Doğu Akdeniz'de yıllardır hareketli geçen hidrokarbon arama çalışmaları, bu sene daha da hareketlendi. Türkiye, tek taraflı oyunları kendi gemileri ve Libya ile yaptığı deniz yetki alanı anlaşması sonrası bozarken, Yunanistan, Mısır ve Fransa'dan farklı hamleler geliyor. NAVTEX ilan edilen alanlarda sismik araştırma gemisi Oruç Reis ve sondaj gemisi Yavuz faaliyete başladı. Yeni alınan sondaj gemisi Kanuni de bakım ve güncelleme sonrası gönderilecek. Bölgede birçok ülkenin devreye girmesinin nedeni ise milyarlarca metreküplük doğalgaz ve petrol rezervleri. Şu anda sadece İsrail'in Levant havzasında ortalama 3,5 trilyon metreküplük doğalgaz ve 1,7 milyar varil petrol olduğu tahmin ediliyor. Sahanın, Doğu Akdeniz'in % 5'ini kapsayan bir alan olduğu düşünülürse, birçok ülke ciddi beklentide.
Enerji Ekonomisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, gazetemize yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Münhasır Ekonomik Bölge içinde ciddi bir rezerv bulmasının, ekonomiyi çok olumlu etkileyeceğini söyledi. Kumbaroğlu "Her şeyden önce enerjide dışa bağımlılığı azaltır; ortadan bile kaldırabilir. Doğu Akdeniz'in %5'inde tahmin edilen rezerv bile tek başına Türkiye'nin yaklaşık 70 yıllık doğalgaz ihtiyacını karşılayabilecek miktarda" dedi. Türkiye'nin ciddi bir saha bulması hâlinde iki yılda kullanıma hazır hâle gelebileceğini belirten Kumbaroğlu "En güzel örneği İsrail açıklarındaki Leviathan sahası. 2017'de yatırım kararı alındı, 2019'da İsrail'e ilk gaz pompalandı" dedi.
Türkiye Gazetesi'nde yer alan haberde Gürkan Kumbaroğlu, mevcut rezerve ilişkin şu bilgileri verdi: Levant, Suriye, Lübnan ve İsrail açıklarından Kıbrıs'a uzanan 83 bin kilometrekare büyüklüğünde. Yani D.Akdeniz'in sadece %5'inde bulunduğu açıklanan rezerv bile devasa. Kalan %95'te de umut verici havzalar olduğunu biliyoruz. En önemlisi Libya açıklarındaki 'Süper Havza' denilen Sirte havzası...
Arama ve sondajın ciddi yatırım gerektirdiğini de aktaran Kumbaroğlu şunları kaydetti: “Ciddi riskler alarak yatırım yapan şirketleri başka sorunlar da bekliyor. İhtilaflı bir deniz alanı olması durumunda ülkelerin hak sahipliği konusu, savaş nedeni bile olabilir. GKRY'nin sözde parselleri; büyük ölçüde KKTC parselleri ve Türkiye'nin kıta sahanlığı ile çakışıyor. Enerji kaynaklarının Avrupa'ya taşınması, deniz boru hattı ile ekonomik olarak mümkün değil. Kaynakları Avrupa'ya ulaştırıp kâr etmek, sadece Türkiye üzerinden bir kara boru hattıyla mümkün olabilir.”
Türkiye, Doğu Akdeniz'de ulaşacağı doğalgaz kaynaklarıyla "dünyanın enerji ticaret merkezi" olabilir. Türkiye, uzun yıllar süren arama ve sondaj çalışmaları sonrası 2018'de ilk sondajına başlamış, ardından yeni sondaj gemilerini devreye sokmuştu. Şu anda Oruç Reis gemisi, Doğu Akdeniz'de sismik arama, Yavuz gemisi de da belirlenen koordinatlarda sondaj yapıyor. Türkiye'nin ilk sondaj gemisi Fatih ise Karadeniz'de aynı amaçla faaliyet yürütüyor. Öte yandan, 2019'da Türkiye 45,3 milyar metreküp doğalgaz tüketti. Toplam doğalgaz üretimi ise 483 milyon metreküpü buldu. Türkiye'nin kalan üretilebilir rezervinin yaklaşık 3,36 milyar metreküpler seviyesinde olduğu ifade ediliyor. 2019'daki ithalat ise yaklaşık 45,21 milyar metreküp oldu. Toplam doğalgaz ithalatının %28'ini LNG yani sıvılaştırılmış doğalgaz oluşturdu.