AA
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
"AZERBAYCAN'DA KENDİMİZİ MİSAFİR OLARAK DEĞİL, EVİMİZDE OLARAK GÖRÜYORUZ"
Şentop, Azerbaycan'a yaptığı ziyarete değinerek, ziyareti özellikle Azerbaycan'ın bağımsızlık günü olan 18 Ekim'e denk getirdiklerini belirtti.
Ermenistan'ın saldırılarının ardından Azerbaycan'a ziyaretlerinin ayrı bir anlam kazandığını aktaran Şentop, şu şekilde konuştu:
"Gitmeyi planlıyorduk, saldırıların ardından elzem hale geldi. 27 Eylül'de saldırılar başlayınca Meclisteki 4 siyasi partimiz de Ermenistan'ı kınayan ve Azerbaycan'ı destekleyen bir açıklama yayınladılar. Biz de bu gezimize giderken bu 4 partiden oluşan bir heyetle beraber TBMM'nin desteğini çok açık ve net olarak birlikte ifade ettik. Bu çok büyük bir sevinç ve ilgi ile karşılandı. Zaten Azerbaycan'a her gidişimizde bu sevgi ve ilgiyi görüyoruz. Azerbaycan'da kendimizi misafir olarak değil, evimizde olarak görüyoruz. Karşılaştığımız ilgi, alaka da bunun bir göstergesiydi."
Azerbaycan ve bölgenin zor bir dönemden geçtiğine işaret eden Şentop, şu değerlendirmede bulundu:
"Başta Sayın Cumhurbaşkanı İlham Aliyev olmak üzere Azerbaycan'daki birçok yetkiliyle görüştük heyet olarak. Çok yüksek moralli ve kararlı gördüm kendilerini süreçle ilgili olarak ve bundan büyük bir memnuniyet duyduk. Özellikle sivil saldırılar nedeniyle yaşanan üzüntüleri paylaştığımızı ifade ettik."
Şentop, Azerbaycan'ın dost ve kardeş ülke olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye bu dostluk ve kardeşlikten dolayı Azerbaycan'ın yanında yer aldığını ifade ediyor. Ancak tek sebep dostluk kardeşlik değil, Azerbaycan'ın davasında haklı olduğuna inanıyoruz Türkiye olarak. Dağlık Karabağ bölgesi tarih boyunca Ermenistan'a bağlı bir yer olmamış, siyasi olarak Azerbaycan'a bağlı bir toprak parçası olmuş. Tarihen bu bölge Azerbaycan'a ait bir vatan toprağı. Uluslararası hukuk bakımından da Ermenistan işgalleri söz konusu olduğunda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin aldığı 4 kararda da Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarında işgalci olduğu ve işgal ettiği toprakları terk etmesine dair çok açık ifadeler var. Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi ve AGİT kararlarında da var. Sadece Türkiye Azerbaycan'ı haklı görmüyor. Uluslararası kuruluşlar da Azerbaycan'ın haklı olduğunu görüyor. Bu kuruluşlar 5 daimi üyenin kendisine yakın hissettiği ülkeleri korumak için kullandığı mekanizmalara dönüşmüştür. Mesela İsrail ile ilgili BM'nin aldığı kararlara İsrail uymadığı gibi hiç kimse de 'zorlayalım da uysun' dememiş. Aynı şeklide Ermenistan ile ilgili alınan kararlara da uyulmamıştır."
"BÖLGE BİR ATEŞ ÇEMBERİNE ÇEVRİLMEYE ÇALIŞILIYOR"
Cenevre Sözleşmesine göre, sivillere yapılan saldırıların bir insanlık suçu olduğuna vurgu yapan Şentop, şunları kaydetti:
"İşte bu da Türkiye'nin desteklemesini bir başka nedenidir. Artık Ermenistan bu anlamda sadece Azerbaycan için bir tehdit olmaktan çıkmış Kafkaslarda bölge barışı için bölgesel hatta küresel bir tehdide dönüşmüştür. Sivilleri açıkça hedef alan bir ülke. Sivillerin doğrudan hedef alınması bütün savaş hukukuyla ilgili belgelerde yasaklanmış. Bunu niçin yapıyor Ermenistan? Benzer saldırıların Azerbaycan tarafından kendi topraklarına yapılmasını arzu ediyor, tahrik ediyor. Böyle olduğunda ne olacak? Rusya ile bir anlaşma var, o anlaşma ile Rusya'yı da savaşın içine çekmeye çalışıyor. Azerbaycan'a yapılan bu saldırıların, Nahçıvan'a bir saldırı yapıldı, dolayısıyla Türkiye'yi de bu işin içine çekmeye çalışıyor. Böylece bölge bir ateş çemberine çevrilmeye çalışılıyor. O nedenle sadece Azerbaycan için değil, bölge için de bir risk ve tehdit haline dönüşmüştür."
"Bu bakımdan Cenevre Sözleşmesi'ne, Roma Şartı'na, Birleşmiş Milletler Şartı'na imza atan uluslararası toplumun, burada iki yüzlü ve çifte standartlı davranmaktan vazgeçmeleri ve dünyanın gözü önündeki bu gerçekleri görüp, buna göre adım atmaları gerekir. Bırakın sivillere yapılan saldırılara tepki göstermeyi el altından Ermenistan'ı desteklediğine dair özellikle sorunun çözümü için kurulmuş olan Minsk grubunun başkanı durumundaki ülkelerin Ermenistan'a silah yardımı yaptığını görüyoruz. Yardım diyorum çünkü Ermenistan'ın ekonomik gücü silah almaya müsait değil, bunlar ancak karşılıksız. Azerbaycan yavaş yavaş bunları dünya kamuoyunun gözleri önüne serecek. Bazı silahların menşeleriyle ilgili imal tarihleriyle ilgili ellerinde çok net bilgiler var."
Şentop, farklı ülkelerin pasaportlarıyla gelip, Dağlık Karabağ'da Azerbaycan'a karşı savaşanlar da olduğunu aktararak, bunların en kısa zamanda Azerbaycan tarafından dünya kamuoyuna gösterileceğini söyledi.
Azerbaycan'ın zor olsa da haklı olduğu için sonuç alacağına ve başarılı olacağına inandığını dile getiren Şentop, şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye hem haklı bir davanın hem bölgesel bir tehdidin önüne geçilmesi için de kardeş ülke Azerbaycan'ın yanında yer alıyor. Biz de bunu burada söylüyoruz ama Gence'de Azerbaycan topraklarında da ifade edelim diye gittik. Bütün partilerden gelen arkadaşlara teşekkür ediyorum."