İBB'nin Silahtarağa İleri Biyolojik Arıtma Tesisi Projesini iptal etmesine tepki

İBB'nin Silahtarağa İleri Biyolojik Arıtma Tesisi Projesini iptal etmesine tepki gösteren Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, ''Bu teknolojiyi İstanbul gibi bir şehir için 'ihtiyaç yok' diye iptal etmek ne akla ne de vicdana sığar. Dünyanın, atık suyu evde dahi kullanılabilecek seviyeye getirebilecek en ileri teknolojisi olan membran teknolojisiyle yapılacak tesis, Türkiye'nin ilk, Avrupa'nın en büyük kapasiteli membran tesisi olacaktı.'' dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Silahtarağa İleri Biyolojik Arıtma Tesisi Projesi'ni iptal etmesiyle ilgili olarak, "Bu teknolojiyi İstanbul gibi bir şehir için 'ihtiyaç yok' diye iptal etmek ne akla ne de vicdana sığar." dedi.

Resmi Twitter hesabından bir paylaşım yapan Birpınar, İBB'nin Silahtarağa İleri Biyolojik Arıtma Tesisi projesini iptal etmesine tepki gösterdi. Açıklamasında projeye duyulan ihtiyaca dikkati çeken Birpınar, şunları kaydetti:

"Dünyanın, atık suyu evde dahi kullanılabilecek seviyeye getirebilecek en ileri teknolojisi olan membran teknolojisiyle yapılacak tesis Türkiye'nin ilk, Avrupa'nın en büyük kapasiteli membran tesisi olacaktı. Yani tesiste, atık suyu içilebilir seviyeye getirme teknolojisi var. İmamoğlu'nun İstanbul için 'İhtiyaç yok' dediği arıtma tesisine sahip Singapur'da, bu tesiste arıtılan suya mineral takviyesi yapılarak marketlerde içme suyu olarak satılıyor. ABD, tesisten arıtılan suyu, yer altına pompalayarak, yer altı su seviyesini korumada kullanıyor. Dünyanın en büyük metropollerinden biri olan, kentsel dönüşüm sürecine giren, altyapı ihtiyacı her gün büyüyen İstanbul için 'İhtiyaç yok' demek, İstanbullulara büyük haksızlıktır. Kaldı ki İmamoğlu'nun seçim vaatlerinde İleri Teknoloji Arıtma Tesisi vardı."

Silahtarağa İleri Biyolojik Arıtma Tesisi ilgili teknik bilgiler paylaşan Birpınar, "İptal edilen tesisin arıtma kapasitesi 435 bin metreküp/gün ve membran teknolojisi ile yapılacaktı. Tesisin tamamı yer altında yapılacak, üzeri halka açık yeşil alan ve park olacaktı. İthal değil, İTÜ MEMTEK ile yerli ve milli teknoloji kullanılarak yapılacaktı." ifadelerini kullandı.

"CİDDİ BİR TASARRUF SAĞLANACAKTI"

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun arıtılmış dahi olsa atık su deşarjının asla Haliç'e verilmemesi gerektiği yönündeki sözlerini de değerlendiren Birpınar, şöyle devam etti:

"Bu tesisten elde edilecek arıtma suyu doğrudan deşarj edilmeyip, Kağıthane Deresi ve çevresindeki alanların peyzaj sulaması da bu tesisten çıkan su ile yapılacaktı. İçme suyu şebekesinden bu kadar büyük alanın peyzaj sulaması yapılması şehir için büyük israf. Şu anda Fatih, Eyüpsultan, Alibeyköy gibi Haliç'in sol sahilinin tamamını kapsayan havzanın tamamında, günlük 1 milyon metreküp atık suyun tamamı, Yenikapı Ön Arıtma'dan geçerek Marmara Denizine deşarj ediliyor.

İptal edilen tesis ile Yeni Havalimanı, Esenler askeri bölgedeki rezerv alanı yapılacaktı. Böylece kentsel dönüşümden dolayı Arnavutköy bölgelerinden artarak gelecek atık su yükü, Yenikapı'ya kadar çok uzun bir mesafede taşınmamış olacak, sonuçta ciddi bir tasarruf sağlanacaktı."

"HALİÇ TEKRAR KOKULARA BOĞULMADAN GEREKENİ YAPIN"

Tesisin konumunun, gelecek şehir planlarına göre yapılan projeksiyonlar, topoğrafik ölçümler ve havza zorunluluğundan dolayı seçildiğini ifade eden Birpınar, paylaşımlarında şunları kaydetti:

"İddia edildiği gibi İstanbul Teknik Üniversitesinden tesis için 'uygun' ya da 'gerekli değil' açıklaması yapılmamıştır. Halen İSKİ Yönetim Kurulu Üyesi olan ve İTÜ'den Prof. Dr. İzzet Öztürk, söz konusu tesisin bölge için gerekli olduğu ancak kaynak sıkıntısı varsa etap etap inşa edilebileceği ya da bir müddet erteleneceği yönünde görüş vermiştir. İstanbul'da İleri Teknoloji Atıksu Arıtma'ya 'ihtiyaç yok' diyen öğretim üyesini yakında İSKİ Yönetim Kurulunda görürsek şaşırmayacağız.

Sonuç olarak bu teknolojiyi İstanbul gibi bir şehir için 'ihtiyaç yok' diye iptal etmek ne akla ne de vicdana sığar. Çevre meselesi siyaset üstü bir meseledir. O yüzden, İstanbullular için, çocuklarımız için, Marmara Denizi için, dünyanın incisi Boğazımız için, Altın Boynuz olarak addedilen Haliç için, çevre yatırımlarına 'dur' değil 'devam' diyelim. İmamoğlu'na tavsiyemizdir. Haliç tekrar kokulara boğulmadan, Marmara'da alg patlaması oluşmadan, yavrularımızın daha büyük bedel ödememesi için bugünden gerekeni yapın. Yoksa bu millet size hesabını sorar. Bizler de bu işin takipçisi olacağız."