HABER MERKEZİ
Program; dijital bağımlılığın bireysel ve toplumsal etkilerine karşı farkındalık oluşturmayı, sorumlu teknoloji kullanımını teşvik etmeyi ve gençleri, akademisyenleri, kamu ile sivil toplum aktörlerini yenilikçi projeler etrafında bir araya getirmeyi hedefliyor.
Programda konuşan İHÜ Rektörü Prof. Dr. Atilla Arkan, projenin paydaşları arasında Yeşilay'ın da bulunduğunu belirterek projeyi anlamlı bulduklarını söyledi. Arkan, dijital dünya ve yapay zekanın hem olumlu hem olumsuz tarafları olduğuna dikkat çekerek, bugünkü konularının "bunların olumsuz taraflarıyla nasıl başa çıkacakları" olduğunu ifade etti.
Arkan, dijital dünya ve yapay zeka kullanımının üretim biçimlerini değiştirdiğini kaydederek, "O üretim biçimleri alışkanlık setlerimizi değiştiriyor ve alışkanlık setleriyle beraber mutluluk, keyif ve huzur anlayışımız gibi aslında bir sürü değer de bir tür revizyon görüyor." dedi.
Üniversitede bağımlılıkla mücadeleye destek verebilecek iki bölümün bulunduğunu belirten Arkan, "Erken yaş çocukluk dediğimizde politikaların geliştirilmesi gerekiyor. Bunun akıllı bir şekilde, öğretmen ve okul yöneticisinin davranışını değiştirecek şekilde bizim eğitim programlarını değiştirmemiz gerekiyor. Eğitim hayatında bizim o çocuklara dokunmamız ve dijital bağımlılığın dışındaki dünyayı genişletmemiz gerekiyor. Sanat, spor, müzik ve kültürel edinim tarafını ciddi bir şekilde eğitim düzeyinde görüşmemiz gerekiyor." şeklinde konuştu.
Arkan, pilot çalışmalar ve model uygulamaların örnek teşkil etmesini ve bu uygulamaların yaygınlaştırılarak ülke ve ailelerin sorunlarına çözüm getirmesini hedeflediklerini söyledi ve projeye emek verenlere teşekkür etti.
Yeşilay Genel Başkanı Mehmet Dinç, Yeşilay Cemiyetinin insanların bağımsızlığı için mücadele ettiğini vurguladı. Dinç, mücadelenin alkolle başladığını, bugün ise beş bağımlılık türüyle sürdüğünü belirterek, "Çocuklarımız ve gençlerimiz başta olmak üzere insanımız, insanlık bağımsız olsun diye dört koldan faaliyet gösteriyoruz." dedi.
Dinç, Milli Eğitim Bakanlığı ile yürütülen Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı kapsamında her yıl 10 milyon öğrenciye, 3 milyon veliye ulaşıldığını; "Okulda Bağımlılığa Müdahale Programı" ile bağımlılığı bırakmış çocuklara destek verildiğini aktardı. Üniversite öğrencilerine yönelik faaliyetlerden de söz eden Dinç, "Bağımlılık endüstrisi gençleri birinci olarak hedef alıyor." ifadesini kullandı.
Teknolojinin gelişmesinden yana olduklarını ancak kullanımın insanları tüketir hâle gelmesi durumunda bunun nesil kaybına yol açabileceğini belirten Dinç, şu uyarıda bulundu: "Şayet insanımızı tüketen bir noktaya gelirse, bağımlılık şeklinde kendini gösterirse faydasız, amaçsız sadece eğlence amaçlı bir kullanım olursa hiç şüphesiz biz bir nesli kaybederiz demektir."
Dinç, bu nedenle psikolojik ve sosyolojik araştırmaların, uygulamaların ve çalışmaların teknolojik gelişmeyle eş zamanlı ilerlemesi gerektiğini söyledi ve üniversiteler ile sivil toplum kuruluşlarına büyük görev düştüğünü vurguladı.
Program kapsamında bu yıl destek almaya hak kazanan projeler ve yürütücüleri şöyle açıklandı: Mehmet Işık yürütücülüğündeki Sanal Dünyadan Gerçek Dünyaya: Dijital Gölgeler projesi, Aylin Tutgun Ünal yürütücülüğündeki İstanbul Siber Güvenlik Araştırması projesi ile Esra Kesim yürütücülüğündeki SİMAV Dijital Bağımlılığı Önleme Atölyesi projesi toplam 1 milyon 250 bin lira hibe desteği almaya hak kazandı.
Program, dijital bağımlılıkla mücadelede yenilikçi çözümler geliştirmeyi, sorumlu teknoloji kullanımı kültürünü yaygınlaştırmayı ve gençlerin dijital-dışı alanlarla bağlarını güçlendirmeyi amaçlayan çalışmalarla devam edecek.