AA
Diplomatik kaynaklardan elde edilen bilgiye göre, 25 AB başkentine, AB Yüksek Temsilcisi Borrell'e, BM Güvenlik Konseyi Daimi Üyeleri ile NATO ve BM Genel Sekreterlerine 1 Eylül'de iletilen mektuplarda, Yunanistan'ın hukuksuz eylemlerine ve maksimalist taleplerine de dikkati çekildi.
Mektupta, Ege Denizi'nde birbiriyle yakından bağlantılı ve ilişkili bir dizi sorun bulunduğu, bu sorunların, kara sularının ve ulusal hava sahasının genişliği, kıta sahanlığı ve kara sularının sınırlandırılması, Doğu Ege Adaları'nın gayriaskeri statüsünün ihlali, geçerli uluslararası antlaşmalarla egemenliği Yunanistan'a devredilmemiş ada, adacık ve kayalıklar ile SAR, FIR ve NAVTEX gibi hizmet sahaları olduğu vurgulandı.
Yunanistan'ın, Ege'deki kara sularının genişliğinin 6 deniz mili olmasına rağmen, 10 deniz mili hava sahasına sahip olduğunu iddia ettiği vurgulanan mektupta, Yunanistan'ın başka hiçbir ülke tarafından tanınmayan, örtüşmeyen kara suları ve hava sahası sınırlarına sahip dünyadaki tek ülke olduğunun altı çizildi.
Öte yandan mektupta, Türkiye'nin, Ege meselelerinin iki ülkenin temel hak ve meşru çıkarlarının karşılıklı olarak tanınmasıyla uluslararası hukuk çerçevesinde çözülebileceğine inandığı aktarıldı.
Mektupta, Türkiye'nin diyalog ve iş birliği yanlısı tutumuna rağmen Yunanistan'ın diyalogdan kaçındığı, gerginliği tırmandırdığı ve AB'yi Ege sorunlarının bir parçası haline getirdiği de yer aldı.