'Sporla Kal Güvende Kal Projesi'nin üçüncü buluşması yapıldı

Radyo ve Televizyon Gazetecileri Derneği tarafından Gençlik ve Spor Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığının desteğiyle düzenlenen ''Sporla Kal Güvende Kal Projesi''nin üçüncü buluşması gerçekleştirildi.

Radyo ve Televizyon Gazetecileri Derneği (RTGD) tarafından Gençlik ve Spor Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığının desteğiyle düzenlenen "Sporla Kal Güvende Kal Projesi"nin üçüncü buluşması, Gençlik ve Spor Bakanlığı Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi.

Programa, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ile Radyo Televizyon Gazetecileri Derneği Başkanı Şebnem Bursalı katıldı.

Emine Erdoğan: Gerçek özgürlük, bağımlılıklardan azade olmaktır


Emine Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, her gün bağımlılıklara teslim olan hayatların sayısı arttığını, gencecik insanların bazen birtakım etkiler sonucu, sonu hiç de güzel olmayan yollara girdiğini ifade ederek, gençlere şu tavsiyelerde bulundu: 

"Sizlerin, etrafınızda olup biten hadiselerin perde arkasını çok iyi okumanızı istiyorum. Bugün uyuşturucu denen, toplumları çökertmek için tasarlanmış zehir, ihracat pazarı en çok olan birkaç ürünün içinde yer alıyor. Buradan sağlanan gelir, kanlı terör örgütlerinin finansmanını sağlıyor. Dünyada dökülen kanın, yetim kalan çocukların, yıkılan ülkelerin, akan gözyaşının ardında işte böylesine korkunç bir gerçek var. Attığınız her adımda, yaptığınız her tercihte neye hizmet ettiğinizi mutlaka sorgulayın. 'Bir kereden bir şey olmaz' denilen şeylerin bir silah mermisine dönüşebileceğini, bir çocuğun anne ve babasını son görüşü olabileceğini unutmayın." 

Gençlerin bu keskin bakışa sahip olduğundan kuşkusu olmadığını bildiren Emine Erdoğan, "İnanıyorum ki sizler özgür iradelerinizle kötü niyetli insanlara hiçbir zaman izin vermeyeceksiniz. Özgürlüğün en önemli değer olduğu bu genç yaşınızda bağımlılıkların esiri olmayacaksınız. Lütfen, sizlere 'özgürlük' adı altında sunulan köleliklerin farkına varın ve kendi özgünlüklerinizi muhafaza edin. Ancak bu şekilde başarılı olursunuz. Dünya tarihinin seyrini değiştirecek liderler, sanatçılar, sporcular olmanız için önünüzde engel yok. Yeter ki bunu isteyin. Gerçek özgürlük, bağımlılıklardan azade olmaktır. Gerçek özgürlük, aslında kim olduğunuzu keşfetme cesaretidir." değerlendirmesini yaptı.

Emine Erdoğan, gençlere şu çağrılarda bulundu:

"Ruhunuzu, aklınızı, bedeninizi, sizi uyuşturan, yok eden şeylere teslim etmeyin. İleride yaşlı bedenler içinde, olgunlaşmamış, bir türlü kendi farkına varamamış ruhlar olmak istemiyorsanız, iç dünyanızı zenginleştirin. Bunun yolu da bilimdir, sanattır, spordur. Hepiniz sanatın bir dalıyla meşgul olun, bir spor türüyle mutlaka ilgilenin. Geceleri yatmadan önce gözlerinizin son gördüğü şey, sosyal medya hesaplarınız değil, kitap satırları olsun. Aklınızı, ruhunuzu doyurun. Bedeninizi sporla güçlendirin. Spor sadece bedeni gelişiminizi değil, karakter gelişiminizi de olumlu etkiler. Dışa dönük, yeni şartlara daha kolay uyum sağlayan bireyler olmanızı sağlar."

Bakan Soylu: Uyuşturucu meselesi, boş bırakmaya gelmiyor


İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise konuşmasında, Bakanlık olarak dün olduğu gibi bugün de, gençlerin yaşamını tehdit eden ve onları ölüme sürükleyen uyuşturucu ile mücadele konusunda önemli bir farkındalığın ve gayretin içerisinde olduklarını belirtti.

2000 yılında dünya genelinde uyuşturucu nedeniyle 118 bin kişinin hayatını kaybettiğine dikkati çeken Soylu, 2016'da bu sayının 318 bine yükseldiğini bildirdi.

Türkiye'de 2017'de 941 kişinin uyuşturucu yüzünden hayatını kaybettiğini belirten Soylu, 15 Kasım 2018 itibariyle uyuşturucudan kaynaklı ölüm sayısının 380 olduğunu ifade etti.

Uyuşturucuyla mücadeleyi 2019'da çok daha üst noktaya taşımak gerektiğini vurgulayan Soylu, "Tedbir aldık, sonuç aldık ama uyuşturucu meselesi boş bırakmaya gelmez." dedi.

Dünyadaki uyuşturucu arzında büyük artış olduğuna işaret eden Soylu, uyuşturucunun, coğrafi konumu itibarıyla Türkiye üzerinden doğu ve batı arasında transfer edildiğini dile getirdi.

Bakan Soylu, Afganistan'daki afyon üretiminin 2017'de bir önceki yıla göre yüzde 63 arttığına işaret ederek "Avrupa'da sentetik uyuşturucular alabildiğine artıyor ve çeşitleniyor. 2018 Avrupa Uyuşturucu Raporu'na göre, AB erken uyarı sistemine dahil sentetik uyuşturucu madde tipi sayısı 670'tir ve bunların yüzde 70'i son 5 yıl içinde listeye dahil edildi." dedi.

Uyuşturucu terörüyle karşı karşıya olunduğuna dikkati çeken Soylu, buna karşı topyekün mücadeleyi ortaya koyduklarını kaydetti.

Soylu, "Uyuşturucu konusunda her birimizin panik halinde olması lazım. Narkolog Projesi ortaya koyduk. Son 6 ayda 7 bine yakın uyuşturucu kullanan insanla yüz yüze anket gerçekleştirdik. Maalesef uyuşturucunun kullanım alanları sıralamasında ilk sırayı yüzde 40,7 ile insanların kendi evleri alıyor. İkinci yer yüzde 24,6 ile metruk binalar." dedi.

Bakan Selçuk: BAHAR'ı hayata geçireceğiz


Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ise yaptığı konuşmada, insan ve toplum sağlığına en büyük zararı verenlerin sigara, alkol, uyuşturucu ve madde bağımlılığı olduğuna işaret ederek, bağımlılığın bireyin yanında aile ve toplum yapısını da tehdit eden en önemli sorunların başında geldiğini vurguladı.

Aile Sosyal Destek Programı (ASDEP) personeli marifetiyle uyuşturucu kullanımı konusunda yerinde tespitler yaptıklarına işaret eden Selçuk, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Uyuşturucu bağımlılığıyla mücadelede tedavi kadar tedavi sonrasında kişinin sosyal hayata uyumunu sağlamak ve yeniden uyuşturucuya başlamasını önlemek de son derece önemli. Bu amaca uygun olarak da Bakanlığımızın 19 ilde açtığı 21 sosyal uyum birimimiz mevcut. Bu birimlerimizde kısa ve uzun süreli tedavilerini tamamlamış 18 yaş ve üstü uyuşturucu bağımlılarından gönüllü olan tüm bireylere gündüzlü olarak hizmet vermekteyiz. Birimlerimizin etkinliğini artırmak için buralardan faydalanan kişilerin boş vakitlerini geçirebilecekleri, iş ve uğraş terapilerini yapılabilecekleri mekanlar oluşturuyoruz. Yine rehabilitasyon ve uyum süreçlerine bütüncül bir yaklaşım getiren Bağımlılık Tedavisi Hizmet Modelini de (BAHAR) Sağlık Bakanlığımız ile birlikte hayata geçireceğiz. Süreç tamamlanmak üzere. Bu uygulamayı hayata geçirdiğimizde mevcut sosyal uyum birimlerimizin daha etkin ve aktif çalışacaklarına inanıyoruz." 

Zehra Zümrüt Selçuk, çocukların sağlıklı gelişimini engelleyen her türlü bağımlılığa karşı çalışmalar yürüttüklerini de hatırlatarak, "Ülke genelindeki çocuk destek merkezlerimizden (ÇODEM) 13'ünü madde bağımlısı çocuklarımızın tedavi ve rehabilitasyon süreçlerinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için ihtisaslaştırmış durumdayız." dedi.  

Bakan Kasapoğlu: Gençlerimizi bağımlılığın hiçbir türüne teslim etmeyeceğiz

Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu ise konuşmada Türkiye'nin geleceği gençlerle çok önemli olduğunu düşündüğü bu proje vesilesiyle bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadığını ifade etti.

"Bağımlılıkla mücadelede ben de varım" diyen bütün paydaşlara şükranlarını sunan Kasapoğlu, "Gençlerimizi bağımlılık illetine teslim etmemek gibi çok kıymetli bir amaç uğruna elimizi taşın altına koymak için bir aradayız. Gençliğimiz, Türkiye’nin hem istiklali, hem de istikbali için bir teminattır. Bu sebeple onları her türlü tehlikeden, her türlü yanlış alışkanlıklardan korumak hepimiz için çok hayati bir görevdir." diye konuştu.

"Bunlar sizlerin aranızdan çıkacak. Sizleri spor alanlarında, sahalarda, gençlik merkezlerimizde daha çok görmek istiyoruz. Biz sizler için bütün imkanlarımızı seferber ediyor, sporu olduğunuz her yere taşıyoruz. Amacımız sporu tabana yaymak, bulunduğunuz her yerde spor yapabilmenizi sağlamak. Bunun için yurtlarımıza spor salonları yapıyor, gençlik merkezlerimizde spor faaliyetlerini daha yaygın hale getiriyoruz. Sporun insana sağladığı emniyet duygusunu hissetmeniz için gayret gösteriyoruz."

"Gençlerimizi bağımlılığın hiçbir türüne teslim etmeyeceğiz, bu kırmızı çizgimizdir." ifadesini kullanan Kasapoğlu, "Bağımlılığın en büyük silahı, yalnızlık hissidir. Genç arkadaşlarım, yalnız olmadıklarını ve olmayacaklarını bilsinler." şeklinde konuştu.

Sporun, birlikte sevinmenin, birlikte hüzünlenip heyecanlanmanın ortak dili olduğuna dikkati çeken Kasapoğlu, "Sporla Kal, Güvende Kal" projesi kapsamında gençlerin aynı dili konuşmalarına da katkı sağlandığını belirtti.

Ailesi ve çevresiyle sağlıklı iletişim kurabilen, konuşabilen gençlerin kötü alışkanlıklara yöneleceklerine ihtimal vermediğini dile getiren Kasapoğlu, "Çünkü bağımlılığın en büyük silahı, yalnızlık hissidir. Genç arkadaşlarım, yalnız olmadıklarını ve olmayacaklarını bilsinler. Biz varız. Buradayız. Burada olacağız. Devlet olarak bütün imkanlarımızla sizlerin yanındayız. Nerede olursanız olun, size bir telefonluk mesafedeyiz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Bizim nazarımızda silahlı terör neyse uyuşturucu terörü de odur." dediğini hatırlatan Kasapoğlu, "Bizler de bağımlılıkla mücadelemizi bu şiar üzerine yürütmeye devam edeceğiz. Türkiye’nin gençlerini bağımlılıktan uzak tutmak için canla başla çalışacağız. Çünkü bu mücadele, Türkiye’nin geleceğine sahip çıkma mücadelesidir. Yalnızlığa, çaresizliğe, sevgisizliğe, ilgisizliğe mahkûm edilen her gencimizin vebali hepimizin omuzlarındadır." ifadelerini kullandı.

AA