diğer önemli aktörlerin de sürece müdahil olmasını tetikleyerek, İran'ın ötesinde bir tırmanış ve artan güç seviyeleriyle büyük tırmanış tehdidi yaratabilir.
İsrail'in ABD'nin sahibi olduğu GBU-57 unsuru olmasa da, hedefe nüfuz etme kabiliyetine sahip GBU-28 ve BLU-109 gibi unsurlara ahip olduğunu bellirtmek gerekiyor.
Nitekim BLU-109, 2024 yılında gerçekleşen Lübnan'a yönelik saldırılarda İsrail tarafından kullanılmıştır.
GBU-28 veya BLU-109 kullanılarak yapılan tekil veya hatta sürekli İsrail saldırıları, yer üstündeki giriş veya çıkışları ve gömülü olsa datesisin havalandırma sistemlerini hedef alabilir.
Ancak şüphesiz olarak Fordow nükleer tesisini tamamen yok edemez.
İsrail, İran'ın nükleer programını geriletmek için sabotaj kullanma konusunda uzun ve nispeten başarılı bir geçmişe sahip.
Nitekim, uluslararası kayıtlara göre, İsrail'in Natanz nükleer tesisine yönelik 2010 Stuxnet siber saldırısı büyük oranda başarılı oldu.
2020 yılında ise İsrail, İran'ın önde gelen nükleer bilim adamlarından birisi olan Muhsin Fahrizade'yi öldürdü. Ancak İsrail bu suikastta rolünü hiçbir zaman doğrulamadı.
Bu noktada, İsrail'in Fordow Nükleer Tesisleri'ni yok etmek için alışılmadık yöntemler kullanabileceğine dair en az üç yol öne çıkıyor.
İlki, geçen hafta Natanz tesisini yok eden ve daha önce 2021'de aynı tesisi hedef almak için kullanılan elektrik kesintisi. İsrail bölgedeki elektirik tesislerini hedef alabilir.
Diğer seçenkler ise siber saldırı seçeneği ve İsrail'in geçtiğimiz hafta da uyguladığı iddia edilen bir sabotaj ihtimali olarak akıllara geliyor.
Hem İsrail hem de İran için ise son seçenek, diyaloga geri dönmek ve diplomasi yoluyla nükleer programı durdurmaya çalışmaktır.
Zira; diplomasiye geri dönüş, Rusya ve Çin dahil olmak üzere uluslararası toplumun çoğunluğu ve birçok ABD'li politika yapıcı için tercih edilen seçenek olmaya devam etmektedir.
Özetle, Fordow Nükleer Tesisleri'ni yok etmek için çoğu seçenek, nükleer silahların yayılmasının önlenmesi ile gerginliğin tırmanması ve nükleer sızıntı gibi çok sayıda sonucu beraberinde getirebilir.
Eğer ABD Başakanı Trump, Fordow nükleer tesislerine kararlı bir darbe vuracak saldırılar çağrısında bulunursa dünya yeni bir kaos için net bir şekilde hazır olmalıdır.