Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin Şerafettin Can Atalay hakkındaki kararı ile ilgili olarak yaşanan tartışmalar sonrası kurumdan açıklama yapıldı. Anayasanın 146, 154 ve 155'inci maddelerinde Anayasa Mahkemesi (AYM), Yargıtay ve Danıştay'ın birbirlerine üstünlük sıralamasının öngörülmediğinin belirtildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi; "Yargıtay, adliye mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adli yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Bireysel başvuru incelemelerinde AYM'ye başvurulabilmesi için 'olağan kanun yollarının tüketilmesi' şarttır.
AYM YETKİLİ MAKAM DEĞİLDİR
"Bireysel başvuru; hukuka aykırı müdahalelerin giderilememesi halinde ikincil hak arama yoludur. Olağan veya olağanüstü kanun yolu değildir. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi adli ve idari mahkemelerce verilen kararları bozan bir mahkeme olmadığı gibi istinaf ve temyiz mercii olarak davaları incelemeye yetkili bir makam da değildir. AYM'nin, bireysel başvuru incelemelerinde yasal sınırları aşarak Yargıtay ve Danıştay uzman dairelerince geliştirilen içtihatları ters yüz edecek, hukuk sistemini kaosa sürükleyecek kararlar alması, kesin hüküm etkisini devre dışı bırakmaktadır."
ÇÖZÜM DEĞİL SORUN OLDU
"Temel hak ve özgürlüklerin korunması, yalnızca AYM'nin değil, tüm yargı organlarının görevidir. Türk yargı sisteminin sorunlarının çözümü için getirilen bireysel başvuru, mecrasından çıkması, yargı sistemini zayıflatan sistemsel bir sorun haline gelmiştir."