Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin düzenlediği operasyonla yakalanan ve dijital belgelerinde 4 bine yakın DEAŞ üyesinin bilgileri bulunan şüpheli Hammet hakkındaki soruşturma tamamlandı.
Örgütün sözde istihbaratçılarından Hammet için "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan 65 sayfalık iddianame, Mersin 8. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, Hammet'in geçmiş dönemde Suriye'de DEAŞ içinde savaşçı olarak yer aldığı, Türkiye'de de örgüt adına faaliyetlerine devam ederek çatışma bölgelerinde bulunan örgüt mensuplarıyla irtibat kurduğu aktarıldı.
Şüphelinin ikametinde ele geçirilen dijital materyallerde farklı ülkelerden 4 bine yakın kişinin isminin yanı sıra "örgüte katılmadan önceki mesleği", "gittiği ülkeler", "hangi sınır bölgesini kullandığı ve aracısı", "referans bilgileri", "uzmanlık alanı" ve "savaşçı, eylemci ya da canlı bomba eylemcisi" gibi kategorilerin bulunduğu künye şeklindeki ayrıntılı formun ele geçirildiği belirtilen iddianamede, çok sayıda fotoğraf, harita ve görüntülerin de veriler arasında yer aldığı ifade edildi.
İddianamede, çok sayıda teröristin fotoğraflarının, bomba yapım süreci ve kullanılan malzemelere ilişkin görsellerin, Suriye'deki birçok merkeze ait fotoğrafların ve terör örgütünce düzenlenen bir "yolculuk izin belgesi"nin de dijital incelemelerde bulunduğu bilgisine yer verildi.
ŞİFRELİ KONUŞMALARA "KARTAL" VE "KELEBEK" EMOJİLERİ
Kuteybe Hammet iddianamedeki ifadesinde, örgütle ilgili bilgi toplayarak satan bir ofis adına çalıştığını belirtti.
Yazışmalarda gizliliğe önem verildiğini, "ortamın güvenliği olduğunu" anlatmak için şifre olarak "kartal" ve "kelebek" emojileri kullandıklarını kaydeden Hammet, şöyle devam etti:
"WhatsApp'te hal hatır sorduktan sonra emoji koyuyordum, karşıdaki de yanında DEAŞ'a mensup şahıslar yoksa emoji koyup bilgi aktarımı yapıyordu. Bu, şahıslarla aramızda ortamın güvenli olduğunun belirtisi, şifresiydi. Bizim bu şekilde birbirimize emoji göndermemizi ofisteki sorumlu Abu Ahmet kod ismini kullanan M.C. tembihlemişti. Bunun amacı, Rakka'da her yerde internet yoktu. Bize bilgi gönderecek şahıslar genelde internet kafeleri kullanırlardı. Onların selameti için şifreli konuşma oluyordu. Ben yaklaşık 9 ay kadar örgütle ilgili bilgileri toplayarak, bu kişiye aktardım. Bilgiler karşılığında bana toplamda 8 bin lira verildi."
Hammet, ofisteki işini bıraktıktan sonra kendisini "Robert" diye tanıtan ve İngiliz olduğunu düşündüğü kişiye para karşılığında çeşitli bilgiler aktardığını ileri sürerek, "Bu kişiyle hiç yüz yüze görüşmedim. Robert isimli şahıs bana vermiş olduğum bilgiler için Suriye’den 400 Amerikan doları gönderdi. Ben de parayı Tarsus'taki bir kuyumcudan aldım." ifadesini kullandı.
KAZANDIĞI PARANIN BİR KISMINI ÖRGÜT ÜYELERİNE GÖNDERMİŞ
Dijital materyallerde ele geçirilen 4 bin yakın örgüt mensubunun künye şeklindeki bilgileri ile örgütsel dokümanların sorulması üzerine Hammet, şunları kaydetti:
"Ben, Abu Ahmet kod ismini kullanan M.C ile çalışırken, İ.A diye biri Rakka'daki bir yerde dizüstü bilgisayar ele geçirmişti. Daha sonra bana bu bilgisayarda DEAŞ terör örgütü içinde yer alan kişilerin açık kimlik bilgilerinin bulunduğunu söyleyerek listeyi gönderdi. Ben de listeyi M.C'ye teslim ettim. Bilgisayarımda künye şeklinde bulunan örgüt mensupları da bana İ.Ş tarafından gönderildi. Bu bilgiler DEAŞ’a katılım yapan örgüt mensupları hakkında örgütün kendi düzenlediği bilgilerdir, bana ait değildir."
İddianamenin değerlendirme bölümünde, şüphelinin Suriye'de bulunduğu dönemde DEAŞ adına birlikte faaliyet gösterdiği arkadaşlarını bilgi toplamak amacıyla kullandığı, sattığı bilgiler karşılığında aldığı paranın bir kısımını da bu kişilere gönderdiği belirtilerek Hammet'in "silahlı terör örgütüne üye olma" suçunu işlediğinin anlaşıldığı kaydedildi.
Mersin'de, geçen yıl kasım ayında düzenlenen ortak operasyonda 14 DEAŞ şüphelisi gözaltına alınmış, Hammet'in de aralarında olduğu 4 şüpheli tutuklanmıştı. Diğer şüphelilerle ilgili soruşturma sürüyor.
(İHA)