Marmara Denizi’nin Silivri açıklarında 9,8 kilometre derinlikte 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Gelen ilk bilgilere göre, depremde can veya mal kaybı yaşanmadı.
Kandilli Rasathanesi’nde yer alan bilgiye göre, İstanbul’un birçok ilçesinde hissedilen deprem saat 11.00’de meydana gelirken, 10.30’da yine Silivri açıklarında 6,8 kilometre derinlikte 3,1 büyüklüğünde, 09.21’de ise Avcılar açıklarında 2,5 büyüklüğünde bir deprem olduğu kaydedildi.
AKDENİZ'DE 5.1 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM
Marmara Denizi’nde art arda yaşanan sarsıntıların ardından Akdeniz’de Girit Adası açıklarında da 19,2 kilometre derinlikte 5,1 büyüklüğünde deprem yaşandı.
İSTANBUL VALİLİĞİNDEN İLK AÇIKLAMA: “HASAR İHBARI YOK”
İstanbul Valiliği, kentin birçok ilçesinde hissedilen depremle ilgili olarak açıklama yaptı. Valilikten yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:
“Deprem sonrasında ilimizdeki AFAD, AKOM, 112, 155, 156 ihbar hatlarına şu ana kadar herhangi bir hasar ihbarı yapılmamıştır.”
SİLİVRİ BELEDİYE BAŞKANI YILMAZ: "HASAR VEYA YARALI YOK"
NTV canlı yayınına katılan Prof. Dr. Şükrü Ersoy, konuyla ilgili olarak ilk değerlendirmesinde, “Buradaki fayın ne kadar aktif olduğunun bir göstergesidir. Büyük depremi ertelemez. Fakat bunların ardından büyük deprem gelir demek, spekülasyon olur.” diye konuştu.
SİLİVRİ'DE BAZI OKULLAR TEDBİR AMAÇLI BOŞALTILDI
Marmara Denizi'nde meydana gelen 4.6 büyüklüğündeki deprem sonrasında Silivri'deki bazı okullar tedbir amaçlı boşaltıldı.
EĞİTİM-ÖĞRETİM KESİNTİYE UĞRAYACAK MI?
İstanbul Valiliği'nden yapılan açıklamada, "(Deprem nedeniyle) İlimizdeki hiçbir okulumuzda eğitim öğretimi kesintiye uğratacak yönde herhangi bir olumsuzluk bulunmamaktadır." denildi.
AFAD'DAN DEPREM AÇIKLAMASI
Nurlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 4,6 büyüklüğündeki depremin Kuzey Anadolu Fayı üzerinde orta çukurlukta, Silivri'ye yaklaşık 20 kilometre kadar uzaklıktaki fay üzerinde yaşandığını kaydetti.
Bu fay hattında 17 Ağustos 1999'daki gibi depremler yaşandığını, 1963 yılında da bu faya yakın yerde 6,3 büyüklüğün deprem meydana geldiğini, yine Tekirdağ tarafında da 7,4 ila 6,2 büyüklüklerinde depremler görüldüğünü vurgulayan Nurlu,
"Marmara Denizi Silivri açıklarında meydana gelen depremin 15 artçısı var. En büyüğü 3,4 en küçüğü 1,2 büyüklüğünde. Depremden öncede 3 büyüklüğünde bir deprem var ancak öncü olup olmadığına ilişkin bir şey söyleyemeyiz." diye konuştu.
Denizde yaşanan 4,6 büyüklüğündeki depremin bu fay hattında biriken enerjinin de boşaltılmasına yardımcı olduğunu belirten Nurlu, "Türkiye deprem ülkesi. Türkiye'de yılda 23-24 bin deprem yaşanıyor. Birey olarak deprem hazırlıklı olmak zorundayız. AFAD Başkanlığının il müdürlükleri var. Vatandaşlarımız buralardan gerekli eğitim ve farkındalık konusunda gerekli destekleri alabilir. Ailemizle birlikte bir araya gelip deprem planlarımızı gözden geçirmek zorundayız." ifadelerini kullandı.
Nurlu, bölgedeki ölçüm istasyonlarından elde edilen bilgiye göre, depremin etkilediği yerlerde herhangi bir hasarın söz konusu olmadığını kaydetti.
- "DEPREM KRİTİK BİR YERDE"
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ziyadin Çakır ise Silivri açıklarında meydana gelen depremin beklenen deprem kuşağında gerçekleştiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Deprem, Marmara depreminde olması beklenen fay zonu içerisinde ve çevresinde olmuş durumda. Silivri açıklarında meydana gelen bu deprem kritik bir yerde gerçekleşti. Son zamanlarda burada bir deprem olmuyordu, yani deprem olmayan bir zon içerisinde olduğu için de biraz tehlikeli. Yapacak bir şey yok, beklemek gerekiyor."
Prof. Dr. Çakır, şunları kaydetti:
"Biz o bölgedeki fayın daima kilitli olduğunu düşünüyoruz. Hem sismoloji verilerinde hem de deniz tabanı gözlemlerimizde fay zonu burada kilitli, dolayısıyla herkesin görüş birliği içerisinde olduğu bir depremde kırılmasını beklediğimiz segmenttir. Bu bir öncü olabilir, bilemeyiz ama beklenen kırıntısına girdiğimiz fay içerisinde olduğu için fay üzerindeki gerilmeyi arttırmış olabilir. Mekanizmasını bilmiyorum, bakmak lazım ama dediğim gibi kritik bir yerde gerçekleşti, bu nedenle öncü bir deprem olabilir fakat diğer yandan da kesinlikle öncü bir deprem diyemem, kimse diyemez. Şu an meydana gelen depremin bir öncü olduğunu söylemek dünyanın hiçbir yerinde mümkün değil maalesef. Diğer yandan bu deprem, İstanbul merkezine uzak bir yerde gerçekleşti diye biliniyor ama ben daha yakında olduğunu düşünüyorum. Kötü zemin üzerine yapılmış, fabrika ve binalar maalesef büyük risk altında olduğu için yapılacak tek şey bu binaları sağlamlaştırmak ve kentsel dönüşümü hızlandırmaktır."