Türkiye: Sivillerin öldürülmesi konusunda en son konuşacak Fransa'dır

Rusya'nın Zeytin Dalı Harekatı'na herhangi bir itirazı olmadığını söyleyen Başbakan Yıldırım, ''Sivillerin öldürülmesi konusunda en son konuşacak Fransa'dır. Afrika'daki sicili çok bozuktur. 1-2 değil, milyonlardan bahsediyoruz. Balkan Harbi'nde, 1. Dünya Harbi'nde, Cezayir'de, Tunus'ta sicilleri çok bozuktur. Eğer siviller konu olacaksa, Fransa'nın önce kendi günahlarından arınması gerekir.'' dedi.

1

Memleketi Erzincan'da BBC'nin sorularını yanıtlayan Başbakan Binali Yıldırım, Zeytin Dalı Harekatı'ndan ABD ile ilişkilere, OHAL'den erken seçim iddialarına birçok konuda açıklamalarda bulundu.

Yıldırım'ın, BBC Türkçe'den Emre Temel ve Efe Öç'ün sorularına verdiği yanıtlar şöyle:

Biz bu operasyonun amacını çok açık bir şekilde dünyaya ilan ettik. Ne dedik? Bizim amacımız bir işgal hareketi değil. Bizim amacımız orada yaşayan sivillere zarar vermek değil. Amacımız ne? Suriye'nin Afrin bölgesinden ülkemize yapılan tacizleri, roket saldırılarını, havan saldırılarını durdurmak. 2014'ten beri YPG-PYD buraya yerleşti, tahkimat yaptı. Amaç ne? Türkiye'ye karşı terör faaliyeti yürütmek, Türkiye'de yaşayan insanların can ve mal güvenliğine zarar vermek, sınır güvenliğine zarar vermek. Ve üstelik 2014'ten beri Afrin'de yaşayan binlerce-on binlerce insan şehri terk etmek mecburiyetinde kaldılar.

Bu terör örgütü elemanları; Kürtlerin, Türkmenlerin, Arapların hayatını zehir ediyorlar. Zulmediyorlar. Amacımız onları bu zulümden kurtarmak. Bunun için de Afrin'de de, köylerinde de, beldelerinde de nerede teröristler varsa, böyle iğneyle kuyu kazarak, cımbızla çekerek teröristleri alacağız, etkisiz hale getireceğiz. Ondan sonra da orada yaşayan insanlar, "Oh dünya varmış!" diye nefes alacaklar.

'BUGÜNE KADAR SİVİL KAYBI YAŞANMADI'


Herhalde bunlar yanlış yerde sivil kaybı arıyorlar. Sivil kayıp görmek istiyorlarsa gelsinler Kırıkhan'ı görsünler, Hatay'ı görsünler, Reyhanlı'yı görsünler, Kilis'i görsünler. Ben orada 17 yaşında, atılan roketle hayatını kaybeden genç kızın annesiyle-babasıyla beraber oldum. Onların acısı, o fotoğraf gözümün önünden gitmiyor. 107 tane roket atıldı Emre Bey. 107. 24 günde 107 roket geliyor.
Operasyonun başlangıcından beri mi?

Rastgele atıyorlar. Binaların içine atılıyor. Lokantalara atılıyor. Camilere atılıyor. İnsanların toplu olduğu yerlere atılıyor. Okul bahçelerine atılıyor. Bu vicdansızlıktır. Dolayısıyla sivil kayıplarının nerede olduğunu önce söyleyenlerin bir araştırması lazım. Bu operasyonlarda sivil kaybı bugüne kadar yaşanmamıştır Afrin bölgesinde.

'SİVİL ÖLÜMLERİ KONUSUNDA EN SON KONUŞACAK ÜLKE FRANSA'DIR'

Bu içinde bulunduğumuz binanın, Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü'nün akredite ettiği 160'dan fazla dünyanın çeşitli yerlerinden gelen gazeteciler var. Bunlar izliyorlar, raporları gönderiyorlar. Ama bizim şikayet etmemiz gerekirken, başkaları şikayet ediyor.

Sivillerin öldürülmesi konusunda en son konuşacak Fransa'dır. Afrika'daki sicili çok bozuktur. 1-2 değil, milyonlardan bahsediyoruz. Balkan Harbi'nde, 1. Dünya Harbi'nde, Cezayir'de, Tunus'ta sicilleri çok bozuktur. Eğer siviller konu olacaksa, Fransa'nın önce kendi günahlarından arınması gerekir.

'SURİYE POLİTİKASINDA RUSYA İLE İŞBİRLİĞİ ÇOK ÖNEMLİ BİR YER TUTUYOR'

Rusya terör örgütü olarak tanımıyor ama bizim Afrin operasyonumuza karşı da herhangi bir itirazı yok. Esasen kimsenin itiraz olamaz. Birleşmiş Milletler'in anayasasının 51. maddesi açık Emre Bey. Herhangi bir ülke teröre maruz kalırsa, o terörü yok etmek meşru hakkıdır. Hem yurt içinde hem yurt dışında bunu yapabilir. Rusya belki bugün kabul etmiyor ama gelecekte kabul edecek. Rusya'nın ya da X, Y, Z ülkesinin kabul etmesi ya da etmemesi bizim konumuz değil. Biz bunların PKK'nın isim değiştirmiş terör örgütleri olduğunu biliyoruz. Bu konuda elimizde yeterince delil var, bilgi var, belge var, her şey var. Bu da bizim baştan beri söylediğimizi doğruluyor.

'PKK, FAALİYETLERİNİ SURİYE'YE KAYDIRDI'

PKK artık Kuzey Irak'ta hayat alanı daraldığı için, Türkiye'nin etkin terörle mücadele faaliyetine karşı elinde fazla bir imkan kalmadığı için, Amerika gibi bir hamiye de sahip olduğu için Suriye'ye kaydırdı faaliyetlerini. Yine en son Amerika Savunma Bakanı (James) Mattis, "Bazı PYD'liler+YPG'liler Afrin'e geçti" diyor. Doğru diyor.

'MENBİÇ'DE PYD-YPG'Yİ TUTMAK TÜRKİYE'YE KARŞI DÜŞMANLIKTIR'

Bu planlanan… Kim veriyor bunun parasını? Amerikan vatandaşları. Geçen sene gerçekleşenin 800 milyon dolar olduğunu kabul edersek, bu sene o rakam 1 milyarın üzerine çıkacak. Kim veriyor bunu? Amerikan vatandaşları ödüyor. Bu ne yaman çelişkidir. NATO'da beraberiz. Stratejik ortağız. Müttefikiz. Ülkemizde üsleri var. Bu kadar sene işbirliğimiz var. Bütün bunlar ortadayken, Amerika terör örgütleriyle el ele kol kola… Amerikan yönetimiyle sahadaki askerlerin de ayrı telden çaldığını görüyoruz. Amerika Başkanı, "Silah vermeyeceğiz" diyor, "Silahları toplayacağız" diyor; aşağıdaki küçük rütbeli bir asker "Yok" diyor, "Silahlar verilecek, toplanmayacak" diyor, "İşbirliğimiz artarak devam edecek" diyor. Bu ne biçim bir iştir. Kimin eli kimin cebinde belli değil?

Menbiç'de PYD-YPG'yi tutmak Türkiye'ye karşı düşmanlıktır, Türkiye'nin milli güvenliğine karşı bir tehdittir. Menbic'te yaşayanların yüzde 90'dan fazlası Arap. Orada terör örgütünün ne işi var? Güvenlik sorunu da yok. Özellikle Türkiye'ye karşı bunlar tutuluyorsa o zaman da bizim ona göre hareket etmemiz gerekir.

'AMERİKA TERÖR ÖRGÜTLERİNİ BİZE KARŞI KORUMAYA KALKARSA İŞLER DEĞİŞİR'

ster Fırat'ın batısında Münbic'de, ister Fırat'ın doğusunda diğer bölgelerde bize yönelik bir terör tehdidi olursa, bunun üzerine tereddütsüz gideriz. Bizim hedefimiz Amerika değil ama Amerika terör örgütlerinin önüne geçip, onları bize karşı korumaya daha fazla kalkarsa o zaman işler değişir.

Türkiye ile ilişkilerin bozulmasından Türkiye zarar görmez tek başına. Amerika da görür. Bu bölgede bir tür planları var belli ki. Nasıl yapacak o planlarını?

'AMERİKA, TÜRKİYE'YE ZATEN GİZLİ AMBARGO UYGULUYOR'

Doğru. Bizim şu anda işimiz Afrin. Afrin'in de genişleyecek falan bir alanı yok. Topu topu 3800 kilometrekare bir alan. Yani Fırat Kalkanı sahasının 2 katından az. Eni boyu hepsi belli. 65'e-70 kilometrelik bir alandan söz ediyoruz. Ama bizim bunalana 135 kilometre sınırımız var ve her metresi tehdit altında. Dolayısıyla biz burada temizlik yaparız. İster Fırat'ın batısında Münbic'de, ister Fırat'ın doğusunda diğer bölgelerde bize yönelik bir terör tehdidi olursa, bunun üzerine tereddütsüz gideriz. Bizim hedefimiz Amerika değil ama Amerika terör örgütlerinin önüne geçip, onları bize karşı korumaya daha fazla kalkarsa o zaman işler değişir.

Türkiye ile ilişkilerin bozulmasından Türkiye zarar görmez tek başına. Amerika da görür. Bu bölgede bir tur planları var belli ki. Nasıl yapacak o planlarını? NATO ortağına bir anlamda dirsek çeviriyorsun. NATO ortağına yapman gerekeni yapmıyorsun. NATO ortağına düşmanlık eden, bölmeye parçalamaya çalışan çapulcularla haşır neşir oluyorsun. Darbeciyi ver, vermezsin. Teröristle iş tutma, tutmaya devam edersin. Günahsız yere tutar banka genel müdür yardımcısını (Mehmet Hakan Atilla) Bu nasıl olacak? Gizli ambargo zaten uyguluyor Amerika?