Yeni devlet politikamız: Türkiye düşmanlığı

Almanya ‘Adil Öksüz’ notasının ardından ağzındaki baklayı çıkardı. Önce AB’ye ‘Gümrük Birliği'ni güncellemeyin”, sonra 'Hayırcıların bizden beklentisi var’ diyen Merkel yönetimi, Türkiye düşmanlığı için ‘Seçim değil, devlet politikamız” dedi.

1

Almanya Başbakanı Angela Merkel liderliğindeki hükümet tırmanan ‘Türkiye düşmanlığını’ kendilerine yeni devlet politikası yaptıklarını açıkladı. Geçtiğimiz ay Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel "Almanya'dan Türkiye'ye giden herkes risk altında" demişti. Önceki gün de Türkiye’de terörden tutuklu bulunan Alman ajanların serbest bırakılması taleplerine olumlu karşılık alamayan Merkel, “Bu noktada Türkiye ile AB arasındaki mevcut 'gümrük anlaşmasını' sürdürmek için ek çaba göstermeyeceğiz" dedi. Merkel hükümeti, 1 Temmuz’da AB Dönem Başkanlığını üstlenen Estonya ile temaslarında, Türkiye ile Gümrük Birliği’nin güncelleştirilmesi konusunun, "hiç bir şekilde gündeme alınmaması” yönünde beklentisini bizzat iletti. 

‘SEÇİMLERE DÖNÜK DEĞİL’ 

Ankara’ya yönelik politikasını gün geçtikçe Türkiye düşmanlığı üzerinden sertleştiren Merkel’in, Ankara'ya karşı Brüksel ve AB başkentleri nezdinde girişimlerde bulunduğu öğrenildi. Alman hükümetinin yeni Türkiye politikasını ‘devlet politikası’ olarak nitelendiren, yalnızca seçimlere dönük bir hamle olmadığına işaret eden Alman yetkililer, Türkiye’de bu yöndeki algının yanlış olduğunun da altını çizdi. Alman hükümetinin bu yeni pozisyonu konusunda yalnızca AB Dönem Başkanlığı ile değil, diğer AB başkentleriyle de eşzamanlı görüşmeler yaptığı ve destek istediği öğrenildi. 

‘HAYIR’CILAR BEKLİYORMUŞ! 

16 Nisan'ı da siyasi malzeme yapan Merkel, ‘hayır’ diyenlerin kendisinden beklentisini olduğunu öne sürdü: Türkiye, sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümetten ibaret değil. Neredeyse yüzde 50'si ‘Hayır' dedi. Onların da bizden beklentisinin var. Sert pazarlıkları sürdürmemiz, yanlış uzlaşmaya girmememiz lazım. Biz bizden umutlanan ve bizimle diyalog isteyen bu yüzde 50'ye yanlış sinyal de vermemeliyiz.   

AJANLARI BIRAKIN İLİŞKİLERİMİZ DÜZELSİN!

Türkiye’de terörden tutuklu bulunan, aralarında gazeteci ve insan hakları aktivistleri adı altında ajanların da bulunduğu Alman vatandaşları serbest bırakılmadan bir normalleşmenin olamayacağını belirten Alman yetkililer yine onca PKK ve FETÖ’cülere kucak açmamış gibi demokrasi, insan hakları ve basın özgürlüğü gibi alanlarda Türkiye’nin adım atmasını beklediklerini ifade etti.