Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde yaşayan İbrahim (64) ile eşi Hanım Kazankıran (56) çifti, 1991 yılında Almanya’ya çalışmak için gitti. Kazankıran çiftinin 25 Ağustos 1992 tarihinde "Alişir" adını verdikleri bir erkek çocukları dünyaya geldi. Aradan geçen zaman sonrası 5 aylık olan bebekleri yatağından düştü. Çift, düşme neticesinde çocuklarını kontrol için Luckes Kranheus Hastanesine götürdü. Alişir bebek doktor gözetimine alındı. Burada 3 gün bebeğinin yanında kalan anne Hanım Kazankıran, diğer çocuklarını kontrol için hastaneden ayrıldı.
"ÇOCUĞUM TANINACAK VAZİYETTE DEĞİLDİ"
Çocuklarının her fırsatta kabrini ziyaret eden anne Hanım Kazankıran, yaşadıklarını İHA muhabirine anlattı.
MEZARIN SÜSLENMESİNDEN ŞÜPHELENDİ
Cenazenin 24 gün sonra teslim edildiğini belirten Kazankıran, "Bebeğimi bana göstermediler. Defin sonrası bebeğimin mezarının süslendiğini gördüm. Uzun zaman bu durum devam etti. Bu durumdan şüphelendim. Benim çocuğum olmadığını düşündüm. Ardından yasal işlem başlattık. Bu durum beni ruhsal yönde olumsuz etkiledi. Ben bir anneyim çocuğumu istiyorum. Yapılan DNA testi sonrası mezarda bulunan çocuk bizim çocuğumuz çıkmadı. Bana yardım etsinler ben bir anneyim. Ölüyse diriyse nerede yaşıyorsa bana yardım etsinler. Annenin gözyaşının rengi yoktur" dedi.
"ALMANYA'DA BİZİM ÇOCUĞUMUZU ÇALDILAR"
Emin olmak için eşi ve kendisinin 4 kez DNA testine girdiğini ancak bebeğin kendilerinden olmadığını söyleyen baba İbrahim Kazankıran ise 6 yıldır hukuk mücadelesi verdiklerini söyledi.
Yetkililerden yardım isteyen baba Kazankıran, “Eşimin de anlattığı gibi Almanya’da bizim çocuğumuzu çaldılar. Çocuğumuzu arıyoruz. Çocuğun mezarını açtırdık ama çocuğun DNA’sı bize uymuyor. Bu nedenle aile yapımız bozuldu. Çocuklarım ve ailemin psikolojisi bozuldu. Devletimizden çocuğumuzu bulmasını istiyoruz” diye konuştu.