Üslerimizi ve askerlerimizin korunması

Türkiye’nin doğusunda ve sınırlarının dışında mevcut karakol, üs bölgesi ve birliklerin korunmasının önemi son günlerde yapılan saldırılarla yeniden gündeme geldi. Terör örgütleri PKK/YPG ve DAEŞ, Suriye iç savaşının getirdiği olanaklarla daha modern ve ileri seviye silah sistemlerine ulaştılar. Bu terör örgütleri ABD, Rusya ve Avrupa menşeili lazer güdümlü anti tank füzeleri, çok namlulu roket atarlar ve ağır silahlara ulaşım imkanı sağladılar.

Yusuf AKBABA / aksam.com.tr

1

Türkiye gelişen savunma sanayinin sunduğu olanaklar da ortaya çıkan bu yeni tehditlere karşı geliştirdiği çözümleri hayata geçiriyor. Havan tespit radarları, personel tespit radarları, termal kameralar ve uzaktan kumandalı silah kuleleri bunlar çok göze çarpanlar.

MODÜLER ÜSLER VE KORUNMALARI

Aselsan üretimi Modüler Birlik/Geçici Üs Bölgesi Sistemi askeri personele her türlü iklim ve hava koşulunda, gece-gündüz ortaya çıkacak tehdidi tespit ve imha imkânı sunuyor. 

Havan, roket ve değişik çaplarda mühimmata dayanıklı yapısı, zırhlı yaşam alanları, kule ve nöbet noktaları ile tam donanımlı askeri bir karakolun yapımı 15 gün içerisinde gerçekleriştirilebiliyor.

Tespit edilen tehditler SARP Uzaktan Komutalı Stabilize Silah Sistemi ile otomatik olarak atış altına alınabiliyor.

DEĞİŞEN SAVAŞ ŞARTLARI

Yeni nesil karakollar ve sunduğu imkânlar bazı konularda yetersiz kalmaya başladı. Son zamanlarda bölücü terör örgütü PKK ve onun Suriye uzantısı YPG, yabancı ülkelerden temin ettikleri  farklı silah sistemleriyle üs bölgelerimize saldırmaya başladı. 

PKK, terörü destekleyen “yabancı” ülkelerin yardımıyla geçmişte olduğu gibi sadece hafif silahlar ve omuzdan ateşlenen RPG+7 tarzı anti personel ve tank roketleriyle değil modern orduların kullandığı seviyede silahlara ulaşabiliyor.


PKK’dan ele geçirilen AT4 tank savar, TSK envanterinde bile bulunmayan yoğunlukla ABD ordusu tarafından kullanılan tank savar.

TEHDİTLERİN ERKEN İHBARI

Anti tank füzesi, roketler, zırh delici keskin nişancı tüfekleri, havan mermileri ve ağır makineli silahlara dayanıklı üslerin yapımı askerin ve bölgenin güvenliği açısından büyük önem taşır. Ancak saldırıların daha başlamadan durdurulmasına yönelik önlemler de alınıyor. Tehditlerin erkenden tespiti, tanımlanması ve gerekli unsurları yönlendiren sistemler mevcut. Meketsan savunmanın RETİNAR OPUS radarı, Aselsan’ın İhtar anti drone sistemi ve ASELSAN Şahin Gözü Keşif Gözetleme Sistemi öne çıkan üç sistem. 

İNSAN VE HAYVAN AYIRT EDEBİLİYOR

Meteksan savunma ürünü RETİNAR OPUS personel tespit radarı, yaklaşan düşman unsurlarını (personel) diğer canlılardan ayırt ederek tespit ve takip edebiliyor.  Sistemde radar haricinde görüntü birimi de bulunuyor. Bu sayede tespit ettiği hedefleri görüntülü olarak tanımlayabiliyor,

Tehdit daha harekete geçme aşamasında tespit edilebiliyor. Ayrıca sistemde yapılacak geliştirmelerle menzili arttırılabiliyor. Hayvan-insan ayırt etme özelliğinin yanı sıra silahlı–silahsız insan ayırt etme özelliğine de sahip olabilecek kabiliyette.

RETİNAR sistemi sırtta taşınabilir ve sahip olduğu görüntü birimi sayesinde hedefin doğru ve tam tespitini yapabilir. Bu sayede operasyona giden askerlerin geçici üs bölgelerinde ve operasyon sırasında güvenliğini sağlayabiliyor. 

RETİNAR üzerinde yapılacak geliştirmelerle silahlı-silahsız insan ayırt etme özelliği sayesinde pek çok saldırı daha gerçekleşmeden önlenebilecek.

Türkiye’nin, 19 Nisan 2016 tarihinde Irak sınırları içersindeki Başika kampında bulunan M-60T tankı, terör örgütü DAEŞ tarafından vuruldu.  Tank, kampın 1-2 km yakınında bulunan yerleşim biriminden atılan Rus yapımı lazer güdümlü anti tank füzesiyle vuruldu. 

Yerli üretim RETİNAR OPUS ve türevi radarlarla saldırılar daha gerçekleşmeden önlenebilir, personelimizin hayatını güven altına alabilir ve silah sistemlerimizin hasar almasının önüne geçebilir.

İHTAR KUŞ UÇURTMUYOR

Terör örgütleri ve düşman unsurları Türk askerini ve askeri merkezlerini insansız sistemlerle tehdit etmeye başladı. İHA, pervaneli İHA’lar (quadrocopter) ve mini İHA gibi sistemler terör örgütleri ve düşman unsurları tarafından da sıkça kullanılmaya başlandı. Özellikle hali hazırda devam eden Suriye iç savaşında, küçük boyutlu mühimmatlarla donatılmış İHA’lar kullanılıyor. Fırat Kalkanı Operasyonu’nda üç Türk askeri DAEŞ’in drone saldırısında üç asker yaralanmıştı.

ASELSAN İHTAR, Şehir içi ve kırsal alanlarda; drone, mini ve mikro İHA tehditlerini yok etmek amacıyla geliştirildi. İHTAR; radar, elektro optik (E/O) Sensor, elektronik taarruz Birimi, komuta kontrol ünitesi birimlerinden oluşuyor. Taşınabilir radarlar kullanılarak aynı anda bir çok İHA’nın hassas olarak belirlenmesini ve takibini yapabiliyor. 

Türkiye’nin doğusunda yapılan meskun mahal operasyonlarında ele geçirilen ABD menşeili PUMA İHA’sı. 

Son zamanlarda yapılan operasyonlarda PKK’ya ait İHA’lar ele geçirildi. PKK’nın Suriye kolu PYD/YPG’nin desteğiyle eline geçen ABD ve Avrupa menşeili İHA sistemlerini silahlandırıp Türk askerine saldırmasını önlemesi açısından İHTAR büyük önem arz ediyor.

TÜRK ASKERİNİN ŞAHİN GÖZÜ

Gelecek tehditlere karşı tespit ve tanıma özellikleri kullanılarak tehditlerin detaylı olarak belirlenmesi, gözetleme sistemlerinin en önemli fonksiyonudur. 

ASELSAN bu amaçla, gündüz, gece ve olumsuz hava koşullarında kullanılabilecek, 2. nesil bir Termal Görüntüleme Sistemi ve yüksek hassasiyetli Gündüz Görüş Kamerasından oluşan ŞAHİNGÖZÜ Sistemini tasarladı.

PKK’lı  teröristlerinin termal görüntüleme sistemlerinden kaçmak için kullandığı şemsiyeler.

ŞAHİNGÖZÜ ayrıca, kullanıcıya hedef koordinatları ile yan ve yükseliş açısı bilgilerini veren, göze zararsız lazer mesafe bulucu, yer konumlama sistemi (GPS) alıcısı ve sayısal pusula da içeriyor. Bunun yanı sıra yüksek hassasiyette astronomik kuzey bulucu da opsiyonel olarak sunulmakta. Hedefi, gece görüş nişangâhına sahip dost birliklere işaretleyerek gösteren Lazer Noktalayıcı da opsiyonel olarak sistemde yer almakta.

ŞAHİNGÖZÜ sayesinde düşmanın hareketleri gece ve gündüz izlenebiliyor. Gerekli unsurlar tespit edilen düşmanlara yönlendirilebiliyor. 

Türk savunma sanayisinin imkânlarıyla geliştirilen yerli sistemler asker ve polis tarafından kullanılıyor. Bunlar haricinde yeni üretilen sistemler keşfedilecekleri ve hizmete girecekleri tarihi bekliyor.

Yusuf AKBABA / aksam.com.tr