Çin'in Arktik Bölgesi'ndeki faaliyetleri ve sessizce inşaa ettiği deniz İpek Yolu!

Çin'in Arktik bölgesindeki faaliyetleri, sadece bölgesel değil, küresel bir stratejik dönüşüm sürecinin parçasıdır. Çin, sessiz bir şekilde deniz İpek Yolu'nu inşa ederken, bu bölgeyi küresel enerji ve ticaret yollarının yeni merkezi haline getirmeyi planlıyor. Bu da, Çin'in küresel güç olma yolunda attığı bir başka önemli adım olarak tarihe geçecektir.

Dosya Haber

Dünya Donald Trump'ın Grönland'ı "işgal edeceği" iddialarını konuşurken, Çin Rusya'nın yardımıyla Kuzey Buz Denizi'nde sessizce yeni bir deniz İpek Yolu inşa ediyor.

Çin Kominist Partisi geçtiğimiz yıl, "Arktik kaynaklarını yasal ve akılcı bir şekilde kullanma" planını özetleyen "Çin'in Arktik Politikası"nı yayınladı.

Çin'in Arktik Politikası'ndan ise şu hedeflere yer verildi.

Çin'in Arktik nakliye rotalarının geliştirilmesine yatırım yapması,

Petrol, gaz ve zengin mineral kaynaklarının aranması ve işletilmesi için çalışmaları hızlandırması,

Arktik bölgesinin ticari faaliyetler için kullanılmasına dair yatırımlar yapılması.

ARKTİK BÖLGESİ'NDE ÇİN

Çin uzun zamandır Kuzey Kutbu meselelerine müdahil olmaya çalışmaktadır. Ülke ilk olarak 1925 yılında Svalbard Antlaşması'na taraf olarak Arktik meselelerinde etkin olmaya başlamıştır.

Svalbard Anlaşması ilk olarak 1920 yılında 14 ülke tarafından imzalanmıştır. Anlaşma gereğince taraf ülkeler Kuzey Kutbu'nda bilimsel araştırma yapma hakkına sahiptir.

1925 yılında ise Çin, anlaşmaya taraf olarak Arktik bölgesinde faaliyetlere başlamıştır.

Svalbard Antlaşması, Çin'in Kuzey Kutbu'nda bilimsel araştırmalara başlaması için yasal zemin sağlamış ve bunun sonucunda 2004 yılında Çin, Norveç'in Svalbard kentinde ilk "Arktik araştırma istasyonu" olan Yellow River İstasyonu'nu kurmuştur.

O zamandan bu yana Çin, Kuzey Kutbu'nun keşfinde daha fazla çaba sarf etmiş, faaliyetlerin kapsamını genişletmiş ve diğer katılımcılarla işbirliğini derinleştirmiştir.

RUSYA VE ÇİN'İN BİRLEŞEN ARKTİK ÇIKARLARI

Çin, dünyanın tüm bölgelerinde stratejik bir dayanak noktası oluşturmak için ağırlıklı olarak ekonomik ve karma güç ve politik nüfuz kullanmaktadır. Rusya'nın da Ukrayna savaşı nedeniyle yaşadığı ekonomik kriz de Çin tarafından bu politikası kapsamında fırsata çevrilmiştir.

Rusya'nın 2022'de Ukrayna'yı işgal etmesi, Moskova'nın Arktik ikilemlerini yoğunlaştırırken, Çin'in de Rusya ile Arktik Bölgesi'nde iş birliğini güçlendirmesine neden olmuştur.

Çünkü Rusya'nın bölgedeki askeri varlığı Çin'e göre daha yoğun ve etkin konumdadır.

Kuzey Denizi Rotası'nın doğu girişinde, Rusya'nın Pasifik Filosu karargahı, Kuzey Denizi rotasının batı girişinde ise Rusya'nın nükleer güçle çalışan ve nükleer silahlı denizaltılarının çoğu konuşlandırılmıştır.

Eriyen deniz buzu ise rotayı ticaret için giderek daha uygulanabilir hale getirmektedir.

Tüm bu nedenlerle Çin; muhtemelen bölgede karşı karşıya olduğu güvenlik zorluklarını engellemek için Rusya'nın Arktik bölgesindeki askeri ve teknolojik yatırımlarını kullanmaya çalışmaktadır.

ÇİN'İN ARKTİK FAALİYETLERİ

Özellikle geçtiğimiz yedi yıl içinde Çin, Arktik politikalarını uygulama konusunda önemli adımlar attı.

Örneğin, 2023 yılının ikinci yarısında, Çinli bir şirket olan NewNew Shipping Line, Rusya ile yeni bir ortaklık kurarak Arktik Okyanusu üzerinden Asya ve Avrupa arasında konteyner gemisi seferleri başlattı.

Çin ayrıca geçtiğimiz temmuz ayında ise Şanghay'ı St Petersburg'a bağlayan yeni bir Arktik rotası başlattı.

Bu rota, Doğu Asya'dan Avrupa'ya Rus Arktik kıyı şeridi boyunca devam ediyor ve Malakka Boğazı ve Süveyş Kanalı üzerinden geçen geleneksel rotayı üçte bir oranında kısaltıyor.

Daha kısa bir yolculuk daha düşük maliyet anlamına geldiği için bu rota şüphesiz Çin için büyük bir avantaj oldu.

Geçtiğimiz yıl Kasım ayında da Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu ve Çin Ulaştırma Bakanlığı Arktik nakliye rotalarında ortak çalışmalar yürütmek için bir anlaşma imzaladı.

Her iki taraf da gemiciliğin geliştirilmesi, seyrüsefer güvenliği ve kutup gemisi teknolojisi ve inşası konularını görüşmeye devam etme kararı aldı.

SONUÇ

Gelinen noktada Arktik bölgesinde olmayan bir devlet olmasına rağmen Çin, Arktik bölgesinde önemli bir oyuncu haline geldi ve çeşitli Arktik ülkelerinde ve çevresinde ekonomik, bilimsel, kültürel, diplomatik ve askeri faaliyetlerini genişletti.

Eğer bir gün ABD Malakka Boğazı'nı askeri yollarla kapatmaya kalkışılırsa, Çin'in petrol tedariki başta olmak üzere bu ticari rota faaliyetleri ciddi bir sorunla karşı karşıya kalacaktır.

Yani Kuzey Deniz Rotası meselesi sadece ticaret meselesi değil uluslararası bir krizin habercisi niteliğindedir.