Aksam.com.tr
Türkiye ile Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti arasında, “Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası” ile iki ülkenin uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarının muhafazasını hedefleyen “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası” imzalandı.
Aksam.com.tr’den Ezgi Aşık’ın sorularını yanıtlayan M5 Dergisi’nin Genel Yayın Yönetmeni Ceyhun Bozkurt, Türkiye ve Libya arasında varılan mutabakatın Mavi Vatan Stratejisi için önemli bir adım olduğunu belirtti. Bozkurt, “Bu gelişme Türkiye’nin yıllardır izlediği ve bir dönem FETÖ’nün darbe indirmeye çalıştığı Mavi Vatan Stratejisi açısından tarihi önemde bir gelişmedir. Öncelikle bunun hakkını teslim etmek gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
“MAVİ VATANI’IMIZ DOĞU AKDENİZ’DE İLERİ ADIMLARDA ARTACAK
Varılan sürecin MEB ilanının önünü açılacağını belirten Ceyhun Bozkurt, “MEB ne demek? Bir devletin deniz kaynaklarının araştırılması ve kullanılması konusunu düzenleyen deniz hukuku sözleşmesi. Türkiye henüz bunu Doğu Akdeniz’de ilan etmedi. İlan etmesi zorunlu mu derseniz, evet zorunlu. İşte Libya ile yapılan bu anlaşma MEB ilanının önünü açmakta. Türkiye bundan sonra adım adım Mavi Vatan’ımızın Doğu Akdeniz boyutunda ileri adımlarını artıracaktır.” dedi.
“YUNANİSTAN LİBYA’NIN DENİZ ALANINI GASP ETTİ”
İki ülke arasında varılan anlaşmanın önemli bir gelişme olduğunu vurgulayan Bozkurt, “Bilindiği üzere Libya’daki karışıklıktan sonra Yunanistan tek taraflı bir şekilde Libya’nın 39 bin kilometrekarelik deniz alanını gasp etmişti. Libya’nın Birleşmiş Milletler’in tanıdığı Trablus hükümeti de Ekim ayı başında Yunanistan’a bir nota vermiş ve bu gaspı tanımadığını ilan etmişti. Bu durum Türkiye’nin tezleriyle de aynı doğrultudaydı. Çünkü Girit Adası’nın güneybatısında Türkiye ile Libya’nın deniz sınırları buluşuyordu. Bu anlaşma ile Türkiye ve kardeş ülke Libya Doğu Akdeniz’in Batı sınır kapısını tutmuş oldu.” şeklinde konuştu.
“İKİ ÜLKE ARASINDAKİ ADIM BÜTÜN DENGELERİ DEĞİŞTİRECEK”
Türkiye ve Libya’nın attığı adımın bölgedeki dengeleri değiştireceğini söyleyen Ceyhun Bozkurt, “Karşımızda duran kuvvetler malum: ABD, AB, Yunanistan, Rumlar, İsrail… Bunların yanında Suudi Arabistan, Mısır’da duruyor. Ürdün ve Filistin’in de Eylül ayında Türkiye ve KKTC’nin davet edilmediği Doğu Akdeniz Enerji Forumu’na davet edilmiş ve maalesef bakan düzeyinde katılım göstermişti. Türkiye ile Libya’nın attığı adım bölgedeki dengeleri yeniden değiştirecek bir adımdır. Buradaki dost ve kardeş ülkelerin artık buna göre şapkasını önüne koyması ve doğru tarafta olması şart.”
“KKTC’NİN GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMLAŞTIRMIŞ OLDUK”
Doğu Akdeniz’de yaşanan mücadelenin kızışacağını sözlerine ekleyen Bozkurt, şöyle konuştu:
“Yunanistan ve arkasındaki Batı dünyası, Akdeniz Kalkanı Harekatı sırasında harekata kardeşimiz Pakistan’ın da katılmasını gerekçe göstererek ‘İslam birlikteliği’ propagandasıyla bir Hristiyan-İslam karşıtlaşması yapmaya çalışıyor. O zaman Suud’u, Mısır’ı, Filistin’ini, Ürdün’ü nereye koyacağız? Ayrıca Türkiye gerçek anlamda laik, demokratik bir devlet. Elbette medeniyet bağlamında dost ve kardeş ülkeler politikası izliyor ama aynı zamanda rasyonel politika izleyerek müttefikleriyle işbirliğini geliştirmeye çalışıyor.
Yapılması gereken, Türk dünyası, dost ve kardeş ülkeler ve Rusya ve Çin ile dayanışma göstererek, Avrupa’da aklıselimi öne çıkaran ülkelerle iletişime geçip sağlam diplomasi işleterek bu taarruzu püskürtürüz. Bunun zemini var. Anlaşma ile Doğu Akdeniz’in batı sınırını, doğru ifadeyle kapısını tutarak artık burada bölge halklarının aleyhine operasyon çekilemeyeceğine vurgu yaptık.
Bunun elbette olumlu sonuçları olacaktır. Bunların başında Türkiye’nin deniz güvenliği açısından gelebilecek taarruzları artık Girit Adası açıklarından karşılayabilmek geliyor. Ayrıca KKTC’nin güvenliğini de sağlamlaştırmış olduk. Ayrıca MEB ilanı ile taçlanırsa ekonomimize, gıdamıza yönelik büyük bir açılım gerçekleşmiş olur. Bölgede olduğu belirtilen rezervin çok küçük bir miktarı ile tüm borçlarımızı sıfırlar, ekonomiyi uçuşa geçiririz. Bunlar ilk adımlar. Sonrası gelecektir.”