Yusuf Özhan: Devletlerin uluslararası siyasette dostları yoktur

Türkiye'nin sistem değişikliği sürecini halka anlatmak için çalışmalar başlatan İleri Demokrasi Hareketi Derneği'nin İstanbul'daki panelinde önemli tespitler yapıldı.

İleri Demokrasi Hareketi Derneği'nin düzenlediği paneller serisine "Demokrasi Nedir" başlığı ile devam edildi. Moderatörlüğünü Yeni Şafak Gazetesi İnternet Yazı İşleri Müdürü Ersin Çelik'in yaptığı panele, Siyaset Bilimci Dr. Ali Aslan, SETA Vakfı Ekonomi Direktörü Dr. Sadık Ünay ve Es Medya Dijital Direktörü Yusuf Özhan konuşmacı olarak katıldı.

 
İstanbul'daki Eresin Otel'de gerçekleşen ve geniş bir katılımın olduğu panel, İleri Demokrasi Hareketi Derneği'nin Başkanı Doktor Şener Yediyıldız 'ın açılış konuşması ile başladı. Demokrasinin olmazsa olmaz bir yönetim biçimi olduğunu vurgulayan Yediyıldız, "Demokrasi olmasa 3 kişi bir araya gelemeyiz.17 yıl önce muhtar olamaz denilen Recep Tayyip Erdoğan bugün muhtar oldu. Yani Cumhurbaşkanı seçildi" diye konuştu.
 

"YÖNETİM ŞEKLİ DEMOKRASİ OLMADI"


 Demokrasinin birey ve toplum arasındaki ilişki üzerinden değerlendirilebileceğini belirten SETA Siyaset Araştırmacısı Dr. Ali Aslan, “Demokrasi, yöneten ile yönetilenin aynı olduğu, herkesin yönetme konumuna gelebileceği bir sistemdir. 1960'lardan günümüze kadar ülkemizde kısmi bir demokrasi uygulandı. Yöneticilerin seçilmesi demokrasiye uygun olsa da yönetim şekli olmadı. Asker, kırmızı çizgilerine müdahale olduğunu ileri sürerek yönetime el koyuyor ya da baskı altında tutuyordu. Günümüzde bu durumun değişerek demokrasinin sürekli bir şekilde ileri gittiğini görüyoruz" dedi.
 

"DARBELER EKONOMİK KRİZLER İLE OLGUNLAŞTIRILDI"


 SETA Ekonomi Direktörü Dr. Sadık Ünay ise Türkiye'deki mevcut sistemin dağınık bir yapıya sahip olduğunu ve devleti yöneten kurumların koordinasyonu için başkanlık sistemine geçilmesi gerektiğini kaydetti. Ünay, 27 Mayıs Darbesi'nde tarıma dayalı ekonomik sistemin sanayi odaklı bir stratejiye geçiş yaptığını belirterek “Tüm müdahale dönemlerinde ekonomik sistemde strateji değişiklikleri gerçekleştirilmek istenmiştir. Dış müdahaleler sonucu kabul ettirilmek istenen stratejiler kabul görmemişse, ekonomik kriz ve ardından oluşan kaos ortamı darbe ile sonuçlanır. Darbe ile istenilen ekonomik strateji, krizde pazarlık gücü zayıflamış ve demokrasi tartışması yapma imkanı kalmamış topluma kabul ettirilir" ifadelerini kullandı.
 
"DEVLETLEİN DOSTU YOKTUR"
 
Ortadoğu coğrafyasını en iyi bilen gazetecilerden, Es Medya Dijital Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Özhan, dış politikada muhatabın bir önemi olmadığını, ilişkilerin çıkarlar doğrultusunda şekillendiğini ve demokrasiye bir iç mesele olarak bakıldığını ifade söyledi. Özhan, ABD'nin Irak işgali döneminde uyguladığı politikaya ve Amerikan halkının tepkisizliğine dikkat çekerek şunları söyledi: "Devletlerin uluslararası siyasette dostları yoktur, her denklemde avantajlı konumda olmayı amaçlarlar. Savaşta düşman, barışta rakip mantığıyla strateji oluştururlar. Demokrasi, meşruiyeti şu çağda en hızlı sağlayan sistemdir ve toplum siz bir şey dayatmadan kabul eder. Devletlerin sürdürülebilirliği için demokrasinin ahlaki üstünlüğünü tesis etmek şarttır. ABD'nin Irak'ı işgalinde bulduğunu iddia ettiği finansman delillerinin sahte olduğu ve işkence ile elde edildiği ortaya çıkmasına rağmen kimse bu olaydan yargılanmadı ve özür dilemedi. ABD yetkilileri raporu kaybettiklerini söyleyerek bu olay ile ahlaki üstünlüğün sarsılmasını önlediler. ABD vatandaşı da devletimiz güvenliğimizi sağlıyor kanaatine ulaştı."

"Demirel 28 Şubat'ta 'demokrasi işliyor' derdi"
 
Yeni Şafak Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ersin Çelik ise, devletin vatandaşın özel hayatına müdahale ettiği 28 Şubat döneminde Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in 'demokrasi işliyor' söylemini hatırlatarak, “Türkiye'de ne zaman demokrasi işlese darbe yapılmıştır. Darbeye kapı aralayan ya da karşında durmayanlar ise demokrat görüntüsü vermiştir hep. Demokrasinin askıya aldığı dönemlerde ise ekonomi değişime uğramıştır. Güçlü bir ekonomi yönetim modelini şekillendirir. Türkiye geldiği güçlü demokrasi ve ekonomi seviyesi ile kalkışmaya varan hareketlerin karşısında durmuştur" dedi.