AKŞAM
EZGİ AŞIK
Şuşa Beyannamesi'nin 1. Yıl dönümü nedeniyle Şuşa'da uluslararası bir konferans gerçekleştirildiğini söyleyen Türkiye'nin Bakü Büyükelçisi Cahit Bağcı konferansta Beyanname'nin bütün boyutlarının ele alındığını açıkladı.
Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin tarihine bir noktadan başlamanın oldukça zor olduğunu vurgulayan Cahit Bağcı, "Ama yine de bir atıf yapılacak olursa Kars Mukavelesi'dir ve 100. Yılını tamamlamıştır" dedi.
Bağcı, "Aynı şekilde son derece önemli olan Azerbaycan'ın kurtuluş günü olarak ifade edilen 15 Haziran'da imzalanan bir Beyanname'dir. Dolayısıyla Türkiye-Azerbaycan ilişkilerini tarihin gerisine taşıyarak Kars Mukavelesi'ne, Atatürk'ün sözlerine taşıyabiliriz. Tek millet iki devlet anlayışına yani Azerbaycan'ın kurtuluşuyla ilgili bir döneme ve tarihe de işaret ederek yapılmış olması anlamlıdır. En önemlisi de Karabağ Zaferi sonrasında yeniden tesis edilen bir akittir" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin Bakü Büyükelçisi Cahit Bağcı, Şuşa Beyannamesi'nin bölgenin jeopolitiğine de uygun olduğunu belirtirken, "Karabağ Zaferi sonrası yani 28 yıldır sağlanamayan bir adalet var. Birleşmiş Milletler'in dört kararı var. AGİT gözlemi var. 28 yıldır havanda su dövmek yani oyalamak var. İşgal altındaki Azerbaycan'ın toprakları var. Dolayısıyla bu işgale son verilmiştir. Artık Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü tesis edilmiştir. Bir egemenlik sorunu ortadan kaldırılmıştır. Beraberinde de bir ateşkes anlaşması ve bu anlaşmanın maddeleri var. Bu maddelerden bir tanesinde bölgenin en önemli ekonomik ve iletişim hatlarının olduğu ifade ediliyor. Dolayısıyla bölge jeopolitiğine uygun bir anlaşmadır" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin Bakü Büyükelçisi Cahit Bağcı, Şuşa Beyannamesi'nin sadece cumhurbaşkanlarının iradesiyle ortaya çıkan bir beyanname olmadığını söylerken, "Parlamento onaylarını da alarak millet iradesini de arkasına almış ve en önemlisi de süresiz bir anlaşmadır, kardeşliğin tesisidir. Şuşa Beyannamesi'nin tek cümleyle nasıl ifade edildiği sorulursa Türkiye- Azerbaycan ilişkilerinin her alanda geliştirilmesi ve derinleştirilmesidir, diyebiliriz. Bu bir kanundur, herkese talimattır. Türkiye ve Azerbaycan'da görevde olan bakana, şube müdürüne ve rektöre talimattır. Bu beyannamede sadece savunma, enerji yazmıyor. Kültür, sağlık, lojistik, dijitalleşme ve akademik işbirlikleri gibi birçok şey bulunuyor. Nitelikli ve sistematik bir şekilde ilişkilerin derinleştirilmesi, kökleştirilmesi ve sağlam bir zemin ulaştırılması vardır. Bir başka hedefi de Türkiye-Azerbaycan ilişkisinin geldiği seviyeyi Türk dünyasına model olarak sunmak vardır. Ben inanıyorum ki bu şekliyle ilişkileri Türk Devlet Teşkilatı bünyesindeki ülkelerle de ikili, üçlü ve beşli şekilde tesis edilecektir, teşkilat güçlü bir şekil alacaktır" dedi.
ENERJİ VE EKONOMİ İŞBİRLİĞİ ARTACAK MI?
Türkiye'nin Bakü Büyükelçisi Cahit Bağcı Başkan Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev'in bir hedefi olduğunu açıklarken, "Türkiye-Azerbaycan arasındaki ekonomik ilişkileri yukarıya taşımak ve geliştirmek. Bizim 15 milyar dolarlık bir hedefimiz var. Kuşkusuz pandemiye rağmen grafiğimiz yukarıya doğru 5.4 milyar dolara ulaşan bir ikili ticaretimiz var. Bunu daha da artırabilecek durumundayız" ifadelerini kullandı.
Türkiye ve Azerbaycan'ın birlikte yapacağı çok işinin olduğunu söyleyen Bağcı, "Ortak yatırımlar konusunda irade var. Sadece Türkiye'de ya da Azerbaycan'da değil, başka ülkelerde de ortak yatırım konusunda bir irade var. Gerek Hazar petrollerinin gazının çıkarılması ve küresel pazara sunulması gerekse Türkiye'deki yatırımların bir kısmının Azerbaycan'a kaydırılması, buradan doğuya ve Rusya'ya, Ukrayna pazarına çıkış sağlanması açısından güçlü bir potansiyel var. Şuşa Beyannamesi'ni Türkiye'nin ekonomik olarak hedeflerinin de gerçekleşmesine hizmet edecek bir anlaşma olarak görüyorum" dedi.