AA
Gazze Şeridi'ndeki hükümet, soykırımcı İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ni yok etmek için patlayıcı taşıyan robotlar da dahil olmak üzere ileri düzeyde askeri teknolojiler kullanarak "tam teşekküllü savaş suçları" işlediğini duyurdu.
Hükümetin medya ofisinden yapılan açıklamada, soykırımcı İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'ndeki sivillere ve hayati tesislere karşı yaklaşık 15 aydan bu yana sürdürdüğü soykırım savaşı boyunca öldürme ve yok etme konusunda hiçbir çabadan, herhangi bir mekanizmadan veya yöntemden kaçınmadığı ve tüm suç ve vahşeti kullandığı kaydedildi.
Açıklamada, soykırımcı İsrail'in hâlâ öldürme ve yok etmede kullandığı en tehlikeli mekanizma ve araçlardan birinin, insanları doğrudan hedef almak ve hastaneler de dahil yerleşim alanlarını yok etmek suretiyle hayati sektörleri hedef almak ve mümkün olan en çok sayıda sivili öldürmek için patlayıcı taşıyan robotların kullanılması olduğu belirtildi.
Bu suç niteliğindeki davranışın, uluslararası hukukun ihlali ve soykırımcı İsrail'in altyapıyı yok etme ve sivilleri öldürme konusundaki ısrarını yansıtan tehlikeli bir tırmanış olduğu ifade edilen açıklamada, soykırımcı İsrail'in silahsız sivilleri ve sivil tesisleri hedef almak için ileri askeri teknoloji kullanmasının tam teşekküllü bir savaş suçu teşkil ettiği vurgulandı.
Uluslararası koruma altındaki hastanelerin hedef alınmasının, soykırımcı İsrail'in insani felaketi derinleştirme ve Filistinlileri yaşam, tedavi ve güvenlik haklarından mahrum etme niyetini ortaya koyduğu dile getirilen açıklamada, yüzlerce Filistinli sivilin hayatına mal olan bu suçların, İsrail'in ve ABD'nin Filistinlilerin hayatına ve uluslararası hukuka saygısızlığını yansıttığı belirtildi.
Açıklamada, Gazze'de devam eden suçların yıkıcı insani sonuçlarından tamamen soykırımcı İsrail ve onun ABD, İngiltere ve Fransa gibi müttefikleri sorumlu tutuldu.
Uluslararası topluma, Birleşmiş Milletler'e (BM) ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne soykırımcı İsrailli yöneticileri yargılamaları ve bu uygulamaları durdurmaları çağrısında bulunulan açıklamada ayrıca insan hakları örgütlerinden ihlalleri belgelemeleri ve faillerinin cezadan kaçmalarını önlemek için bunları uluslararası adalete teslim etmeleri istendi.