Vacip nedir, yapılmazsa günah olur mu? Farz ve vacip ne demek, arasındaki farklar nelerdir?

İbadetler, farz, vacip, nafile ve sünnet olmak üzere dörde ayrılır. Sırasıyla, bu tür ibadetlerin bazıları kategorilere ayrılmıştır. Hanefi, farz ve vacip dışındaki diğer mezhepler de aynı kavram olarak kabul edilir ve onları birleştirip her ikisine de vacip denir. Ancak Hanefi mezhebinde, aşağıdaki ince farklılıklar göz önüne alındığında, iki kavram ayrı hükümler olarak kabul edilir. Peki Vacip nedir, yapılmazsa günah olur mu? Farz ve vacip ne demek, arasındaki farklar nelerdir?

Farz, vacip ve nafil ibadetlerin islami yöndeki hükmü milyonlarca müslüman tarafından merak ediliyor. Bilindiği üzere her mezhebe farklı açıklanan bu durum hanefi mezhebine göre Farz ve Vacip kategorilerinin hükümleri, uyma zorunluluğunda birbirine çok yakın olmakla birlikte farklı hukuki sonuçlar taşımaktadır. Bildiğiniz gibi böyle bir kategorinin hükmü bir Müslüman için bağlayıcıdır. Farzı yerine getirmeyen bir Müslüman, büyük bir günah şeklinde ağır bir cezaya çarptırılır. Farzı dinin farzlarından kabul etmezse (yani reddederse) Mürted olur. Peki Vacip nedir, yapılmazsa günah olur mu? Farz ve vacip ne demek, arasındaki farklar nelerdir? İşte konuya ilişkin alimlerden yapılan açıklamaların detayları...

Şeriat'ın kesin bir şekilde, şüpheye yer bırakmadan ve inkar edilemez delillere dayanarak yapılmasını istediği bir iş farzdır.

Farz fiilin ifası zorunludur. Bunu yapan kişi savab alır. Farzı yerine getirmeyen, asi olur ve cezalandırılır. Farzı inkar eden kafir olur.

Şeriat'ın kesin olarak, ancak kategorik olmayan argümanlara dayanarak yapılmasını istediği bir eylem vaciptir.

Vacip namaz kılmak farz ve zorunludur. Bunu yapan kişi savab alır. Fakat vacib olan testere, farzdan biraz daha az sevap alır.

Vâcip yapmayan, asi olur ve cezasını çeker. Ancak bunun cezası, farza uymamanın cezasından biraz daha azdır. Vacip inkarcı batıl olmaz.

Şeriat hukuku göz önüne alındığında, şu Şeriat hukuku türleri ayırt edilir: farz (zorunlu), haram (yasak), mendub (önerilen), mekruh (onaylanmayan) ve mubah (izin verilir).

VACİP NE DEMEK?

İslam'da yapılması gereklilik ifade eden eylemleri tanımlamak için kullanılır. Türkçede dini bir mana içermeden sadece "yapılması gereken" manasında da kullanılır.

İslam dininin kutsal kitabı olan Kur'ân'da bulunmakla birlikte "açıkça emredilmiş" olmayan emirlerdir. "Açıkça emredilmek" tanımı emrin miktar, yer ve zaman gibi tamamlayıcı unsurlarının da tam olarak anlaşılır olmasının yanında muhataplarının da belli olmasını kapsar. Bu özellikleri sağlamadığı halde bir emir olarak Kur'anda bulunan dini emirler için Hanefi mezhebinde daha alt düzey bir gereklilik ifadesi olarak "vacip" deyimi kullanılır. Örneğin Kurban kesme ibadeti Hanefi mezhebine göre vaciptir. Farklı fıkhi mezheplerin farklı vacip anlayışları vardır. İslam'ın fıkhi mezheplerinden olan Şâfiî mezhebine göre vâcib denince farz (yapılması mutlak olarak emredilen) anlaşılır. Fakat diğer mezheplerin vâcibe bakış açısı çoğunlukla daha hafiftir. Hanefi mezhebinde vacip olarak tanımlanan hususlar diğer mezheplerde genellikle sünnet olarak tanımlanır.

Vacibin yapılması kesin olarak gereklidir. Vacibi terk eden farzı terkedenden daha az bir cezayı haketmiş olur; vacip olduğunu inkâr edenin dinden çıktığına hükmedilmez. Böyle kimse sapıklıkta (dalâlette) kalmış sayılır. Namazın vaciplerinden birisini kasten terketmek harama yakın mekruhtur. Yanlışlıkla terketme veya geciktirme halinde ise, sehiv secdesi gerekir. Farzın terkinde ise namaz bozulur. Namazda rükûyu terketmek gibi.

FARZ NEDİR?

Farz, sübûtu ve ifade ettiği anlamı (delâleti) kesin olan delillerle Allah veya Rasûlünün emrettiği fiillerdir. Farzlar, başka anlama gelme ihtimali bulunmayan, âyet, mütevâtir veya meşhur hadis, ya da icmâ gibi kesin delillerle sabit olur. Beş vakit namaz, zekât, hac ve namazda Kur'ân-ı Kerîm'den bir parça okumak gibi. Bunlarla ilgili hem âyetler vardır, hem de Hz. Peygamber (asm)'in mütevâtir veya meşhur hadis kuvvetinde söz veya uygulamaları bulunmaktadır.

Farzın yerine getirilmesi kesin olarak gereklidir. Terkeden ağır cezayı hak etmiş olur; farz olduğunu inkâr edenin dinden çıktığına hükmedilir.

FARZIN HÜKMÜ NEDİR?

Farzın hükmü, yapılması kesin olarak gereklidir. Terkeden ağır cezayı hak etmiş olur. Farz olduğunu inkâr eden dinden çıkar. Namaz, oruç veya haccı inkâr gibi.

BAYRAM NAMAZI FARZ MI, SÜNNET Mİ VACİP Mİ?

Bayram namazı farz mı, sünnet mi vacip mi? sorusunun yanıtları ve diğer tüm detaylar şöyle;

Bayram namazı, biri ramazan bayramında diğeri kurban bayramında olmak üzere yılda iki defa kılınan iki rek'atlık bir namazdır. Bayram namazı Hanefî mezhebinde, cuma namazının vücûb şartlarını taşıyan kimselere vâciptir. Şâfiî ve Mâlikîler'e göre müekked sünnet, Hanbelîler'e göre ise farz-ı kifâyedir.

Bayram namazının sıhhat şartları, Hanefîler'e göre, hutbe hariç, cuma namazının sıhhat şartları ile aynıdır. Sadece hutbenin hükmü bakımından aralarında fark vardır. Yani cuma namazında hutbe sıhhat şartı olduğu halde, bayram namazında sünnettir. Yine hutbe cuma namazında namazdan önce, bayram namazında ise namazdan sonra okunur.

Şâfiîler'e göre kadınlar da bayram namazı ile yükümlüdürler. Şu var ki bu namazın cemaatle kılınması şart olmayıp, münferiden de kılınabilir, fakat camide cemaatle kılınması daha faziletlidir.

KURBAN KESMEK FARZ MI, VACİP Mİ?

Mezheplerin çoğuna göre udhiyye kurbanı kesmek sünnettir (İbn Rüşd, Bidâye, I, 429). Hanefî mezhebinde ise tercih edilen görüş, kurbanın vacip olduğudur (Merğînânî, el-Hidâye, VII, 146). Kurban, -fıkhî hükmü ne olursa olsun- müslüman toplumların belirli simgesi ve şiarı sayılan ibadetlerden biri olarak asırlardan beri özellikle milletimizin dinî hayatında önemli bir yer tutmaktadır.

Ayrıca Hz. Peygamber'in birçok hadisinde hali vakti yerinde olanların kurban kesmesi emredilmiş veya tavsiye edilmiş, hatta "Kim imkânı olduğu halde kurban kesmezse bizim mescidimize yaklaşmasın" (İbn Mâce, "Edâhî", 2; Müsned, II, 321), "Ey insanlar, her sene, her ev halkına kurban kesmek vâciptir" (Tirmizî, "Edâhî", 18; İbn Mâce, "Edâhî", 2) gibi ifadelerle bu gereklilik önemle vurgulanmıştır.