Dünyada her yıl on binlerce çocuk deprem, yangın, sel, tsunami gibi doğal afetler, kuraklık ve salgın hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor. Sadece doğa şartlarına bağlı değil bugün Filistin'de olduğu gibi emperyalizmin kol gezdiği bütün coğrafyalarda insan eliyle ortaya çıkan savaşlar, çatışmalar ve insani krizler en çok çocukları mağdur ediyor. Yeteri kadar tedbir alınmadığı için geleceğimiz olan milyonlarca çocuk yetim ve öksüz kalıyor. Korumasız kalan çocuklar çeşitli suç şebekelerinin hedefi haline gelerek organ ve fuhuş mafyaları, dilencilik şebekeleri ve savaş ağalarının elinde kaybolup gidiyor.
77 AKADEMİSYEN KAFA KAFAYA VERDİ
Yetim Vakfı olarak her yıl 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü münasebetiyle düzenlediğimiz etkinliklere bir yenisini daha ekliyoruz. Bu yıl insanlığın geleceği için çocuklarımızı devasa afetlerden korumanın hepimizin görevi olduğu bilinciyle "Afet ve Çocuk Çalıştayı" düzenliyoruz. Alanında uzman 77 akademisyen, STK yönetici/görevlisi ve aktivistin katılacağı dört ayrı komisyonda çocukları afetlerden korumanın önündeki engeller ve çözüm yollarını masaya yatıracağız.
Yetim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yılmaz'ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen çalıştayın açılış programına, Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir, İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Kızılay Genel Müdürü İbrahim Altan katıldı.
HER BEŞ ÇOCUKTAN BİRİ TEHLİKEDE
Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Yetim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yılmaz şunları söyledi: "Yaşadığımız dünyada 8 milyarlık insan topluluğunun 2,5 milyarını çocuklar oluşturuyor. Bu çocukların ise en az 1 milyarı yetim, öksüz ve sosyal yetim statüsünde bulunuyor. Dünya üzerinde her beş çocuktan biri savaş, çatışma ve felaketlerden etkilenen ülkelerden birinde yaşıyor. 1 milyar çocuk çok boyutlu yoksullukla yüz yüze. 200 milyonu aşkın çocuk çalışmak zorunda. Bir o kadarı sokakların insafına terk edilmiş durumda. Sayıları 80 milyona varan mültecilerin yarısını da yine çocuklar oluşturuyor. Sene içerisinde 2,5 milyon çocuk kaçırılıyor. Organ ve fuhuş mafyaları, uyuşturucu madde satıcıları, dilenci şebekeleri, savaş ağaları ve misyoner örgütler çocukları istismar ediyor. Filistin, Doğu Türkistan, Suriye, Arakan, Ukrayna, Etiyopya, Keşmir, Kongo, Yemen, Somali, Sudan ve daha birçok ülkenin çocukları ya silahların gölgesinde ya da silah altında ya zindanlarda ya da çocuk ve mülteci kamplarında açlık ve yoksulluk içerisinde hayata tutunmaya çalışıyor."
"AFETLERE KARŞI HAZIRLIKLI OLMAYIZ"
Çalıştay açılış programında yapılan akademik çalışmanın önemine dikkati çeken Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir şu ifadeleri kullandı: "Afetlere ve afet sonrasına hazırlıklı olmamız lazım. Bu samimi gayretin ve çalışmaların bereketini göreceğiz inşallah. Bizler belediye olarak iyilik yolunda adım atan bütün STK'larımızın sonuna kadar yanındayız. Doğal afetlerin fiziksel, sosyal ve ruhsal boyutları bütün detaylarıyla düşünülmüş olan Afet ve Çocuk Çalıştayı için Yetim Vakfı'na özellikle teşekkür ediyorum."
SAVAŞ DEPREMDEN DAHA KÖTÜ
Afet ve Çocuk Çalıştayı açılış programında konuşan İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Av. Fehmi Bülent Yıldırım "Depremde ilk günden itibaren çocuk cesetleri topladım. Her seferinde, her cesede dokunduğumda gözyaşlarımı tutamazdım. Alışamadım. Ama savaş depremden daha kötü. Deprem bir kere oluyor, savaşta sürekli bomba atılıyor. Şu anda Gazze'de yıkılan binaların sayısı 6 Şubat depreminde yıkılan binalarının iki katı. Zannediyorum ki dünya tarihinin en kara günlerini yaşıyoruz. Allah hepimizi affetsin" diye konuştu.
HAREKETE GEÇME VAKTİ
Çalıştay açılış programında çocuklar adına söz alan 12 yaşındaki Etiyopyalı Adil Habeşi akranları için dünyaya şu sözlerle seslendi: "Milyonlarca çocuk doğal afetlerde ve savaşlarda ailesini kaybetmiş durumda hayata tutunmaya çalışıyor. Dünyada; evleri yıkılan, okullarına gidemeyen, karnını doyuramayan birçok kardeşim var. Onlar için bir şeyler yapmamız lazım. Onlar bizden yardım bekliyor. Hepsinden önce Filistin'de zor günler yaşayan benim yaşımdaki çocukların yani kardeşlerimin başına gelen savaşa "dur" demeliyiz. Çünkü onlar top oynayıp uçurtma uçuracakları Gazze sokaklarında, diledikleri gibi koşturup eğlenemiyor. Ayrıca diğer çocukların da aynı duruma düşmemesi için önlemler almamız lazım. Doğal afetlerden, savaşlardan olumsuz etkilenen çocukların da tıpkı diğer çocuklar gibi hakları var. Onların da oyun oynamaya, okula gitmeye, ihtiyacı var. Huzurla, güvenle, sevgiyle yaşamaya hakkı var. Bizim artık onlar için harekete geçmemiz lazım. Bunun için buraya gelen büyüklerime teşekkür ediyorum."