HABER MERKEZİ
Sergen Yalçın ile 2021'de kazanılan Süper Lig şampiyonluğunun ardından Beşiktaş taraftarları ve yönetim gelecek yıllar için çok daha iyi bir takım ve Avrupa'da başarı hedeflemişti. Yalçın'ın ikinci sezonunda ligde ve Avrupa'da alınan başarısız sonuçlar siyah beyazlılar için daha kötüye gidecek günlerin habercisi oldu.
Sergen Yalçın'ın ayrılığı sonrası gelen nice isimler Beşiktaş'a çare olmadı. Genç ve dinamik denilen Valerien Ismael, kulübe Avrupa'daki en başarılı yıllarını geçiren ve 2 şampiyonluk kazandıran Şenol Güneş, takımın efsanesi Rıza Çalımbay, EURO 2016 şampiyonu Fernando Santos, Hollanda, İskoçya'da şampiyonluklar kazanan Giovanni van Bronckhorst...
Kariyerlerinde onlarca başarısı bulunan bu isimlerin hiçbiri Beşiktaş'ın yaralarına merhem olamadı. Bu zaman diliminde siyah beyazlıların kulüp içinde yaşadığı problemler ve peş peşe gelen başkanlık seçimleri de teknik direktörlerin beklenen etkiyi oluşturamamasında rol oynadı. Peki ya göreve gelmesinin üzerinden henüz 1,5 ay geçen Ole Gunnar Solksjaer bu isimlerden neyi farklı yaptı? Sorun oynanan oyun muydu, futbolcuların mental durumu mu yoksa kulüp içi dinamikleri mi? Norveçlinin gelişi sonrası birçok soru cevap buldu.
İLK SINAV EN ZORUDUR
Beşiktaş'ta henüz alışma süresinde diyebileceğimiz teknik direktör Ole Gunnar Solksjaer'in siyah beyazlılara imza attığı 19 Ocak'tan itibaren takımda oluşturduğu olumlu etkiyi sahaya yansıtması uzun sürmedi. İlk sınavını UEFA Avrupa Ligi'nde oynanan oldukça zorlu bir Athletic Bilbao maçında veren 52 yaşındaki teknik adam belki kendisinin bile beklemediği ezici bir skorla, daha da önemlisi ezici bir oyunla sahadan 4-1 galip ayrıldı.
Solskjaer, bu galibiyet sonrası Beşiktaş'ın başında çıktığı 8 maçın 6'sını kazanmayı bildi. Norveçli, bu süreçteki tek mağlubiyetini ise Avrupa Ligi'nde Twente'ye karşı aldı.
OLE'NİN İLETİŞİM GÜCÜ
Beşiktaş'ta Ole Gunnar Solksjaer sonrası bir anda değişen olumlu hava oyunculara büyük ölçüde yansıdı. Futbol dünyasında teknik direktör değişikliğine giden takımlarla ilgili şöyle bir genel kanı vardır. "Futbolcular kendini göstermek için daha çok çalışır ve bu bir süre takıma olumlu yansır. Ancak bir süre sonra her şey eski haline döner." Ole, bu algıyı göreve geldiği günden bu yana aldığı başarılı sonuçlar ve futbolcularla kurduğu iyi iletişimle yıktı.
Solskjaer'in bu iletişim gücünün kanıtı ise gerek maç önü gerek maç sonrası röportajlarında siyah beyazlı futbolcuların Norveçli teknik adamın adını ağızlarından düşürmemesi durumu oldu. Takımın kaptanları Necip Uysal ve Mert Günok'un yanı sıra Milot Rashica, Joao Mario, Semih Kılıçsoy gibi isimler Ole'nin pozitifliğinden, iyi iletişimden sıklıkla övgüyle söz etti.
Nitekim Ole Gunnar Solksjaer'in göreve geldiğin güne kadar takımda en çok eleştirilen isimlerden olan Joao Mario, Arhur Masuaku ve Semih Kılıçsoy, son 1,5 aylık süreçte performanslarını yukarı çekmeyi başardılar. Bunun yanı sıra Rafa Silva, Gedson Fernandes gibi takımın yıldız isimleri ise Ole ile birlikte başka bir seviyeye çıktılar.
MANU ONU ARIYOR
Yıllardır Premier Lig'de ve Avrupa'da istediği başarıları elde edemeyen Manchester United, Alex Ferguson sonrası göreve gelen teknik direktörlerine sabır gösterdi, ancak sabrının meyvesini başarıyla alamadı. Kriz halinde diyebileceğimiz durumdaki İngiliz devini 2 sene çalıştıran Ole Gunnar Solksjaer, bu günlerde adeta mumla aranıyor.
Norveçli teknik adamın sonrasında göreve gelen Erik ten Hag, yıllarca sabredilmesine ve harcanan milyonlarca euroya karşın bir başarı elde edemedi. Takıma çare olması beklenen Ruben Amorim ise hali hazırda Manchester United'ı ligde tutma savaşı veriyor.
Ole Gunnar Solksjaer, Beşiktaş'ta yaptığının bir benzerini görevde olduğu dönemde Manchester United'da da yapmıştı. Norveçli hoca, takımın genç isimleri Marcus Rashford, Mason Greenwood gibi futbolcuları elit bir oyuncu haline getirmiş, futbol dünyasına kazandırmıştı. Nitekim Marcus Rashord, Ole'nin ayrılığı sonrası bir daha eski formuna ulaşamadı. Ara transfer döneminde altyapısından yetiştiği kulübe veda ederek Aston Villa'ya imza attı.
1,5 YILLIĞINA GELDİ
Son 3 yılda kulübe başkan ve teknik direktör dayanmıyor diyebileceğimiz duruma gelen Beşiktaş, sütten ağzı yanan kaşığı üfleyerek yer mantığıyla Ole Gunnar Solksjaer ile de uzun soluklu bir sözleşme imzalamadı. Siyah beyazlıların 52 yaşındaki Norveçli teknik adam ile yalnızca 1,5 yıllık kontratı bulunuyor. Bu 1,5 yıl içinde Beşiktaş-Ole Gunnar Solkjaer arasındaki birlikteliğin uzayıp uzamayacağı ise merakla bekleniyor.
KADERİ FARKLI MI OLACAK?
Sezona Giovanni van Bronckhorst ile başlayan Beşiktaş'ta Süper Kupa'da alınan görkemli Galatasaray galibiyeti sonrası da Hollandalı teknik adam ile işlerin yolunda gideceği ön görülmüştü. Bugün, Ole Gunnar Solksjaer için "oluştu" denilen pozitif hava o dönem Gio için de aynı yorumları getirmişti.
Akabinde kulüp içinde yaşanan sıkıntılı süreçlerle birlikte alınan başarısız sonuçlar, Hollandalı hocanın sonunu getirmişti. Nitekim, Gio'dan önce takımın başında olan Şenol Güneş, Burak Yılmaz, Rıza Çalımbay, Fernando Santos da bu sancılı durumdan nasibini almıştı.
Ole, Beşiktaş'ın yeniden sancılı bir süreçten geçmesi durumunda eski meslektaşlarının kaderini mi yaşayacak, yoksa 4 sezondur şampiyonluk yarışından erken kopan siyah beyazlıları bir kez daha zirveye taşıyabilecek mi?
Yeni bir yönetim ve yeni bir teknik direktörle yoluna şu an için emin adımlarla, gelecek adına taraftarına umut aşılayarak devam eden Beşiktaş'ta Ole Gunnar Solskajer'in kaderinin farklı ilerleyip ilerlemeyeceğine zaman içinde şahit olacağız.