Dosya Haber
Kuzey Kore lideri Kim Jong Un geçtiğimiz aylarda Güney Kore olan askeri uzlaşı anlaşmalarını askıya alması ve Güney Kore'yi düşman devlet ilan ederek barışçıl yeniden birleşme tartışmalarına son vermesi, son olarak da Rusya ile gerçekleştirdiği askeri güvenlik anlaşması ile Rusya'ya asker göndermesi Kuzey Kore'yi yeniden dünya gündemine oturttu.
On yıllar boyunca Kuzey Kore'yi kontrol etmek ve nükleer programını dizginlemek için Washington'la birlikte çalıştıktan sonra Pekin ve Moskova, Kuzey Kore liderini kucaklamaya karar vererek onun yeni bir dokunulmazlıkla hareket etmesine izin vermiş görünüyor.
Tüm bu gelişmelerin ve Çin-Rusya ve Batı arasında artan gerilimin ışığında; yakın gelecekte dünyanın önünde Kuzey Kore krizi olacağı net bir şekilde görülüyor.
KUZEY KORE GERİ ADIM ATMAYACAK
Önümüzdeki günlerde Kuzey Kore'nin savunma, telekomünikasyon ve finans kurumlarına yönelik siber saldırılar gibi provokasyonlar dışında katı yakıtlı kıtalararası balistik füzesi Hwasong-18 gibi nükleer denemeleri hayata geçirmesi bekleniyor.
Ancak Kuzey Kore kılıç sallamanın ötesine geçip Güney Kore'ye karşı 2010 yılında bir Güney Kore donanma gemisini batırması ve Yeonpyeong adasını bombalaması gibi sınırlı da olsa gerçek bir askeri saldırı başlatabilir ve böyle bir saldırı hızla kontrolden çıkabilir.
Mevcut Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk-yeol, şahin bir isim olarak tanımlanıyor ve Kuzey Kore'nin herhangi bir saldırısına sert bir şekilde karşılık vereceğine söz verdi.
Eğer Yoon Kuzey Kore'nin adımlarına aynı şekilde karşılık verirse, yarımada kendini kısa sürede kimsenin, özellikle de ABD'nin istemediği bir çatışmanın içinde bulabilir.
Güney Kore müttefiki olarak ABD, Güney Kore'nin savunmasını üstlenmekle yükümlü ve bu durum da kaçınılmaz bir nükleer silahlı bir çatışmayı beraberinde getirebilir.
DAHA KÖTÜ ŞARTLAR!
Kuzey Kore son beş yıldır nükleer silah programını hızla genişletiyor.
Bir önceki dönem Trump ile yaptığı görüşmelerin sonuçsuz kalmasından bu yana Kim, ABD ile ciddi müzakere tekliflerini reddetti ve güçlü katı yakıtlı nükleer füzeler ve bir su altı nükleer silah sistemi de dahil olmak üzere nükleer savaş başlığı taşıyabilen yeni silahlar test etti.
Kuze Kore ayrıca ABD hava savunmasını delmek üzere tasarlanmış hipersonik füzeler ve Kim'e göre Güney Kore'nin başkentini "çökertebilecek" ve "askeri güçlerinin yapısını" yok edebilecek büyük bir çoklu fırlatma roket sistemi geliştiriyor.
Bu arada Kuzey Kore Kasım ayında bir askeri keşif uydusunu başarıyla fırlattı ve bu yıl yörüngeye birkaç uydu daha yerleştirme sözü verdi. Bu fırlatmalar Kuzey Kore'ye. Yarımadadaki ABD ve Güney Kore askeri faaliyetleri hakkında daha fazla gerçek zamanlı bilgi toplamasını sağlayacak.
Kuzey Kore ayrıca daha fazla nükleer silah yapabilmek için uranyum zenginleştirme kapasitesini arttırıyor. Son uydu görüntüleri, ülkenin Pyongyang yakınlarındaki şüpheli bir nükleer tesisi genişlettiğini gösteriyor. Bu arada, istihbarat raporları Punggye-ri sahasında yeraltı nükleer testlerine devam etmeye hazır olduğunu gösteriyor.
Kuzey Kore silahlanma çabalarını hızlandırırken, güney komşusuna yönelik retorik saldırılarını da tırmandırdı. Kim son zamanlarda Pyongyang'ın onlarca yıllık yeniden birleşme görüşmelerini tamamen terk etti ve bunun yerine Güney Kore'yi birincil düşmanı ilan etti.
Kuzey Kore'nin yeni dünya görüşüne göre, iki ülke artık herhangi bir akrabalığı paylaşmıyor ve Kuzey Kore, Güney Kore ile bir "askeri hesaplaşmaya" hazırlanıyor.
Diğer yandan Kim, Eylül 2023'ten bu yana Putin ile defalarca bir araya geldi ve o zamandan bu yana 3 askeri güvenlik anlaşması imzaladı. Kuzey Kore, Ukrayna'daki savaş için de asker göndererek savaşın dengelerini kökten etkiledi. Kuzey Kore'nin bu hamlesi karşılığında Rusya'dan teknoloji transferi yaptığı düşünülüyor.
Kim özellikle Kuzey Kore'nin nükleer programını ilerletecek katı yakıtlı füzelerin ve fırlatma araçlarının yapımında yardım istiyor. Rusya ayrıca Kuzey Kore'ye nükleer denizaltı ve denizaltından fırlatılan balistik füzeler konusunda da yardımcı olabilir ki bu alanlarda Rusya'nın önemli bir deneyimi var.
Bu işbirliği aynı zamanda Kuzey Kore'nin risk alma isteğini artırarak güney komşusuna saldırma ihtimalini de güçlendiriyor.
SONUÇ:
Kuzey Kore'nin özellikle son dört yıl içerisinde daha fazla izole olduğu düşünüldüğünde, olası bir tırmanış sırasında Washington'un çok az seçeneği var.
Biden yönetimi dört yıl boyunca, nükleer zenginleştirmenin dondurulması ya da yavaşlatılması gibi güven artırıcı müzakereler karşılığında yaptırımları gevşetmeyi teklif ederek Pyongyang'ı müzakere masasına geri çekmeye çağırdı.
Bu tür bir yaklaşım, ABD Başkanı John F. Kennedy ve Sovyet lideri Nikita Kruşçev tarafından imzalanan ve Soğuk Savaş'ın zirvesinde birçok nükleer denemeyi yasaklayan ve gerginliği bir nebze olsun azaltan 1963 Nükleer Deneme Yasağı Anlaşması'nı örnek alıyordu. Ancak başarılı olamadı.
Gelinen noktada gerçek şu ki, Trump'ın yeniden dönüşü de, özellikle Rusya ve Çin denkleminden kaynaklı olarak tırmanan gerilimi düşüremeyebilir.
Zira Kuzey Kore'nin Trump'ın bir önceki dönemine göre; Çin ve Rusya'dan aldığı destek sayesinde taviz vermek için daha az isteği olduğu net bir şekilde görülüyor.
Bu gerçek, Trump yönetimindeki ABD'nin Kuzey Kore'ye karşı caydırıcılığını güçlendirmeye devam etmekten başka seçeneği olmadığı anlamına geliyor.
Başka bir deyişle Biden'ın Kuzey Kore politikasını otomatik pilottan çıkarması ve Kim'i caydırmak için proaktif bir çaba başlatması gerekiyor.
Tüm bu dengeler ve gelişmeler, yaklaşan bir Kuzey Kore krizinin, yakın gelecekte dünya gündemine oturacağını ortaya koyuyor.