Sosyalleşmemizin önündeki engel… Tedavisi mümkün mü?

Kaçıngan kişilik bozukluğuna sahip insanlar kendilerini sürekli dış dünyadan koruma ihtiyacı hissederler. Kendilerine bir türlü güvenemeyen bu kişiler en ufak rezil olma durumundan dahi yoğun bir biçimde kaçarlar. Çevrelerinde en fazla ailelerinin ya da eşlerinin var olmasından rahatsızlık duymazlar. Kendi yaşam alanları dışında var olan çevreye karşı kapanık ve tedirgindirler. Peki bu durumda olan insanlar hayatlarından memnun mu?

Tam aksine bu insanlar kendi yalnızlıklarından dolayı aşırı mutsuzdurlar fakat çevreden gelebilecek herhangi bir saldırıdan dolayı yaşayacakları derin aşağılık duygusuyla yüzleşmektense yalnız olmayı seçerler.

Bu kişiler olumsuz değerlendirmelere karşı aşırı duyarlıdırlar ve olası iletişim kurma durumlarına karşı temkinli ve tedirgindirler. Kendilerini onaylama arzusu duysalar da aşağılık hissi bu arzularının önüne geçer. Yaptıkları her davranışta kusur bulmakta üzerlerine yoktur.

Kaçıngan kişilik bozukluğuna sahip insanlar için bilgisayar gibi tek taraflı iletişim aygıtları paha biçilmez dosttur. Bilgisayarlar, telefonlar, oyunlar onları asla yargılamazlar ve kendi içlerinde yaşamalarına izin verirler.

TEDAVİSİ MÜMKÜN MÜ?

Yapılan klinik araştırmalar sonucunda bu tür kişilik bozukluğuna sahip insanların tedavi süreçleri çok zordur. Terapi yöntemlerine zıt düşen semptomlar nedeniyle bu kişiler terapilerden kaçabilmekte ya da 1 2 seans sonra terapiyi bırakabilmektedirler.

Genel olarak verilen tavsiye bu kişilerin küçüklük zamanlarına dönüp buna sebep olan yaşantıları ortaya çıkartacak bir iç görüye sahip olmaya çalışmalarıdır.