İstanbul'da zehirleyen yabancı otların karıştığı ıspanağın Ankara'dan getirildiği belirtildi.
İSTANBUL'A ISPANAK GÖNDERİLEN TARLADA 'ŞEYTAN ELMASI' OTU ÇIKTI
Beypazarı Ziraat Odası Başkanı Mustafa Ateş, İstanbul ve Tekirdağ'da zehirlenmelere yol açtığı iddia edilen ıspanağın gönderildiği tarlalarda inceleme yaptı. Ateş, "Tarlanın son kısmında az bir yerde yerel ağızda 'pıtırak' denen 'şeytan elması' otu karışma ihtimali var; ancak başka bölgelerde sorunumuz yok" dedi.
İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'nün "Zehirlenmeye ıspanaklara karışan yabancı otların neden olduğu analizlerle ortaya çıkmıştır" açıklaması üzerine, gözler Türkiye'de üretilen ıspanağın yüzde 15'inin karşılandığı Ankara'nın Bepazarı ilçesine çevrildi. Beypazarı'nda bulunan ıspanak tarlaları, 30 yıldır İstanbul, Ankara ve diğer illerin ıspanak ihtiyacını karşılıyor. Beypazarı’ndan İstanbul’a gönderilen ıspanak tarlalarında incelemelerde bulunan Beypazarı Ziraat Odası Başkanı Mustafa Ateş, DHA’ya açıklamalarda bulundu.
"YABANCI OTLAR SADECE 150 - 200 KİLO CİVARINDA ISPANAĞA KARIŞMIŞ"
Ateş, İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün yaptığı açıklamanın ardından ot bulunan tarlaya gittiklerini belirterek, "Tarlanın son kısmında az bir yerde yerel ağızda 'pıtırak' denen 'şeytan elması' otu, karışma ihtimali var; ancak başka bölgelerde sorunumuz yok. Ispanak ekilen tarla 6 dekar, yabancı otların karıştığı alan yaklaşık 100 metrekaredir. Toplamda 15 ton ürün çıkar, 150-200 kilonun içine karışmış. Daha önce başımıza böyle bir şey gelmedi. Yaklaşık 50 yıldır ıspanak üretiyoruz. Yılda 40 bin ton civarında üretim yapıyoruz. Bahsedilen ot ıspanakla biraz benzer; ama toplu olduğu zaman ayırt edilebilir. Tek başına ıspanağa benziyor. Bizim burada halk arasında 'pıtırak' dediğimiz bir ot. Bizim başımıza gelen bir şey değil. Bu olaydan sonra dikkat ettik. Şu anda yoğun bir hasat dönemindeyiz. Gönül rahatlığıyla insanlarımız yiyebilir. Büyük bir ihtimalle sınıra yakın bir yerde tek tük ıspanağın içinde çıkmış, işçiler karıştırmış olabilir. Nasıl denk geldi bilmiyoruz" diye konuştu.
İlk defa ıspanaktan zehirlenme vakasını duyduklarını söyleyen ıspanak üreticisi İbrahim Coşkun da "Konu ıspanak mı, ot mu ortada bir bilgi kirliliği var. Ben ıspanaktan olduğunu düşünmüyorum. Buradan giden tonlarca ıspanak var. 44 kişi mi zehirlenecek? Ben ıspanaktan olacağını düşünmüyorum. 30 yıllık ıspanak üreticisiyim. İlk defa ıspanaktan zehirlenme duyuyorum" dedi.
TEK TEHLİKE ISPANAK DEĞİL
Son dönemde gıda zehirlenmelerinde yaşanan artış, gözleri uzmanlara çevirdi. Dahiliye Uzmanı Dr. Ergün Öztaş, sağlıksız şartlarda taşınan ve yeniden tüketilmek üzere saklanan birçok gıdanın zehirleyebileceği ve hatta ölümcül sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulundu.
Ispanak gibi tarladan soframıza ulaşan birçok ürün, sağlıksız taşıma ve saklama şartları sebebiyle ölüme varan ciddi sağlık problemlerine sebebiyet verebiliyor. Hijyen kurallarına aykırı olarak taşınan, saklanan ürünlerin ısıtılarak yeniden tüketilmesinin de ciddi riskler oluşturduğunu vurgulayan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ergün Öztaş, “İnsan sağlığına olumsuz etkilerinden dolayı nitrat ve nitrit, belirli dozların üzerinde gıdalarda bulunmasıi stenmeyen maddelerdir. Ispanağı ele aldığımızda nitratın nitrite dönüşmesi, oksidasyon gerektirir.
Oksidasyon için de gıdanın belli bir ısıda ve belli bir asidik ortamda olması gerekir. Nitratın nitrite dönüşmesindeki ısı değişiklikleri, besin çürümesini hızlandırır. Çürüyen besinlerin üzerindeki bakteriyel ürünlerin kana geçme olasılığı daha da yükselir. Dozun yüksekliğine bağlı olarak kişide gıda zehirlenmesi yani toksik etkiler görülebilir. Bu dönemde kritik süreç 72 saattir. 72 saat boyunca bulantı, kusma ve gastrointestinal huzursuzluk hissi ve şuur bulanıklığı gibi semptomlar ortaya çıkar. Bu semptomlarla birlikte kişide oluşan halsizlik ve yorgunluğun yanı sıra sıvı elektrot kaybıyla birlikte kişide kronik bir hastalık varsa daha ağır seyreder” dedi.
Gününde tüketilmeyen ya da saklama şartlarına uyulmayan ıspanak gibi bütün besinlerin zehirleyebileceği uyarısında bulunan Uz. Dr. Ergün Öztaş, tüketicilerin dikkat etmesi gereken noktaları şöyle özetledi: “Bu tip gıdaların saklama ve taşıma usulleri, hayati önemdedir. Tarladan çıkarılan ürünün evimize girene kadar geçirdiği sürede hijyen koşullarına çok dikkat edilmesi gerekir.
Zehirlenmenin spesifik bir tedavisi yoktur.Sıvı elektrot dengesi eski haline getirilmelidir. Sindirim sistemi zaten bunu kendi içinde bulantı, kusma ve ishalle vücuttan atar. Tabi asıl önemli olan, bu aşamaya gelinmemesidir. Besin zehirlenmesi ciddiye alınmadır. Bilinçsiz mantar tüketimi sonrası gördüğümüz gibi ölümcül sonuçlarla karşılaşılabilir. Bakteri üreten konserve ürünlerin tüketimi sebebiyle de zehirlenme görülebilir. Sebze-meyveler alındıktan sonra sirke ya da saf suda bekletildikten sonra tüketilebilir. İlaç artığı kalma ihtimalinin yüksek olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Kabuklu ürünleri de kabuklarını soyarak tüketebiliriz. İlaç kalıntısı olan ürünlerin kanserojen risk oluşturduğunu unutmayalım.”
(DHA-İHA)