“Vira bismillah” heyecanı! Balık bol ama maliyet yüksek

Yarın sona erecek olan av yasağıyla birlikte balıkçılar “Vira bismillah” deyip, ağlarını denize atacak. Palamut ve lüferdeki bolluk nedeniyle yüksek maliyet artışları, vatandaşa yansımayacak.

BÜLENT ŞANLIKAN

Ağların bakımları tamamlandı, tekneler onarıldı "vira bismillah" demek için geri sayım başladı. Yarın kalkacak olan av yasağıyla birlikte balıkçılar, Akdeniz'in dışında ağlarını denize atabilecek. Akdeniz'de ise 15 Eylül itibarıyle balık av sezonu başlayacak. Av sezonunun başlamasıyla birlikte balık fiyatlarında da düşüş yaşanacak. Bu yıl yüksek maliyet artışlarına dikkat çeken uzmanlar palamut ve lüfer bolluğu nedeniyle vatandaşın fiyat artışlarından çok etkilenmeyeceği kanaatinde. Balıkçılar göre ise vatandaş balığa doyacak.

BALIKÇININ DA GİDERLERİ ARTTI

Bu yıl av sezonunun bereketli geçeceğini belirten İstanbul Su Ürünleri Komisyoncuları Dernek (İSKOMDER) Başkanı Metin Akçay "Marmara Denizi'nde hamsi, Karadeniz de ise palamut bol miktarda görünüyor. Bu yıl yine lüfer de bekliyoruz. Denizlerdeki teknelerin kullandığı mazot miktarları çok aşırı. Büyük ölçekli teknemizde vardiyalı olarak 40 ila 50 kişiyle çalışıyor. Personel giderleri ve mazot fiyatının aşırı artışı dünya genelinde olduğu gibi fiyatlara da yansıyacaktır" dedi.

PALAMUT İLE LÜFER ÇOK

Palamutun bu yıl bol olacağını vurgulayan Akçay, "Lüfer de bu yıl bol. Türk halkı daha çok palamut, istavrit, lüfer, hamsi gibi ön plandaki balıkları tüketiyor. Bu balıklarda geçtiğimiz yıla oranla çok büyük bir fiyat artışı beklemiyoruz. Geçtiğimiz yıl 20 ila 40 arasında oynuyordu. Bu yıl da 40 ila 60 arasında oynayabilir. Palamutun fiyatı 50 ila 100 TL arasında oynayacaktır" ifadelerini kullandı.

Türkiye'de balık fiyatlarının günlük değiştiğini söyleyen İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi'nden Doç. Dr. Taner Yıldız, "Bizim balıkçılık yönetimimizdeki sıkıntı tüm paydaşları bir araya getirmemizden kaynaklanıyor. Bazı kararları karada toplantılarda alıyoruz. Denizi görmeden denizi bilmeden balıkçılık ile ilgili kararlar alıyoruz. Balıkçılık çok maharet ve işinizi çok iyi bilmeniz gereken bir konu. Balıkçının, satıcının, alıcının, perakendecinin kısacası tüm paydaşların aynı masada bulunması gerekiyor. Balık tarımsal bir sektör değil. Karadaki gibi bu sene buğday olmadı şeklinde değil, denizel kaynaklarda ise durum farklı. Mevcut bir kaynak var. Bu kaynağı korumazsanız devamlılığı yok. Balıkçılık yönetimimizde hâlâ kota yok. Balıkçılar istediği kadar avlayabiliyorlar."

HAMSİDE KÜRESEL ISINMA TEHDİDİ

Denizler için küresel ısınmanın avantaj ve dezavantajlarından bahseden Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Göktuğ Dalgıç, "Özellikle su kolonunu kullanan balıklar, suların sıcak olduğu bölgelerden soğuk olduğu bölgelere doğru göç ediyorlar. Karadeniz sularının ısınmasıyla balıklar, kışlama göçü ihtiyacı duymayabilir. Göç olmayınca daha az miktarda hamsinin kuzeybatı kıyılarından Türkiye kıyılarına doğru inebileceğini öngörüyoruz" ifadelerini kullandı. Balıkçılar da palamudun çok olduğu yıllarda hamsinin az olduğunu söyledi.