Akşam - 15 TEMMUZ
15 Temmuz işgal girişimi gecesi meydanlara inenler arasında Yeni Şafak gazetesinin foto muhabiri Mustafa Cambaz da vardı. Kendisi Batı Trakya Türklerindendi. Yunan politikalarına karşı idealist bir mücadele veren Cambaz, "Yunan'a askerlik yapmam!" diyerek Gümülcine'deki köyünü terk edip asker kaçağı olarak İstanbul'a geldi. Cambaz, tam bir İstanbul aşığıydı ve ikamet olarak Çengelköy'ü çok sevmişti. Cambaz, 15 Temmuz akşamı arkadaşlarıyla Çengelköy'de oturuyordu. Eve döndüğünde oğlu Beylerbeyi'nde askerlerin yol kestiğini, bir şeyler olduğunu söyledi.
BAŞKOMUTANIN EMRİYLE..
Başkan Erdoğan'ın "Meydanlara inin" çağrısının hemen ardından sosyal medya hesabından "Kalkışmayı yapanlar kalktıkları gibi oturamamalı. Hatta hiç oturamamalı. Başkomutan Erdoğan'ın isteği ve emriyle sokağa çıkıyoruz" yazarak dışarı çıktı.
GÖĞSÜNE 2 KURŞUN SAPLANDI
Cambaz, darbecilerin ele geçirmeye çalıştığı Çengelköy Polis Karakolu'nun önüne gitti. Darbeciler karakolu savunmaya gelen vatandaşların üzerine ateş açtığında en ön saflardaydı. Saklandığı duvarın yanından oğlunu aradı. "Asker karakolu bastı, halka ateş ediyorlar" dedi. Bir müddet sonra telefon kesildi. Cambaz, iki kurşunla göğsünden vurularak şehit oldu. Oğlu Alpaslan, onun şehadetini sosyal medya hesabından şöyle duyurdu: "Şehide en yakışan yerinden vurulmuş. Göğsünden. İki kurşunla. İnşallah ben de bir şehit evladıyım." Cambaz'ın naaşı Çengelköy Mezarlığına defnedildi. Cambaz, şehit düştükten sonra Türk vatandaşlığına alındı. Cambaz'ın hatırasını yaşatmak isteyen İETT, çalıştığı Yeni Şafak binası yakınındaki Topkapı Metrobüs durağının ismini Şehit Mustafa Cambaz olarak değiştirdi.
ULU CAMİLERİN FOTOĞRAFINI ÇEKTİ
Mustafa Cambaz, kayıt fotoğrafçısıydı. www.mustafacambaz.com adlı internet sitesinde binlerce fotoğraf ve alt bilgilerden oluşan büyükçe bir arşivi bulunuyor. Bu arşivi herkesin kullanımına ücretsiz olarak açmıştı. Ağırlıklı olarak tarihi yapıları fotoğraflamış, pek çok araştırmacıya, sanat tarihi öğrencilerine gönüllü olarak katkıda bulunmuştu. Şehadetinden 1 ay evvel de en büyük hayalini gerçekleştirerek Türkiye'deki tüm ulu camilerin fotoğraflarını tek bir kitapta toplamıştı. Cumhuriyet tarihinde bir ilk olan bu çalışma, Türkiye Ulu Camileri adıyla Başbakanlık Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığınca basıldı.