DHA
Eskişehir'de, eşi ve kızını sokak ortasında bıçaklayan Afgan Abdulkadir Ahmadi'yi, engel olmaya çalışırken çıkan arbedede sırtından bıçakla yaraladığı suçlamasıyla tutuklanan ve 3 gün sonra tahliye edilen Tolga Daşkıran, yaşadıklarını anlattı.
DHA'da yer alan habere göre, Odunpazarı ilçesi Emek Mahallesi Ertaş Caddesi'nde geçen 5 Şubat akşamı Afganistan uyruklu Abdulkadir Ahmadi sokakta ortasında eşi Shannaz Nazari ve kızı Nasimgül Ahmadi'yi bıçakla yaraladı. Bu sırada caddedeki Tolga Daşkıran ve arkadaşı Hüseyin Şahin (17) kadınların çığlıklarını duyarak olaya müdahale etti. Hüseyin Şahin, yere düşürdüğü Abdulkadir Ahmadi tarafından ayak bileğinden bıçaklandı. Tolga Daşkıran ise çıkan arbedede Abdulkadir Ahmadi'yi bıçakladı. Olayın ardından tutuklanan Tolga Daşkıran, önceki gün avukatının yaptığı itirazın kabul edilmesi üzerine adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yapılan açıklamada, olayın meşru müdafaa hükümleri çerçevesinde değerlendirildiği belirtilerek, "Başkasının hayatına yönelik vuku bulan haksız bir saldırıyı defetmek kastı ile işlediği hususunda ciddi deliller bulunduğundan meşru müdafaa hükümleri çerçevesinde bu aşamada yurt dışına çıkış yasağı adli kontrol tedbiri uygulanarak tahliyesine karar verilmiş olup yargılamasının tutuksuz yapılacağına karar verilmiştir" denildi.
Ailesine kavuşan Tolga Daşkıran, yaşadıklarını anlattı. Tramvaydan indikten sonra olay sırasında yanında olan arkadaşı Hüseyin Şahin ile kadın çığlığı duyduklarını belirten Daşkıran, "Bir kadının canının gittiğini gördüm, bir kadının çığlıklarını duydum. Kendi annem gözümün önüne geldi. Arkadaşımla olaya müdahale etmek istedik. Arkadaşım yaralandı. Arkadaşımın yaralandığını, bir kızın ve bir kadının yaralandığını gördüm. Biz çığlıkları duyduktan sonra olay yerine doğru giderken 'Dur, yapma' diye bağırdık ama karşı taraftaki kişi hiçbir şekilde dinlemedi. Adam kadının üzerine oturmuş şekildeydi. Hüseyin onu üzerinden almak isterken bacağından yaralandı sonra bıçağı bana doğrulttu, salladı. Ben bir adım geri attım. Bıçağı görünce ben de müdahale etmek zorunda kaldım. Cezaevine ilk girdiğim gün çok sıkıntılı bir süreçti. 'Ben ne yaptım?' dedim. O zamana kadar yaşadığım hayat film şeridi gibi gözümün önünden geçti. Annemler acaba ne yapıyor? Babam ne yapıyor? Hüseyin'in bacağı nasıl oldu?' O kadının durumu, kızının durumu nasıl? Adamın durumu nasıl? Hep bunları düşündüm. Hep dışarıdakileri düşündüm, hiçbir zaman kendimi düşünmedim. Benim sonum ne olacak? Bunu ikinci gün düşünmeye başladım" dedi.
Tahliye olmasının ardından cezaevi kapısında annesiyle yaşadığı duygusal anları da anlatan Daşkıran, "Cezaevi kapısından ilk çıktığım an annem 'Oğlum' diye bağırdı. Ağlıyordu zaten. Ben de ağlasam daha kötü olacaktı. Zaten bayılacak dereceye geldi bir ara. Tuttum annemi. Dedim, 'Ağlama anne. Bitti, çıktım'. Annemi teselli etmeye çalıştım. Babam sarıldı, Hüseyin sarıldı. Ne kadar çok sevildiğimi anladım. Hiç tanımadığım insanlar paylaşmış. Bundan aşırı derece gurur duydum. Hiç tanımadığım insanların anneleri, kız kardeşleri çok güzel dileklerde bulunup dualar ettiler. Allah bunu kimseye yaşatmasın, kimseyi bu duruma düşürmesin. Kadınlara şiddete çok karşıyım. Küçüklükten gelen bir şey bu. Annem de zamanında şiddet görmüştü. Zaten o kadında da kendi annemi gördüm. Annem koşarken, gözümü önüne geldi. Hayatım gözümün önünden geçti. Bu zamana kadar kimseye ne bir şiddette bulundum, kadına kıza şiddet göstereni de uyardım. Kesinlikle karşıyım yani, kadına şiddete kesinlikle ve kesinlikle karşıyım. Sonuna kadar dik duracağıma da söz veriyorum" diye konuştu.
Ailesiyle yeniden bir arada olmanın mutluluğunu yaşadığını dile getiren Tolga Daşkıran, asker olma hayali taşıdığını söyledi. Süreç tamamlandıktan hayali olan askerlik için elinden geleni yapacağını kaydeden Daşkıran, "Askerlik sürecinde sicil çok önemli. İnşallah Türk adaleti bunu benim sicilime işlemez. Vatanım ve milletime çok hayırlı bir asker olmak istiyorum. Bu benim küçüklük hayalim. Askeri üniformalı birini görünce kalbim çok hızlı atıyor. Çok değişik duygular yaşıyorum" dedi.
Afganistan uyruklu Abdulkadir Ahmadi'nin bıçakla ağır yaraladığı eşi Shannaz Nazari (47) de hastanedeki tedavisinin ardından hayati tehlikeyi atlattı. İlk ifadesine Tolda Daşkıran'ın kendisini ölümden kurtardığını anlatan Nazari, "Eşim Abdulkadir Ahmadi ile bu olaydan önce de zaman zaman aramızda maddi imkansızlıklardan dolayı tartışmalar oldu. Yine zaman zaman beni dövdüğü oldu. Ancak eşimin darbetmesinden dolayı resmi makamlara çocuklarımın huzuru kaçmasın, diye hiç başvurmadım. Olay günü sabahı eşimle birlikte daha önceden boşanmış olan ve aynı mahallede çocuklarıyla birlikte yaşayan eski eşimden olan kızımı evlendirmek için konuşmaya başladık. Ben kızımın artık yaşının ilerlediğini isteyenlerinin olduğunu belirterek evlendirmek istediğimi söyledim. Kendisi önce karşı çıktı ve çocuklarıyla birlikte güzel bir şekilde yaşadığımızı ve evlenmesine gerek olmadığını karşı çıktı" dedi.
Olay günü yaşadıklarını anlatan Nazari, kendisini öldürmek isteyen eşinden şikayetçi olduğunu belirterek, "Olay günü tramvaydan kızım Nasimgül ile birlikte indiğimizde caddenin karşısına doğru yürüdüğümüz sırada eşim Abdulkadir Ahmadi'nin yaklaşık 10 metre karşıda elinde bıçakla bana doğru baktığını ve yürüdüğünü fark ettim. Direkt yanıma doğru koştu ve ittirerek yere düşürdü. Elindeki bıçakla sol elime vurdu. Bu sırada çevredeki 3-5 kişi eşimi tutmaya çalıştılar. Ancak ellerinden kurtuldu ve ben bu sırada ayağa kalkmıştım. Kaçmama fırsat vermeden üzerime gelince tekrar yere düştüm. Bu seferde elindeki bıçağı direk karın bölgeme doğru sapladı. Orada bulunan gençler eşimi tuttular. Eğer tutmasalardı beni muhtemelen öldürecekti. Can haliyle ayağa kalktım ve korku ile biraz yürümeye çalıştım. Bu sırada eşim kızımı da sırtından bıçakla yaraladı. Ben yaralandığımı ve kan kaybettiğimi anladığımda yere yığıldım ve ambulansla hastaneye götürüldüğümü hatırlıyorum" diye konuştu.
Eşi Abdulkadir Ahmadi'nin işitme engelli olduğunu ve plastik şişe toplayıp evi geçindirdiğini anlatan Shannaz Nazari, "Duyma engelli olduğu içinde eşim konuşmakta zorluk çeker. Türkçe de bilmez. Ben kendisiyle az da olsa işaret diliyle ve çok az duyma yetisi olduğu içinde bağırarak anlaşırım. Beni bıçakla yaralayıp öldürmeye çalışan eşim Abdulkadir Ahmadi'den davacı ve şikayetçiyim" dedi.
Öte yandan eşini ve kızını sokak ortasında bıçaklayan Abdulkadir Ahmadi'nin arbedede bıçaklanmasının ardından markete girdiği anların güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Markete yaralı olarak giren Ahmadi'nin sedyeyle çıkarılarak ambulansa alındığı görüldü. Polisin olayla ilgili soruşturması sürüyor.