Terör örgütü PKK'nın kanlı ilk saldırısı hafızalardan silinmiyor

Terör örgütü PKK'nın Siirt'in Eruh ve Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde gerçekleştirdiği ilk silahlı saldırıları, aradan geçen zamana rağmen hafızalardan silinmedi.

Terör örgütü PKK'nın 15 Ağustos 1984 akşamı saat 21.30'da Eruh ve Şemdinli ilçesinde katliamlarına başladığı saldırıların üzerinden 35 yıl geçti.

Huzur ve kardeşliği hedef alan, Erzincanlı Jandarma Onbaşı Süleyman Aydın'ın şehit düştüğü, 9 asker ile 3 sivilin yaralandığı saldırıların Eruh'taki tanıklarının terör örgütüne lanet okuyor.

Kaymakam Murtaza Dayanç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, teröristlerin ilk saldırısının devletini ve milletini seven ilçe halkı için büyük acı olduğunu söyledi.

Bölgenin terör saldırıları dolayısıyla büyük kayıp yaşadığını vurgulayan Dayanç, "Nice ocaklar sönmüş, insanlar yurdunu terk etmek zorunda kalmış, nice şehitler verilmiş. Burada çok acılar çekmişiz. Neticede yöre sosyoekonomik yönden geri kalış ve Türkiye'nin en mahrum yerlerinden biri durumuna düşmüştür." dedi.

"TERÖR BELASI BU BÖLGEDE BİTME NOKTASINA GELDİ"

Eruh halkıyla hiçbir ilgisi olmayan o hain saldırının ilçenin terörle anılmasına neden olduğuna dikkati çeken Dayanç, şöyle konuştu:

"Sonuçta geldiğimiz bugüne bakacak olursak terör örgütü artık bitme noktasına geldi. Burada devletimizin, hükümetimizin kararlı duruşu, güvenlik güçlerimizin kahramanca mücadelesi, vatansever vatandaşlarımızın bu konudaki yaklaşımı sayesinde artık bu terör belası bu bölgede bitme noktasında geldi."

Eruh'un genelinde huzur ve güvenin hakim olduğuna dikkat çeken Dayanç, "Eruh, terörün tamamen sıfırlandığı ve asla isminin burada zikredilmediği bir yer konumuna geleceğine inanıyorum. Özellikle kayyum belediyecilik noktasında devletin tüm imkanlarını seferber edilerek çok ciddi yatırımlar yapıldı. Bu yatırımlarla huzuru bulan ilçede artık insanların yüzü gülüyor." ifadelerini kullandı.

"ELİMİZDEN NE GELİRSE YAPACAĞIZ"

Henüz 17 yaşındayken terör örgütünün saldırısına tanık olan Eruh Belediye Başkanı Cevher Çiftçi ise silah sesleriyle yankılanan ilçenin yaşadığı o karanlık geceyi ilk günkü gibi hatırladığını söyledi.

Liseden yeni bir mezun olarak saldırıya şahit olduğunu ifade eden Çiftçi, şunları kaydetti:

"O gece çarşıda otururken birden silah sesleri geldi. İlk başta olup bitenleri anlamadık. O gece teröristler cami hoparlörlerinden yayın yaptıktan sonra bunun bir terör saldırısı olduğunu anladık. O saldırıdan önce huzurlu bir şekilde yaşıyorduk."

Devletin terörle kararlı mücadelesi sayesinde şu an halkın yüzünün güldüğünü ifade eden Çiftçi, şunları aktardı:

"O günleri bir daha yaşamak istemiyoruz. Bu huzur ortamının devam etmesi için elimizden ne gelirse yapacağız. Terörün bittiği Eruh artık ekonomik yatırımlarla anılmak istiyor. İnşallah önümüzdeki dönemde devletimizin de desteğiyle yatırımcıların Eruh'a yöneleceğine inanıyorum. Çünkü tarım başta olmak üzere bir çok alanda cazip bir pazar olan Eruh'a gelecek yatırımcının da karşılığını bulacaktır."

Ömer İnan da genç yaşta tanık olduğu saldırı sırasında ilçede market işlettiğini söyledi.

Silah seslerini duyduklarında ilk başta "kız kaçırma" olayı olarak değerlendirdiklerini belirten İnan, "Sonra öğrendik ki terör örgütü PKK ilçeye saldırı gerçekleştirmiş. Allah o günleri bir daha yaşatmasın. İlçe halkı çok mağdur oldu. Eruh, bilindiği gibi değil. Türkiye'nin belki de en huzurlu ilçelerinden biridir." diye konuştu.

Mehmet Ata Yıldırım da terör örgütünün katliamlarına başladığı ilk saldırıyı unutmalarının mümkün olmadığını aktardı.

İlçe halkı olarak artık terörle anılmak istemediklerini dile getiren Yıldırım, "İnşallah bir daha bu tür olaylarla karşılaşmayız. Eruh şimdi gayet normal ve sakin bir yaşam sürüyor. Eruh'un çehresi değişti. Herkes gelsin Eruh'un sakin, huzurlu ve halkının ne kadar misafirperver olduğunu görsün." dedi.

Dava sürecinde, aracın boyalı olması durumuyla alakalı müvekkilinden şüphe duyulduğunu belirten Özer, "Otomobilin boyaya sebep olacak bir kazaya karışmadığı emniyetten de tescil edildi. Sıfır araç alırken mutlaka boya analizi yapılması gerekiyor. Buna benzer birkaç olay daha gördüm." değerlendirmesinde bulundu.