Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 13 Kasım’da ABD’ye gerçekleştireceği olası ziyaret hala netlike kazanmadı.
Olası ziyaret öncesinde ise gazeteci Soner Yalçın konu ile ilgili dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.
ABD’nın Teksas’ta gerçekleştirdiği ihlaller hakkında yazan Yalçın şu ifadelere yer verdi: 'ABD'nin bölgeye ve nüfusa göre ikinci büyük eyaleti. Dallas dizisinden bilirsiniz!
Teksas…
Komşu ülke Meksika ile sınır. Meksika Körfezi ile de kıyı şeridi var…
Anımsayınız: Donald Trump'ın bu sınıra duvar inşa etmek için istediği 5.7 milyar dolara Temsilciler Meclisi izin vermedi. Bunun üzerine Trump “bu mesele güvenlik sorunudur” diye Pentagon'dan 2.5 milyar dolar aldı. Konu yargıya taşındı; Anayasa Mahkemesi duvar inşasına “ülke güvenliği için gereklidir” yanıtı vererek Trump'ı onayladı…
Duvar inşası hızla yapılıyor. Çünkü: ABD'nin Teksas sorunu var!
Şöyle:
Teksas Kızılderililerin memleketi…
Teksas'a ilk girenler İspanyollar. Zaten adını onlar verdi. Halen eyaletin yüzde 30'u İspanyolca konuşuyor.
Sonra Fransızlar Teksas'ta koloni kurdu. (Ki Teksas, Fransa topraklarından yüzde 10 daha büyüktür.) Ardından Meksika, Teksas'ı topraklarına kattı.
En sonunda ABD, Meksika'yı savaşta yenerek Teksas'ı işgal etti.
Emperyalist işgaller sırasında Teksas, 1836-1845 yılları arasında bağımsız cumhuriyet oldu.
Fakat… Petrol, sığır, bizon, pamuk kaynağı Teksas'ın elden çıkmasına ABD rıza gösterir mi; tekrar üstüne kondu!” ifadelerine yer verdi.
Teksas’ın bağımsızlığı için mücadele eden Rick McLaren’in mücadelesine atıfta bulunan gazeteci Soner Yalçın, '5 Kasım 1997’de Rick McLaren’e 99 yıl, yardımcısı Robert Otto’ya 50 yıl hapis cezasının verildiğini belirtti. İlerleyen süreç içerisinde de Teksas’ın bağımsızlığı için mücadele eden ve destek veren isimlerin teker teker yakalanarak veya öldürülerek etkisiz hale getirildi. ABD’nin söz konusu ihlaller hakkında yaptığı açıklamalar ise, “Terörü doğmadan yok ettik! ABD’yi bölmelerine izin vermedik.'
YAZININ AMACI ŞU:
Teksas hakkında detaylı bilgi veren gazeteci Soner Yalçın, yazının amacı hakkında, “Türk'ün Türk'e propagandasından vazgeçelim artık. Batı medyası Türkiye'yi hedef mi yapıyor; çıkalım “dünya ringine” gerçekleri anlatalım. Keza onların neler yaptığını yüzlerine vuralım:
– “Sen Teksas'ın bağımsızlığına izin vermiyorsun; ‘teröre karşı acımasız olacağız' diyorsun ama bizim binlerce insanımızı katleden terör örgütüne silah yardımında bulunacaksın!”
Savunma yapmaktan vazgeçelim…
Batı kamuoyuna seslenelim…
Bu sebeple diyorum ki:
– Devlet, duygu ile değil akıl ile yönetilir. Ne dedi Napolyon, “Bir devlet adamının kalbi kafasında olmalıdır!”
Devlerin gururu nihai zaferle taçlanır, biçimsel günlük kabadayılıkla değil.
Keşke…
Erdoğan, Kılıçdaroğlu, Akşener kol kola girip ABD'ye gitse. Küresel medya önüne çıkıp terör devletinden, mültecilerden, sözde Ermeni soykırımından bahsetse…
Trump, -Bayan Merkel dahil- kimlere kabalık yapmadı ki? Trump ciddiye alınır mı? Sadece ondan faydalanılır!
ABD'ye gidilir, haklılığımız dünyaya anlatılır.” Ifadelerine yer verdi.