TFX'e kadar modifiye F-16

Türkiye, ABD'nin vermediği F-35'lerin yerine F-16'ları modernize ediyor. Yerli savaş uçağı (MMU/TFX) devreye girene kadar ‘hava'da boşluk yaşanmayacak.

Türkiye, ABD’nin el koyduğu F-35’ten doğan boşluğu, gövdesi modernize edilmiş; uçuş, görev ve elektronik sistemleri ile silahları yerlileştirilmiş F-16’larla dolduruyor. Amaç, Milli Muharip Uçak (TFX) projesinin ilk filosu için planlanan 2030’a kadar savunmada boşluk oluşmaması.

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. İsmail Demir, modernizasyona ilişkin Twitter’da yaptığı paylaşımda, gövde modernizasyonu ile uçakların yapısal ömrünü 12 bin saate çıkarmayı hedeflediklerini belirtti.

1500 PARÇA DEĞİŞİYOR

Demir, “F-16 Blok 30 uçaklarının yapısal iyileştirmeleri sürüyor. Uçak başına 1200-1500 adet yapısal parçanın yenilenmesiyle ilgili mühendislik çalışmaları yapılan projede, tamir ve değişim ile gövde güçlendirme uygulamaları gerçekleştiriliyor. TUSAŞ tarafından yürütülen projeyle, F-16 uçaklarımızın yapısal ömrünü 8 bin saatten 12 bin saate çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.

PARÇALAR ÜRETİCİDEN

F-16 Blok 30 model uçaklar 2016’da 7 bin uçuş saatine ulaştı. Bunun öngörülmesi ile 2015’te üretici şirket Lockheed Martin ile birlikte modernizasyon projesi başlatıldı ve 2020 sonuna kadar 4 uçak tamamen modernize edilerek TSK’ya teslim edildi. Sözleşme gereği modernizasyonda Lockheed Martin’in sağladığı parçalar kullanıldı. Filodaki tüm uçakların modernizasyonunun 2023’e kadar tamamlanması hedefleniyor.

Savunma kaynakları, modernizasyonda parça temini konusunda sorun yaşanmadığını, ancak temin sorunu yaşanması halinde Türkiye savunma sanayii şirketlerinin aynı parçaları üretme kabiliyetinin bulunduğunu belirtiyorlar. Kaynaklar, F-35 uçaklarının en önemli gövde parçaları ile iniş takımı gibi kritik parçalarının Türkiye’de üretildiğine işaret ediyorlar.

SİSTEMLER YERLİ

F-16’ların gövde modernizasyonunun yanı sıra seyrüsefer (aviyonik), görev, radar ve silah sistemleri de yerlileştiriliyor. 2012’de başlatılan ’ÖZGÜR Projesi’ kapsamında, Aselsan’ın ürettiği hedef tarama, tespit ve atış kontrol radarı (AESA); milli görev bilgisayarı, çok işlevli renkli kokpit ekranı, yakıt hidrolik ve motor gösterge ekranı, seyrüsefer (aviyonik) sistemi, kriptolu milli ses emniyet cihazı, milli dost düşman tanıma sistemi (IFF) ve dijital kamuflaj sistemi F-16’lara uygulanıyor. Türkiye dijital kamuflaj sistemini ilk kez F-16’larda deniyor. Böylece eski uçaklarda bile düşük görünürlük sağlanabiliyor. Proje kapsamında 35 adet F-16 Blok 30 uçağı modernize edilecek.

F-16’LAR ‘ÖZGÜR’LEŞİYOR

Savunma Sanayi Başkanı Prof. Demir, geçen kasım ayında ‘savunmasanayist.com’ sitesine verdiği röportajda, “ÖZGÜR, artık belirli bir olgunluğa ulaştı. Denedik ve gayet iyi. Projenin ilk uygulaması başarılı. Artık F-16’larımız ÖZGÜR’leşme yolunda diyebiliriz. AESA radarı da çok kısa sürede F-16’larımıza takmış olacağız. Bu çalışmalar zaten bizim Milli Muharip Uçak konusunda atmamız gerek adımlardı. Böylece ön almış olduk” demişti.

ASEA’lar AKINCI’da da kullanılacak.

SİLAHLAR DA YERLİLEŞİYOR 

F-16’larda yerli silah mühimmatları kullanımı ise yeni değil. Şu ana kadar yerli güdüm kitleri ve SOM füzesi başarıyla monte edildi, kullanılıyor. Bu yıl içinde kısa ve orta/uzun menzilli havadan havaya Bozdoğan ve Gökdoğan füzelerinin atış testleri yapılacak.

MKE üretimi Nüfuz Edici Bomba da kullanılıyor. Ayrıca bir başka bomba tipi Minyatür Bomba da geliştirme aşamasında, o da yakın zamanda kullanılmaya başlar.

YERLİ SAVAŞ UÇAĞI 2030’DA

Milli Muharip Uçak (MMU/TFX) Projesi, TSK’daki F-16’ların 2030’lu yıllardan itibaren kademeli olarak devreden çıkarılması ve yerine yerli uçakların konulması projesidir.

Milli olarak tasarlanan ve yurt içi imkân ve kabiliyetlerle üretilmesi planlanan uçakta, düşük görünürlük, kapalı silah yuvası, yüksek manevra kabiliyeti, artırılmış farkındalık ve sensör füzyonu gibi yeni teknolojiler kullanılacak. Projenin gerçekleşmesi ile Türkiye, ABD, Rusya ve Çin’den sonra 5. nesil savaş uçağı üreten 4. ülke olacak. 2016’da başlatılan projeyi TUSAŞ yürütüyor. İngiliz BAE Systems ile işbirliği yapılıyor. Uçağın motoru için de Rolls Royce ile ‘patentler dahil’ işbirliği görüşmeleri yürütülüyor