Darbecilerin sözde atama listesinde "Diyarbakır sıkıyönetim komutanı" olarak gösterilen dönemin 7. Kolordu Komutanı korgeneral İbrahim Yılmaz'a yerel mahkemece verilen 12 yıl 6 ay hapis cezası, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesince onandı.
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesince Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçuna yardım ettiği" gerekçesiyle Yılmaz'a verilen 12 yıl 6 ay hapis cezasına ilişkin kararı inceledi.
Daire, yerel mahkemenin kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığına, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun yapıldığına karar verdi.
- "Ceza kanuni bağlamda uygulanmıştır"
Mahkemede yargılama aşamalarında ileri sürülen iddia ve savunmaların istinaf denetimi sağlayacak biçimde eksiksiz olarak değerlendirildiği aktarılan kararda, şunlar kaydedildi:
"Savunma ve iddiaların özleri değiştirilmeksizin tartışılmış, vicdani kanı kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırılmıştır. Delil ve işlemlerde herhangi bir eksikliğin olmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği, kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu anlaşılmıştır. Ceza, kanuni bağlamda uygulanmıştır. Verilen ceza miktarı ve hükmen tutukluluk kararının yerinde olduğu anlaşılmıştır. İstinaf başvurusunda bulunan cumhuriyet savcısı, müdahil vekilleri, sanık ve sanık müdafilerinin istinaf dilekçesinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmemiş olmakla CMK'nın 280/1-a maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir."
Öte yandan kararda, CMK'nın 286. maddesi gereğince Yargıtay'a temyiz yasa yolunun açık olduğuna oy birliğiyle karar verildiği aktarıldı.
Eski korgeneral İbrahim Yılmaz, 24 Ocak'taki karar duruşmasında, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçuna yardım ettiği" gerekçesiyle 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
Savcı, Yılmaz'ın, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde müşterek fail olarak sorumlu olduğunu, TCK 309/1. maddesinde düzenlenen "Anayasa'yı ihlal" suçundan asli ve müşterek fail olarak cezalandırılması gerektiğini gerekçe göstererek, mahkemenin TCK'nın 39/2-c maddesi delaletiyle 39. maddesine göre "yardım eden" sıfatıyla cezalandırılmasını, usul ve esas yönünden kanuna aykırı bulduğu iddiasıyla istinaf başvurusunda bulunmuştu.
(AA)