Türkiye'yi güzel günler bekliyor

Başkan Erdoğan, hayata geçirilen ekonomi politikalarıyla birlikte piyasalara canlılık geldiğini, yabancı yatırımların da önemli ölçüde artacağını belirterek “Türkiye'yi aydınlık günler bekliyor” dedi.

MELİK YİĞİTEL

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, küresel ve bölgesel nedenlerden kaynaklanan ekonomik sıkıntıların farkında olduklarını belirterek, "Aldığımız tedbirler sonuç vermeye başladı. Herşey kontrol altında" dedi. Erdoğan, Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'deki G20 Zirvesi dönüşü uçakta gazetecilere şu açıklamalarda bulundu:

"Dezenflasyonla birlikte enflasyonun belini kıracağız, bu konuda herhangi bir endişemiz yok. Orta Vadeli Program'ın uyandırdığı yankıyla birlikte piyasalara farklı bir canlılık geldi. Yurt dışından Türkiye'ye kredi akışı da başlıyor. Yaptığımız anlaşmalar Türkiye'ye çok ciddi manada hem yatırımları çekecek hem de nakit girişini artıracak. Türkiye'yi aydınlık günler beklemektedir. Fahiş fiyat artışlarını durduracak mekanizmanın tavizsiz işlemesiyle enflasyon hızlı bir düşüşe geçecektir. Alınan kararların, tedbirlerin hızlı sonuçlar vermeyeceğini de biliyoruz. Bir geçiş süreci, enflasyonun yavaşlama, durma ve geriye gitme süreci var. Şu an her şey kontrol altında, dengeli bir şekilde yürütülen politikalarla, yapısal reformlarla Türkiye'yi tekrar tek haneli enflasyona kavuşturacağız. Atacağımız yeni adımlar, vatandaşımızı hak ettiği kalıcı ve sürdürülebilir refah artışına ulaştıracaktır. Üç ayaklı bir program açıkladık. Birinci ayağı, deprem yaralarını sararken mali disiplini koruyacağız. 2-3 yıl açıklarımız yüksek olacak ama daha sonrasında Maastricht Kriterlerini çok rahat sağlayacağız. İkinci husus enflasyonla mücadele. Ona yönelik de miktarsal sıkılaştırma, seçici kredi sıkılaştırması gibi birçok tedbir var. Bunların etkili olması zaman alacak. Üçüncü husus da tabii ki yapısal reformlar. İnanıyorum ki Türkiye'nin kredi notu önümüzdeki dönemde çok ciddi bir şekilde yükseltilecek. Enflasyon konusunda biraz zorlu bir sürecimiz olacak. Yatırım ve ihracat odaklı büyüme politikamız da uluslararası sermayeyi Türkiye'ye çekecektir.

ENERJİ MERKEZİ İSTANBUL

Ataşehir'deki finans merkezimizde bir enerji merkezinin kurulmasını sağlayacağız. Sadece doğalgaz olmayacak; petrol, madenler, yenilenebilir enerji, cevherlerden mücevherlere varan birçok adım atılacak. Bunlarla beraber Trakya'da bir doğalgaz merkezi olacak. Başka ülkelerin kaynaklarının Avrupa pazarına ulaşması da Türkiye'nin küresel enerji merkezi olmasıyla mümkün. Kurulacak fiziki doğalgaz üssüyle, küresel doğalgaz fiyatı Türkiye'de belirlenecek. Çalışmalar olgunlaştıkça, nihayete erdirme aşamasına gelindiğinde, yeni müjdelerimizi de kamuoyu ile paylaşırız.

LİDERLER TAHIL KORİDORU İÇİN RİCACI OLDU

Sayın Putin, Soçi'ye yapmış olduğumuz ziyarette, Batı'nın verdiği sözleri tutmadığını söyledi. İlk etapta 1 milyon ton tahılı göndereceğinden bahsetti. Ben tekrar Sayın Putin ile bu konuyu telefonda görüşeceğim, bu miktarı artırmak suretiyle en az gelişmiş Afrika ülkelerini rahatlatmakta fayda var. İnsan odaklı diplomasimiz, barışa yönelik çabalarımız ve küresel meselelerdeki etkin rolümüz tüm ülkelerce ve uluslararası kuruluşlarca takdir ediliyor. G20'de de bu takdir, sonuç bildirgesine girerek, kayıtlara geçmiş oldu. Dünyanın yeni bir gıda, enerji ya da başka bir krize sürüklenmemesi, daha fazla insan kanı akmaması için istikrarlaştırıcı güç olarak her masada yer alacağız.

BATI DA ÇABA HARCAMALI

BM Genel Kurulu'nda da konu ana gündem maddelerinden olacak. Zirve marjında bir araya geldiğim devlet ve hükümet başkanları, Türkiye'nin çabalarının ne kadar değerli olduğunu dile getirdiler. Görüşme yaptığım liderlerin hepsi, özellikle Karadeniz Tahıl Koridoru'nun işletilmesi hususunda bizden ricada bulundu. Ancak gelinen aşamada, Batılı ülkelerin de verdikleri sözleri yerine getirmesi gerekiyor. Talepleri karşılandığında tahıl sevkiyatının başlayacağını Sayın Putin de dile getirdi. Batılı ülkeler, Türkiye'nin çabalarını takdir etmekle birlikte kendileri de çaba harcamalı, verdikleri sözleri yerine getirmeli.

KÖRFEZ-AVRUPA KORİDORU TÜRKİYE'DEN GEÇECEK

Türkiyesiz bir koridor olmaz. Doğudan batıya trafik için en uygun hat Türkiye üzerinden geçmek durumunda. Bu süreçte çok önemsediğimiz bir adım, Körfez'in bizimle beraber attığı adım. Irak, Katar, Abu Dabi ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya giden bir yoldan bahsediyoruz. Muhammed Bin Zayed çok kararlı bir telkinde bulundu, 'Bu işi uzatmayalım, 60 günde görüşmeleri bitirelim, hemen temelleri atıp yola koyulalım' dedi. Bu denli heyecan duyuyorlar. Dışişleri Bakanımıza ve Ulaştırma Bakanımıza gerekli talimatları verdim. BAE; Katar bu işe çok hazır. Biz de buna çok hazırız.

ABD'DE ÖNEMLİ MARKALARLA BULUŞACAĞIZ

Amerika seyahatinde, ülkemizde yatırımları olan birçok markayla bir araya geleceğiz. Özellikle bu görüşmeleri çok önemsiyorum. Örneğin bir firmanın deniz üzerinde güneş santrali kurma gibi hedefleri vardı. GES'le ilgili gelişmeler, güneş enerjisinde atılan bazı adımlar da var. Bunun yanında nükleer enerjide Akkuyu ile attığımız adım var. Sinop'u Sayın Putin ile konuştuk. 3. santralin kurulması hususunda da Güney Kore Cumhurbaşkanı'yla görüşme yaptık. Bütün bu adımlarla, enerjide sıkıntımız kalmayacak. Öte taraftan Washington merkezli bir finans kuruluşu, özel bir şirketin yatırımı olan Ceyhan'daki petrokimya tesisine 550 milyon dolar finansman sağladı. ABD ile 2019'da 20 milyar doların altındaki ticaret hacmimizi 2022 yılında 32 milyar doların üzerine taşıyabildiysek, 100 milyar dolar hedefimize de ulaşacağız demektir. Siyasi ilişkilerimizde yakaladığımızı olumlu hava, önümüzdeki dönemde ticaretimize de pozitif yansıyacaktır.

ÖNCE SİSİ'Yİ DAVET ETTİK

Es-Sisi ile görüşmemiz gayet olumlu geçti. Davet konusu da gündeme geldi. Onlar tabii önce bizi bekliyorlar ama ben 'Biz sizi bekliyoruz' dedim. Tarih verilmedi. Tarihi bakan arkadaşlarımız ve istihbarat başkanımız görüşecekler. Ona göre de adımlarımızı atacağız. Görüşmemizde kendilerine de görevlendirdikleri büyükelçinin sunacağı güven mektubunu yakında kabul edeceğimi söyledim. Türkiye ve Mısır ilişkilerini hak ettiği seviyeye en kısa zamanda ulaştıracağız.

BU MUHALEFETLE DAHA FAZLA GİDİLMEZ

Biz bu belediye başkanlığını İstanbul'da da, Ankara'da da yaptık. Bunu İstanbullu, Ankaralı gayet iyi bilir. Öbür tarafta, İzmir'in belediyeciliği ne durumda, görüyorsunuz. Oralarda yaşayan vatandaşlarım 'illallah' diyor. Burada en büyük karar mercii İstanbulludur, Ankaralıdır. En güzel kararı milletim verecek. Bunlarla daha fazla gidilmez. Genel seçimler öncesi kurdukları 9'lu masada çevirdikleri dümenler yeni yeni ortaya saçılıyor. Tüm milletimiz, masada dönen pazarlıkları, masa altından kimlerin birbirini tekmelediğini gördü. Türkiye gibi büyük ve güçlü bir ülke, böyle kifayetsizlerin elindeki bir muhalefeti hak etmiyor. Başarılıyız açıklamasını yapanlar, bardaklarının boş olduğunu anlamayacak kadar saflar.

İFTİRALARIN HESABINI YARGI SORACAK

(TSK'ya iftira atan CHP'li Tanrıkulu) Bir vatansever değil. Teröristlerin cenaze merasimlerinden tutun, dağdakilerle beraber yürümeye varıncaya kadar hepsini yapmış kişiler. Milletle, milletin değerleriyle bağı olmayanların alçak iftiralarından başka bir şey değil bu. Mehmetçiğin ve milletin düşmanı bir ismin Türkiye'nin ikinci büyük partisinin mensubu olması da ayrıca düşündürücü. Seçimde Kandil'den CHP'ye ve onun adayı Kemal Kılıçdaroğlu'na selamlar ve destekler gönderilirken bu şahıs CHP kimliğiyle terör örgütünün kurulduğu köyden örgüte selam veriyordu. Bu şahıs, dünyanın en şerefli, en mert ordusuna dil uzatmanın cezasını hukuk önünde alacaktır.

İLK MESAİMİZ YENİ ANAYASA ÇALIŞMASI

Yeni Anayasa konusunda parlamentodaki partilere tekliflerimizi götüreceğiz. Zira anayasa olmazsa olmazımız. Kuracağımız komisyonlarla bu çalışmaları sürdüreceğiz. Darbelere bakışımız ve darbe anayasalarına karşı tutumumuz siyasi hayatımızın özeti gibidir. Ülkemizi sivil anayasaya kavuşturmak arzumuz da hayalin ötesinde, siyasetimizin aksiyonu oldu. Millet, Türkiye Büyük Millet Meclisi aritmetiğini şekillendirirken, partilere 'Uzlaşın ve artık yeni anayasa yapın' mesajını da vermiştir. Arzumuz sivil anayasayı en geniş katılımla, mutabakatla hazırlamak. Yasama yılının açılmasıyla birlikte bu konu üzerine yoğunlaşacağız.