Van Valiliğindeki temaslarının ardından AK Parti İl Başkanlığında partililerle bir araya gelen Soylu, yaptığı konuşmada, ülkenin nasıl bir süreçten geçtiğini milletin çok iyi bildiğini söyledi.
15 Temmuz'a şahit olan milletin orantısız güçle karşılaştığında nasıl dik durduğunu herkese gösterdiğini belirten Soylu, bu iradenin Van'daki Okçular Tepesi'nde, Türkiye'nin her yerinde, her meydanda ortaya konulduğunu anlattı.
"MİLLET BU TUZAĞA DÜŞMEDİ"
Soylu, hafta sonu Diyarbakır ve Mardin'e gittiğini, bugün de Van'da bazı temaslarda bulunduğunu kaydetti.
"Bu 3 büyük kentimizde yaptığım ziyarette gördüğümüz şu, milletimiz geleceğe ait ümitlerle dolu." diyen Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim, ülkeyi yönetenler ve siyaset yapanlar olarak milletimizin bu ümitlerini yarına taşımak birinci görevimizdir. 14 yıldır önemli adımlar atıldı. 21'inci asra iyi başladık ve adımlarımızı iyi attık. Dünyayla 350 yıldır açılan makasımızı 21'inci asrın başından itibaren hızla kapattık. Bunu gördüler, bizi eski usullerle terbiye etmeye çalıştılar. Millet bu tuzaklara düşmedi. Bunlara 27 Nisan'da, Gezi olaylarında, 17-25 Aralık darbesinde ve 15 Temmuz'da cevap verdi."
Türkiye'nin ilk kez ekonomik darbeye muhatap kalmadığını, önceki dönemlerde de ekonomik darbelere kalkışıldığını anımsatan Soylu, 27 Nisan'da, Gezi olaylarında, 17-25 Aralık darbesinde, 6-7 Ekim olaylarında ve 15 Temmuz'da cesur duruş sergileyen milletin, özgürlüğünü, demokrasisini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı sahiplendiği gibi, ekonomik tasalluta da boyun eğmeyeceğini vurguladı.
Soylu, terör örgütleri DEAŞ, PKK, FETÖ ve DHKP-C'nin aynı yerden çıktığını, aynı kaynaklardan desteklendiğine dikkati çekerek, "Türkiye Cumhuriyeti'nin Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili, aynı zamanda Cumhurbaşkanımızın vekilidir. Yaptıkları muamele çok ayıptır. Türkiye, onuruyla, gururuyla, haysiyetiyle medeniyetinin gücüyle test edilecek bir ülke değildir. Bunu, Tayyip Erdoğan 14 yıldır dünyaya anlatıyor, anlattıkça Türkiye büyüyor ama onların kulakları duymuyor, gözleri görmüyor ancak ve ancak Türkiye'nin ayak seslerini duyunca bunun ne olduğunu anlıyorlar." diye konuştu.
"SURİYE'DE FOYALARI ORTAYA DÖKÜLDÜ"
Soylu, Türkiye'nin eski Türkiye olmadığını, bunu herkesin çok iyi bildiğini ve gördüğünü ifade etti.
Soylu, şöyle devam etti: "Bize ders vermeye çalıştılar, Marmaray açıldı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü açıldı, Avrasya Tüneli açılacak. Çanakkale Köprüsü'nü yapıyoruz. Bize ders vermeye çalıştılar. Bütün dünyanın hayranlıkla izleyeceği havalimanı Diyarbakır'la yeniden buluşturuldu. Bizim insan kaynağımızı, genç nüfusumuzu, geleceğe ait en büyük ümidimizi tüketmeye çalıştılar. Biz büyük bir devletin bakiyesiyiz. Bize ders vermeye çalıştılar. 'İnsan hakları' dediler, ne oldu? Suriye konusunda foyaları döküldü. Biz Müslüman olarak bu dünyada imtihan halindeyiz. Onlara sırtımızı dönseydik, Batı'nın afilli, püsküllü, kendini süsleyerek ortaya koyan zokasını yutmuş olacaktık.
Biz hala 'O insanlar, sınırımızın dışında kalanlar ne yapıyor' diye endişe ediyoruz. 'Çocuklar hastaysa nasıl burada tedavi edebiliriz, insanca yaşamasını nasıl sağlayabiliriz' gibi, bu medeniyetin bize yüklediği sorumluluğu taşıyoruz ama onlardan ses yok. Kendi sivil toplum örgütleri üzerinden yardım ediyormuş gibi görünüp misyonerlik ortaya koymanın dışında herhangi bir adım atmıyorlar. Ne yaptıklarını biliyoruz. Yaptıkları, bu söyledikleri, ortaya koydukları sebepsiz değildir. Türkiye'nin büyümesine tahammül etmiyorlar."
"BATI'YI KENDİMİZE DÜŞMAN GÖRMÜYORUZ"
"Batı'yı hiçbir zaman kendimize hasım görmedik ama tüm bu gördüklerimizden sonra anlıyoruz ki onlar bize, bizim baktığımız gözle bakmıyorlar." diyen Soylu, hedeflerinin net olduğunu, Türkiye'yi insanlık için dünyanın en büyük 10 devletinden biri haline getireceklerini kaydetti.
Türkiye'nin çevresindeki coğrafyanın DEAŞ'la ateş çemberine döndürüldüğünü anımsatan Soylu, şunları söyledi: "Kendilerine ait terör örgütleri olunca Bin Ladin'i bulup binlerce kilometre öteden infaz ediyorlar ama 'Fetullah Gülen' denen şarlatanı Amerika'da muhafaza ediyorlar. Bu 21'inci yüzyılda büyük devletlerin uygulamaması gereken bir politikadır. Terörizmi bir araç olarak başka ülkeleri dengelemek, politikalarını istediği şekle sokmak için bir araç olarak kullanmak, dünyada belki bundan sonraki zaman diliminin en tehlikeli oyunudur. Bundan ülkelerin vazgeçmesi lazım geldiğinin altını çizmek istiyoruz. Samimi olacaksınız. İnsanı merkeze alan ve insanın değerini odağa alan davranış içinde olacaksınız. O zaman elbette yanlışlar gelip sizi bulmaz."
Almanya'nın bir taraftan FETÖ'yü muhafaza ettiğini, bir taraftan da PKK'yı koruyup kolladığını, ekonomik olarak güçlenmesinin temellerini attığına işaret eden Soylu, "Bu nasıl müttefiklik, nasıl dostluk, yıllarca birbirine olan ittifakın göstergesi? Bunu nasıl bir şekilde değerlendirirsiniz? Ne ortaya koyarlarsa koysunlar, hangi oyun planlarını kurarlarsa kursunlar, ne gerçekleştirseler gerçekleştirsinler, 21'inci yüzyılın tüm fırsatlarını Türkiye'nin üzerine kondurmuştur. Bizi az buçuk kuvvetsiz görselerdi, şu anda sırtımızı yere getirmiştiler ama Allah onlara fırsat vermedi." değerlendirmesinde bulundu.
"TERÖRİSTLER TAHMİN EDEMEYECEKLERİ BİR YOK OLUŞLA KARŞILAŞACAKLAR"
Terör konusunda kararlı mücadele yürütüldüğünü ve bunun aynı şekilde devam edeceğini vurgulayan Soylu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan en alt güvenlik görevlisine kadar, sınırda nöbet bekleyen evlatlara kadar herkesin kararlı olduğunu vurguladı.
"Bugün iyi günleri çok net söylüyorum. Nisandan sonra başlarına geleceklerin ne olacağını tahmin edemeyecekleri kadar büyük bir yok oluşla karşı karşıya kalacaklar." diyen Soylu, şöyle konuştu: "Kışın mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Bugün Diyarbakır'dan Hakkari'ye kadar birçok operasyonu başarıyla yöneten, 'Bize güvenin, biz bunların hakkından geleceğiz.' diyen güvenlik güçlerimiz, büyük bir mücadele ortaya koymaktadır. Bütün planlamamızı yaptık. Bu çerçevede onların kış üslenmelerine müsaade etmeyeceğiz. Saklandıkları yerler, mağaralar, sığınaklar bırakmayacağız. Bingöl'de bir çıkışta 53 sığınaklarını imha ettik. Öyle kolay değil artık.
Geleceksiniz, vatandaşları, esnafları tehdit edeceksiniz, belediyelerden milleti haraca bağlayacaksınız, çalışanların parasını alacak, dağa göndereceksiniz, millete 'İmar karşılığında şunu vereceksin.' diyeceksiniz, demokrasiden söz edeceksiniz."
"AHMET TÜRK, ŞEHİT OLAN KAYMAKAM İÇİN BİR TEK SÖZ DEDİ Mİ?"
Mardin'in Derik ilçesinde Kaymakam Muhammet Fatih Safitürk'ün şehit edildiğini anımsatan Soylu, şunları söyledi: "O iyi dediğiniz Ahmet Türk. Orada bir kaymakam şehit oldu. 'Ben burada devletime hizmet edeceğim, onlara zeytin fabrikası kuracağım.' diyen o evlat orada şehit oldu. Nerelerden antrenörler getirip, takım kurup, çocuklara forma giydirip, 'Siz terör değil, şiddet değil, sporun sevgisiyle büyüyeceksiniz.' diyen evlat orada şehit oldu. O, 'iyi' dedikleri adam, 18 yaşındaki bir PKK sorumlusunun emrinde olan adam, bir tek söz söyledi mi? Başın sağ olsun dedi mi? Güya büyükşehir belediye başkanı olacaksınız. Yıllarca o maskenizle milleti aldatmaya çalıştınız. Bu iş düzelecek şimdi. Bütün teröristleri yok edeceğiz. Bugün en rahat olan Ahmet Türk'tür.
O da zavallı, ne yapsın? 18 yaşındaki biri geliyor. Cebinden sigara çıkarıyor, ağzına koyuyor. O terörist bozuntusu, 'Ahmet Efendi yak diyor çakmağımı', sonra 'Talimatlarımız şunlardır.' deyip gidiyor. Yazıklar olsun. Sonra da 'büyükşehir belediye başkanı' diye orada oturacaksın, öyle mi? Bu ülkede demokrasiden söz etmek en son onların hakkıdır. Bu ülkede köyleri tehdit etmediler mi? Van'da kan akan musluklarla milletimizi ürkütmediler mi? 'Belediyelere neden el koyuyorsunuz?' diyorlar. Hendekleri ben mi kazdım? Bu milletin beraberliğine ben mi kurşun sıktım? Orada teröristlere cephaneleri ben mi gönderdim? 1,5 milyar dolar uyuşturucudan para kazanacaklar. Avrupa'daki büyük devletlerin hiçbirinin haberi olmadan uyuşturucu ticareti yapma şansına sahip mi?"
Soylu, AK Parti’nin Türkiye'de ortaya koyduğu mücadelenin terör örgütünün üst akıllarını alt etmeye yönelik mücadele olduğunu vurgulayarak, ülkedeki insanları birbirine düşürmeye çalışanlara milletin gerekli cevabı verdiğini kaydetti.
"SADECE TERÖRLE MÜCADELE ETMİYORUZ"
"Sadece terörle mücadele etmiyoruz." diyen Soylu, ekonomik anlamda da önemli çalışmalar yapıldığını, Diyarbakır'da Başbakan Binali Yıldırım'ın teşvik programını açıkladığını, bugün de istihdamla ilgili çok önemli açıklamaların ortaya konulduğunu anımsattı.
"Biz huzuru getirmeye, terörü tasfiye etmeye çalışıyoruz ki çocuklarımız rahat iş bulsunlar." diyen Soylu, sözlerini şöyle tamamladı: "Biz istiyoruz ki burada fabrikalar cıvıl cıvıl olsun. Diyarbakır'dan Şanlıurfa'ya, Mardin'e Van'a kadar, Antalya'da turizm nasıl rahat hareket ediyorsa, kendine ait cazibe merkezleri nasıl oluşturuyorsa buranın tarihi ve inanç turizmine yönelik anlayışı aynı şekilde gelişsin. Buna imkan var. Biz bunu sağlayacağız inşallah. İnsanlar bizi bekliyorlar. Bizim yapmamız gereken şey selam vererek onlarla bütünleşmektir. Irk, renk, dil, hiçbiri bizim ayrılığımızı sağlayacak unsurlar değildir. İnancımız, geleneğimiz, adetimiz, büyüklerimizin yaptığı tembihatlar, bizleri bunları düşünmekten bile alıkoyar. Biz bir milletiz. Sonradan eklemlenmiş birtakım fikirlerle, saçma sapan anlayışlarla ortadan kaldırılacak bir millet değiliz.
Biz, birbirine bağlı, birbirini seven, itimat eden ve yarına kadar da sonsuza kadar da bu coğrafyada birbiriyle adım atacak milletiz. Biz öyle ufak dalgalarla, büyük rüzgarlarla yok olacak bir anlayışın sahipleri değiliz. Yüz yıl sonra 15 Temmuz tarif edildiğinde bir milletin kahramanlık hikayesinin nasıl olacağını, demokrasiye nasıl sahip çıkılacağını, dünya sessiz kalırken onlar demokrasiyi bize hikaye gibi anlatırken nasıl milletin sokaklara döküleceğini bütün dünyaya tarihler boyunca gösteren asil bir karakterin sahibisiniz."
Soylu, konuşmasının ardından Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığını ziyaret etti.
AA