Vakıf ve STK'ların denetimine ilişkin teklif

AK Parti İstanbul Milletvekili Külünk, vakıf ve sivil toplum kuruluşlarının gelir-giderlerinin şeffaflaşması, kamuoyunun denetimine açılması için kanun teklifi hazırladı.

AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, vakıf ve sivil toplum kuruluşlarının gelir-giderlerinin şeffaflaşması, kamuoyunun denetimine açılması için kanun teklifi verdi.

Külünk'ün, TBMM Başkanlığına sunduğu, vakıflar ve sivil toplum kuruluşlarının mali şeffaflığının sağlanmasına yönelik kanun teklifine göre, vakıf ve kanun kapsamındaki kuruluşların gelirleri, "alındı" belgesi ile toplanacak ve giderler harcama belgesiyle yapılacak.

Gelirlerin bankalar aracılığı ile toplanması durumunda banka tarafından düzenlenen dekont veya hesap özeti gibi belgeleri "alındı" belgesi yerine geçecek. Alındı belgeleri ve harcama belgelerinin saklama süresi 2 yıl olacak.

Gelirlerin toplanmasında kullanılacak "alındı" belgeleri, kuruluşun bulunduğu il defterdarlığının denetiminde bastırılacak. Alındı belgelerinin şekli, bastırılması, onaylanması ve kullanılması ile gelir toplanmasına ilişkin esaslar İçişleri Bakanlığı ve Maliye Bakanlığınca birlikte hazırlanacak yönetmelikle düzenlenecek.

Teklife göre, düzenleme kapsamındaki vakıf ve kuruluşların gelir ve gider çizelgeleri, geliri sağlayan veya lehine harcama yapılan kişi veya kuruluşun tam adı, unvanı ve adresi de belirtilecek şekilde günlük olarak Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığı internet sitesinde erişime açılacak.

TRUVA ATINA DÖNÜŞMÜŞ YAPILARLA MÜCADELE EDİLECEK

Teklifin gerekçesinde, Türkiye'de faaliyet gösteren birçok dernek, vakıf ve diğer sivil toplum kuruluşlarının son derece önemli işler ve görevler icra ettiği, demokratik ve sosyal hayata dair sorumluluk üstlendikleri belirtildi.

Anayasal haklar gereği kanunlarla düzenlemiş olan çerçevede çok farklı konu ve başlıklarda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının bulunduğuna işaret edilen gerekçede, ancak son yıllarda artan terörizm faaliyetleri, terör örgütü şekil ve yapısının değişmesi, gelişen terör amaçlı algı operasyonları, terörün sosyal olayları tetikleyen provokasyon amaçlı faaliyetleri ve toplumsal sinir merkezlerini etkilemeye yönelik siyasi-ajanlık faaliyetlerine yönelik şüphelerin toplumsal güven ortamını zedelediği belirtildi.

Gerekçede, şunlar kaydedildi:

"Özellikle 17-25 Aralık darbe girişimi ile 15 Temmuz darbe girişimi sonrası FETÖ ile mücadele kapsamında tüm kamu kurumları ile özellikle yabancı STK'ların da gözden geçirilmesine ihtiyaç duyulmuş ve gerek görülenlerin faaliyet izni iptal edilmiştir. Ülkemizde ya da küresel boyutta faaliyet gösteren bazı kurum ve kuruluşları paravan olarak kullanan kişi ya da örgütler bulunmaktadır. Yasal görünümlü bu yapı ya da kuruluşların üzerinden teröre destek vererek bir Truva atı görevi yapmaktadırlar. Çeşitli gizli gündemleri olan siyasal ajanlık yada terör amaçlı faaliyetler için Truva atına dönüştürülmüş yapılarla mücadele kapsamında dernekler, vakıflar ve diğer sivil toplum kuruluşlarının mali şeffaflığını sağlamaya ilişkin yasal düzenleme yapılması hususu önem arz etmektedir."

Gerekçede, teklifin dürüstçe faaliyetlerini yapan kuruluşlar için değil tam aksine FETÖ, PKK, DHKP-C, DEAŞ gibi örgütlere doğrudan ya da dolaylı olarak finans ve insan kaynağı sağlayan, siyasi ajanlık yapan, provokasyon hazırlığı yapan ya da bu yöndeki faaliyetlere altyapı sunan yasal görünümlü illegal faaliyetlerin yurt içi ve yurt dışı faaliyetleri ve bağlantılarının izlenmesi ve açığa kavuşması için hazırlandığı vurgulandı.