Terör uzmanı Ağar'dan çarpıcı açıklama: Tam biz oraya girecekken DEAŞ 15 köyü ele geçirdi

Türkiye'nin İdlib'i güvenli ve çatışmasız hale getirecek intikalden rahatsız olan kesimler olduğunu belirten Güvenlik ve Terör Uzmanı Abdullah Ağar “Tam biz oraya gireceğimiz zaman DEAŞ, Hama'nın kuzeydoğusu, İdlib'in güneydoğusuna saldırı yaptı ve 15 köyü ele geçirdi. Biz İdlib bölgesinde etki üretsek bile oraya girip çıkmak istiyorlar” dedi.

1

Güvenlik ve Terör Uzmanı Abdullah Ağar, Türkiye'nin İdlib'i güvenli ve çatışmasız hale getirecek intikalden rahatsız olan kesimler olduğuna dikkat çekerek, kimyası, ismi, yapısı değişmiş mutasyon terör örgütlerinin türediğini, DEAŞ'in de İdlib intikaline eş zamanlı olarak kentin güney doğusuna saldırılar yaparak koridor açmaya çabaladığını söyledi. 

İhlas haber Ajansı (İHA) muhabirine İdlib intikali hakkında değerlendirmelerde bulunan Ağar, menfaatlerini ön planda tutan Rusya ve İran'ın bölgedeki topluma yaklaşamayacağı için Türkiye ile işbirliği yapmak zorunda kaldıklarını kaydetti.

İdlib'te çatışmasız bölge oluşturmak için girişilen intikalin toplumda 'maça çıkıyormuş' gibi algılanmasına karşı çıkan Güvenlik Uzmanı Ağar, “Ortada bir mücadele olduğuna ve kuvvet kullanma hedefimiz olduğuna dair bir algı var ve bu çok yanlış. Orada çatışmasızlığın devamının tesisi için çalışacağız Olası bir fotoğraf ortaya çıkarsa da onu da bir şekilde engelleyeceğiz. 3 milyon 700 bin insanın yaşadığı coğrafyada istikrar arıyoruz” diye konuştu.

"BU OPERASYON AFRİN'İ ÇÖZMEZ, O BAŞKA BİR FOTOĞRAF"

Bölgede Heyet Tahrir Şam'ın yanı sıra pek çok silahlı örgütün var olduğunu anlatan anlatan Ağar, “Ayrıca Türkiye'nin orada etki üretmesini istemeyen iradelere tabi olan ve onlar tarafından yönlendirilen silahlı gruplar var. Bunların domine edilmesi gerekiyor. Bizim istediğimiz şekilde davranacak bir pozisyon üretmeleri gerekiyor. El Nusra tabanlı, merkezinde Nusra'nın olduğu örgütlerin eklemlendiği yapılar var. Diğer örgütleri baskı altına alabiliyorlar, toplumu yönlendirmek istiyorlar. O yapının reflekslerini kontrol edilebilir hale getirmek gerek. 14 kontrol noktası oluşturuluyor ve bunu yaparken de sahadan tehdit olmayacağı şekilde çalışılıyor. Bu çalışma izolasyon çalışması. Bölgede YPG'nin de etkisi var ama o inisiyatifi mümkün olduğu kadar azaltmaya çalışıyoruz. Bu operasyonu PKK'nın Suriye kolu olan PYD ile ilişkilendiren insanlar var ama o başka, bu başka. Bu operasyon Fırat'ın doğusunu çözer mi? Çözmez. Afrin'i çözer mi? Afrin'in çözülmesiyle ilgili umut ışıkları var ama buradaki harekat Afrin'i çözmez. O başka bir fotoğraf” dedi.

"ARTIK TOPLUMSAL TABAN, ÜZERİNDE Oyun OYNANDIĞINI BİLİYOR"

Ağar, İdlib bölgesinde yaşayan sivillerin artık silahlı terör örgütlerinden bıktığını, Türkiye'nin rejim ile silahlı terör örgütleri arasındaki çatışmaları sonlandırmak için önemli bir rol üstlendiğini kaydederek, şöyle devam etti:

 “Rejim alanlarına o coğrafyadan bir saldırının ortaya çıkmaması önem kazanmış durumda. Rejim ve Rusların bu coğrafyaya gerek kara gerek havasal etki üretmemeleri de önemli.  Toplumsal taban da rahatsız. Örgütlere diyorlar ki, 'Kardeşim, gidiyorsun saldırıyorsun, 3-5 rejim milisini öldürüyorsun, onlar da bize, halka saldırıyorlar.' Artık halk istikrar istiyor. Örgütlerin kaçabilecekleri bir yer kalmadı. Örgütler, onlar adına mücadele ettiklerini söylüyorlardı ama artık toplumsal taban, üzerinde oyun oynandığını biliyor. Türkiye bir şekilde oradaki grupların çözüme dahil edilmesini istiyor.”

"TÜRKİYE'NİN BU OPERASYONUNDAN RAHATSIZ İRADELER VAR"

Türkiye'nin İdlib'i çatışmasız ve güvenli hale getirmesinin önünde tehditler de bulunduğunu vurgulayan Güvenlik ve Terör Uzmanı Abdullah Ağar, konuşmasını şöyle tamamladı:

 “Örgütlerin mutasyon işbirlikleri var. DEAŞ fotoğrafını da görmeye başladık. Tam biz oraya gireceğimiz zaman DEAŞ, Hama'nın kuzeydoğusu, İdlib'in güneydoğusuna saldırı yaptı ve 15 köyü ele geçirdi. Heyet Tahrir Şam ile maça çıktı. Tahrir Şam'ın bölgesine girdi. Tahrir Şam bazı köyleri geri aldı. Burada koridorlar meselesi var. İdlib'e girmeye çalışıyorlar. Biz İdlib bölgesinde etki üretsek bile oraya girip çıkmak istiyorlar. Burada örgütlerin mutasyonu söz konusu. Mücadele edeceğiniz örgütlerin kimyası değişiyor, ismi değişiyor, yapısı değişiyor. Türkiye'nin bu operasyonundan rahatsız olan iradeler var.”