Türk bilim insanları geliştirdi: Artık o hastalık evde tedavi edilebilecek

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesindeki bilim insanları, yerli ve milli taşınabilir fototerapi cihaz geliştirdi. Bu sayede sarılığı olan bebekler, hastaneye yatırılmadan evlerinde ''mavi ışık'' tedavisi alabilecek. Cihazın özellikle yeni tip koronavirüsle mücadele sürecinde salgının yayılmasının önlenmesine büyük katkı sunması bekleniyor.

Akdeniz Üniversitesi Tıp Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Canpolat ile Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalından Prof. Dr. Aygen Yılmaz, yenidoğanlarda görülen sarılık hastalığının tedavisinin evde yapılabilmesi için çalışma yürüttü.

KOSGEB'e de proje yazarak destek alan Canpolat ile Yılmaz, 5 yıl süren çalışma sonucu, evlerde kolayca mavi ışık tedavisi yapabilen yerli ve milli taşınabilir fototerapi cihazı üretmeyi başardı.

Hastanelerde uygulanan cihazla eşdeğer şekilde çalışıyor

Yapılan analizlerde, cihazın hastanelerde uygulanan standart fototerapi cihazıyla eşdeğer şekilde çalıştığını tespit eden ekip, sonuçlarını uluslararası bilimsel bir dergide yayımladı.

Taşınabilir cihazın, C belgesi ve patentini alarak hizmete sunan bilim insanları, kiralama yöntemiyle kullanılabilecek cihazın özellikle yeni tip koronavirüsle (COVID-19) mücadele sürecinde salgının yayılmasının önlenmesine katkı sunacağına inanıyor.

Talimatları okuyarak kolayca kullanılabiliyor

Prof. Dr. Canpolat, yenidoğanlarda bazen sarılık meydana geldiğini, hastanelerde kuvöz içinde mavi ışık tedavisi uygulandığını ancak salgın sürecinde ailelerin hastaneye gitmekten tedirgin olabildiğini söyledi.

Bu süreçte bazı ailelerin evde mavi ışık tedavisi istediğini vurgulayan Canpolat, "Bu cihaz, hastanelerin ve sağlık kuruluşlarının yanı sıra evde fototerapi imkanı sağlıyor. Cihazın bilimsel çalışmasını yaptık. Standart fototerapi cihazıyla karşılaştırdık, hastalar üzerinde deneme yaptık. Standart fototerapi cihazıyla eşdeğer çalıştığını gösterdik" dedi.

Cihazın çantayla taşınıp, evde yatak üzerine kolayca kurulabildiğini anlatan Canpolat, hemşireye veya yardımcı personele gerek kalmadan talimatları okuyarak kolayca kullanılabildiğini belirtti.

Güvenlik ön planda

Canpolat, çocuğun gözünün korunması için yerleştirdikleri gözlüğü hastanın takmadan cihazın çalışmadığını, güvenliğin ön planda olduğunu açıkladı. Ankara, İstanbul, İzmir ve Kayseri'den cihazı isteyenlerin olduğunu vurgulayan Canpolat, seri üretim için talep gelmesi halinde bilimsel destek sunacaklarını anlattı.

Canpolat, cihazı satın almaya gerek olmadığını söyledi. Kiralama yönteminin daha ekonomik olduğunu belirten Canpolat, şöyle konuştu:

"Mutlaka doktor tavsiyesiyle kullanılması gerekiyor. Çantayla cihazın toplam ağırlığı 4 kilogram. Götürüp, kolayca kurup, tedaviyi uygulayacaklar. 12 ya da 24 saatte bir hastaneye gidip kan tahlili vererek, bilirubin seviyesini ölçtürecekler. Normal seviyeye düşünce tedaviyi kesecekler. Bu sayede, çocuğu ve anneyi enfeksiyon riskinden uzak tutuyor hem de anne ile çocuk ayrı kalmıyor. Bu cihazı ilk biz yaptık ve patentini aldık, tamamen yerli ve milli. Bizden sonra İran ve Amerika'da birkaç taklitlerimiz oldu ama bu cihazın tasarımını ilk yapan biz olduk."

Daha yaygın kullanımı için seri üretime geçilmesi gerektiğine değinen Canpolat, "Koronavirüs nedeniyle hastanedeki yoğunluğun azalmasına ve salgının yayılmasının önlenmesine katkı sunacağına inanıyoruz. Her kullanımdan sonra dezenfekte edilmektedir. Kullananların da evde cihazı alkollü bezle silmesi yeterlidir" dedi.

(AA)

Ambulans helikopter onun için havalandı

Bakan Varank önemli açıklamalarda bulundu

Beşiktaşlı futbolcular yurtta karantinaya alındı

Ramazan ayından etkilendi, Müslüman oldu

Bakan Soylu, trafik arabası kullandı