Türk Kızılay'ı 155 yıldır umut oluyor

Türk Kızılay'ın 155 yıldır dünyanın dört bir yanına umut götürdüğünü ifade eden Erdoğan, “Ecdadımız gibi bizim de Gazze'de, Ukrayna'da, Kudüs'te, Şam'da akan kanın dinmesinden başka hedefimiz yoktur” dedi.

AA

Başkan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Millet Kütüphanesi Anadolu Salonu'nda düzenlenen "Yüzyıllık Emanet Kızılay Esir Mektupları Sergisi"nin açılış programına katıldı. Sergi vesilesiyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde davetlilerle bir araya gelmekten büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Erdoğan, her karış toprağı cephe haline gelmiş vatanı, kadını ve erkeğiyle yedi düvele karşı topyekun savaşarak işgalden kurtarmış bir milletin evlatları olarak Cumhuriyet'in 100. yılını kutladı.

ESİRLERE HİZMET EDERDİ

Türk Kızılay'ın 1868'den bu yana dünyanın dört bir yanına umut götürdüğünü ifade eden Erdoğan, Kızılay'ın aslında "Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti" olarak kurulduğunu anımsattı. Emine Erdoğan, yıllarca süren savaşlarda esir alınan asker ve sivillerin kimlikleri ve yerlerinin belirlenmesinden beslenme ve sağlık ihtiyaçlarının karşılanması Kızılay tarafından yerine getirildiğini bildirdi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Türk Kızılay Genel Başkanı Fatma Meriç Yılmaz, "Yüzyıllık Emanet Kızılay Esir Mektupları Sergisi"nin açılışında Emine Erdoğan'a eşlik etti.

'ÇOCUKLAR ÖLDÜRÜLÜYOR'

21. yüzyılda insanlığın gözü önünde Gazze'nin dünya ile iletişimi kesildiğini söyleyen Emin Erdoğan, "Hastaneler, ambulanslar, Kızılay'ın, Kızılhaç'ın depoları, mabetler, okullar hedef alınıyor. Yardım tırları sınırlarda bekletiliyor, sular ve enerji kesiliyor, sahra hastanesine dönüştürdüğümüz gemilerimizin kıyıya yanaşıp tedavi hizmeti götürmesi engelleniyor. Yeryüzünün daha önce hiç görmediği bir vahşet sergileniyor ki savaş demek bile mümkün değil. Yüksek teknolojiyle donatılmış İsrail ordusu, sistematik şekilde sivillere, çocuklara saldırarak bir milleti tarihten silmeye çalışıyor. Uluslararası hukuk çiğneniyor" dedi.

'AKAN KAN DURMALI'

Erdoğan, "Bu süreçte, ecdadımız gibi bizim de meselemiz toprak değil. Bizim meselemiz, daima insan hakları ve izzet meselesi olmuştur. Vaktiyle fethedilmiş gönülleri yıkmama, acılarına sessiz ve seyirci kalmama meselesi. Meselemiz, bu dünyadan zulmü alkışlayarak mı, mazluma yoldaş olarak mı gideceğimiz meselesidir. Ecdadımız gibi bizim de Gazze'de, Ukrayna'da, Kudüs'te, Yemen'de, Bağdat'ta, Halep'te, Şam'da akan kanın dinmesinden başka hedefimiz yoktur" ifadelerini kullandı.