Yiğit Bulut: 200 yıl önce milletten çalınan bu devlet, tekrar halka iade edildi

Derin Analiz programında konuşan Yiğit Bulut, ''200 yıl önce milletten çalınan bu devlet, yeni sistemle birlikte tekrar halka iade edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın partisinin başına dönmesi halkla devletin kaynaşmasının son noktası oldu. Artık kendi içimizdeki kavgalarımızı bırakıp Türkiye'nin büyümesinde bir olma zamanı geldi.'' ifadelerine yer verdi.

1

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut, TRT Haber kanalında Hasan Kurtulmuş'un sunduğu Derin Analiz programında gündeme dair önemli yorumlar yaptı.

Bu ülkede seçilen bir Cumhurbaşkanının kendi partisinin başına dönebilmesinin vesayetin yıkılması anlamına geldiğini belirten Yiğit Bulut: "200 yıl önce bu milletten çalınan devlet, tekrar milletin oldu" dedi. 

Yiğit Bulut'un yaptığı açıklamaların satır başları şöyle;

200 yıllık bir esaretin ardından devlet tekrar milletin oldu. Cumhuriyetin kurulması antiemperyalist bir mücadeleydi fakat ilk 10 yıldan sonra Türkiye de hapsedildi. 1800'lerin başından beridir devam eden bu esaret ise devletin millete iade edilmesiyle sonuçlandı. Bu coğrafyanın özünden gelen, kendi sentezimiz olan bir modelle gerçek demokrasiye doğru adım atıldı. Nisan'daki halk oylamasına halkın "Evet" demesiyle birlikte 200 yıldır birilerinin İngiliz, Alman kaşığıyla yemeye alıştığı sistemi artık onlara "dur" diyecek şekilde durdurduk.

BU COĞRAFYAYA KENDİ ÖZÜMÜZDEN BİR SİSTEM GETİRDİK

Tarihe bakarsanız ister tanzimat deyin, ister ıslahat deyin hep batının isteğiyle aklıyla bu coğrafyaya bir şeyler getirilmeye çalışıldı. Bu sefer ise Cumhuriyet'in ilk 10 yılından aldığımız ruhla kendi özümüzden bir sistemi getirdik.

Bu ülkede insanlar bunu gördü: Devletle millet barışabiliyormuş. İnsanlara bunu gördü: 200 yıl önce bu devleti bu milletten çaldılar, şimdi ise iade edildi.  Osmanlı'nın son yüz yılında ve Cumhuriyetin ilk on yılından sonraki süreçte bu coğrafyada insanlara hep zulmettiler. Deveülasyonları darbeler takip etti. Yabancıların aklıyla düşünenler, onlara özenenler, onların kurduğu düzene parlamanter düzen dedi. Parlamenter düzen tam anlamıyla kurulabilseydi geçmişte yaşananların çoğu yaşanmazdı.

Ülkede koalisyon hükümetleri üreten bir sistemsel sorun vardı. Millet bu sorunu düzeltti ve ülkenin yönetilebilmesini sağlayan bir sistemsel düzen kuruldu.

BU YOLU EL ELE YÜRÜMEK ZORUNDAYIZ

Türkiye için yeni bir dönem başladı. İhanetin bedeli ayrı, ihanet edenler cezasını çekecek fakat bunun dışında geçmişte yaşadığımız ne varsa bir kenara bırakalım. Yüce Allah Türkiye'ye inanılmaz bir yol açtı. Cumhuriyet'in ve Osmanlı'nın başına örülen ne kadar çorap varsa hepsini yırttık attık. Biz bu yolu yürürken el ele vermek zorundayız. 200 yıldır bu coğrafyada kardeş kavgası, iç karışıklıklar çıkartıyorlar. Büyümemizin önünü kesiyorlar. Toplumun sosyolojik olarak gelişmesini engelliyorlar.

ŞİMDİ BİR OLMA ZAMANI

Şimdiye dek hep kendi içimizde tartıştık, hep kavga ettik ve sonu hep hüsran oldu. Fakirlik fukaralık, "sen şusun ben buyum" oldu. Projede, atılımda, katılımda Türkiye'nin büyümesinde bir olma zamanı artık.

CUHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN PARTİSİNİN BAŞINA DÖNMESİ HALKLA DEVLETİN KAYNAŞMASININ SON NOKTASI OLDU

15 Temmuz'da yaşanan hain işgal girişimi esnasında bu ülkenin insanları bir kez daha gördü ki düşman çok büyük ve içimizde. İnsanlar bunu düşündü: Düşünmeliyiz ve düşmanı yeniden tanımlamalıyız.

Devletin içinden FETÖ vb. terör örgütleri temizlendi, temizlenmeye de devam ediyor. Devletle millet yeniden bir araya geldi, kaynaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın partisinin başına gelmesi ise bu kaynaşmanın son noktası oldu.

STATÜKO BİTTİ, HERKESİN HER ANLAMDA ÖNÜ AÇILDI

Yeni sistemle birlikte statüko bitti, herkesin her anlamda önü açıldı. 1800'lerin başından beridir gayrımillileştirilen kurumlar millileşmeye başladı.

Başta TSK olmak üzere bütük kurumlar bunu görüyor ki Türkiye 200 yıllık bir süreci tamamladı, o süreci durdurdu ve kendi sentezinden yeni bir Türkiye'nin yolunu açtı.

TERÖR NEREDE OLURSA OLSUN AYNI TEPKİYİ VERMEK GEREKİYOR

"Terör Türkiye'de, bu coğrafyada kabul edilebilir fakat Avrupa'da kabul edilebilir mantığından" vazgeçmeleri gerekiyor. İnsana karşı şiddet hiçbir ülkede kabul edilemez. Patlayan her bomba tüm dünyanın canını yakıyor. Nerede olursa olsun bu saldırılara karşı aynı tepkiyi vermemiz gerekiyor.

TÜRKİYE ÜZERİNDE TERZİLİK YAPMA DÖNEMİ KAPANDI

Türkiye üzerinde kimsenin terzilik yapma hakkı da kapasitesi de yok artık. Bu millet kendi seçimi ve kendi iradesiyle sistemi şekillendirdi ve hayata geçirdi. Eskiden içerideki terziler, dışarıdaki terziler, uzantıları, terör örgütleri derken Türkiye'yi oradan oraya sallıyorlardı. Millet bunlara "artık yeter" dedi. Kaynak: star.com.tr