İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, FETÖ'ye yönelik soruşturmalar ve 15 Temmuz darbe girişimi gecesi yaşananlar hakkında ilk kez konuştu.
MİT KRİZİ...
17 ARALIK KUMPASI...
MİT TIRLARI...
Ardından FETÖ, Adana'da MİT TIR'ları operasyonunu yürürlüğe koymuştur. Devleti yönetenlerin karşı koyuşu ve milletin desteğiyle örgüt yine başarısız olmuştur. Bu kişiler hakkında casusluk suçundan soruşturma yürüttüm. Bu vahim ve alçakça eylemi gerçekleştiren sorumlular hakkında gözaltına kararı alındı. MİT TIR'larını durduran örgüt mensuplarına yönelik bu operasyon, FETÖ'nün silahlı kuvvetlerdeki ayağına yönelik ilk operasyondur. MİT TIR'ları devlete yönelik çok büyük eylemdi. FETÖ'nün askeri kanadına yönelik ilk gözaltılar yapıldı. General ve rütbeli askerler tutuklandı. Zorlu bir süreç yürüttük.
FETÖ'DEN İLK GÖZALTI...
15 Temmuz darbe girişime giden süreçte önemli kilometre taşlarından biri, 22 Temmuz 2014'te Selam Tevhid kumpası adıyla bu eylemi gerçekleştiren önemli emniyet mensupları hakkında yürüttüğümüz soruşturmadır. 22 Temmuz; FETÖ'ye yönelik ilk gözaltının tarihidir. Gözaltı gerekçesi daha da önemlidir. Söz konusu kişilere casusluk suçlamasını yönelttik. Devletin en mahrem bilgilerini elde etmeye çalıştılar, devletin en yetkili kişilerinin telefonlarını dinlediler ve bu görüşmeleri depoladılar.
2014 Aralık ayı mücadele anlamında çok önemli tarihtir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı olarak bu örgütü, terör örgütü adıyla mahkeme kararı çıkarttık. Tahşiye kumpası olarak bilinen dosya çok basittir. Yaşlı başlı adamların evine gece vakti el bombası, silahlar ve mermiler konulmuştur. FETÖ, kendine muhalif olarak gördükleri bu oluşumu kendi kurdukları kumpasla terör örgütü ilan etmiştir. Bu eylemde el bombalarını, silahları ve mermileri kendileri kullanmıştır. Biz bu gerekçeyle bu eylemin medya ve emniyet ayağında yer alan bu kumpasın gerçekleşmesini sağlayan kişileri gözaltına alarak mahkemeden ilk defa örgütün adını terör örgütü olarak tescil ettirdik.
Örgütün yöneticisi terörist başı Fetullah Gülen hakkında ilk defa yakalama kararını talep ettik ve mahkemeden bu yakalama kararını çıkardık. Bu örgütün terör örgütü olduğuna yönelik kararı, şu anda terör bürodan sorumlu İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili olan Hasan Yılmaz'la beraber çıkardık. Hasan Yılmaz'ın emekleri ve gayreti benim çok önemlidir. Halen bu gayreti yanındaki çalışma arkadaşı savcılarla birlikte göstermektedir. Başsavcılığım adına şükranlarımı sunarım.
TERÖR SALDIRILARI...
Ocak 2016'da Terör Büro'dan sorumlu Başsavcı Vekilliği görevine getirildim. Bu tarih iye 15 Temmuz arası çok kritik zaman dilimidir. Sultanahmet, Taksim ve Atatürk Havalimanı'nda çeşitli terör örgütleri kullanılarak gerçekleştirilen patlamaların nedeni, Türkiye Cumhuriyeti ve milletini 15 Temmuz darbe girişimine hazırlamaktır. Kaos ve tedirginlik çıkarma yoluyla, askerin yönetime gelmesinden başka çare yoktur algısı milletin hafızasına nakşedilmeye çalışılmak istendi.
DARBE GECESİ...
15 Temmuz akşamı İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ın Özel Kalem Müdürü Özgür Taşdemir aradı ve aynen şunları söyledi: "Bu alçaklar darbe girişimini başlattılar. Biz de Vatan Emniyet'ten köprüye doğru hareket ediyoruz. Gerekirse öleceğiz. Hakkınızı helal edin!" Bu helalleşmeden sonra ilk olarak Adalet Bakanımız Bekir Bozdağ'ı aradım. Kendisi hemen telefonu açtı, 'İrfan bey, devletimize ve milletimize sahip çıkın. Vatanımızı savunun. Bu alçaklara meydanı bırakmayın' dedi. Ben de kendilerine, polisin yola çıktığını, köprüye doğru hareket ettiğini, gerekenin yapılacağını, gözaltı talimatlarını vereceğimizi beyan ettim ve 'Allah yardımcımız olsun' dedim.
Terör örgütünün yürütme oldukları psikolojik harp taktiklerine karşılık olarak da televizyon kanallarını ve gazete muhabirlerini aradım. 15 Temmuz darbe girişimine el koyduğumuzu, soruşturma başlatıldığını, devlete ve millete isyan eden bu alçaklar hakkında yakalama kararlarının verildiğini bildirdim. Ulaşabildiğim tüm gazetecilere ulaşmaya çalıştım.
EN KRİTİK AN ERDOĞAN'IN ÇAĞRISIYDI
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın, TV'lere bağlanarak darbeye ve bu alçak girişime karşı olunacağını bildirmesi ve aziz milleti meydanlara davet etmesi çok kritik bir andır. Ben şunu bu örgütle mücadele eden biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki Erdoğan'ın çağrısının ardından devlet kontrolü milletle birlikte yeniden ele almaya başladı. İşgal edilen yerler tek tek milletin desteğiyle ele geçirilmeye başlandı. Sayın Cumhurbaşkanı'nın İstanbul'a inmesi (gelmesi) milletin mukavemetini daha da attırmıştır. Yıllardan beri Tiananmen Meydanı'nda tankın önünde duran kişi hatırlanmaktadır ama milletimiz defalarca tankın altına yatmıştır, canından feragat etmiştir. Bunun için millete, şehitlerimize ve gazilerimize karşı sorumluluğumuz çok ağır ve borcumuz var.
FETÖ, YABANCI İSTİHBARATIN EMRİNDE
7 Şubat, 17-25 Aralık yargı darbe girişimi ve devam eden süreçte bu örgütün ne kadar alçak olduğu, ne kadar hukuksuz olduğu, yabancı istihbarat servislerinin emrinde ne kadar etkin bir durumda olduğu açıkça ortada olmasına rağmen bu mücadelede yalnızlığımız 15 Temmuz'a gelen süreçte beni üzdü. 251 insanımızı şehit etmeleri ne kadar gözü kara olduklarını ortaya koymuştur.
Ankara Emniyeti Terörle Mücadele (TEM) Daire Başkanı Turgut Aslan, 15 Temmuz'a kadar yakın mesaide çalıştığım çok sevdiğim bir yakınım. Kendisini şehit etmeye çalıştılar. Bizim de ele geçtiğimiz takdirde infaz edileceğimizi düşünüyordum. Turgut Aslan'ın emanetlerini başsavcılığım odasında muhafaza ediyorum. Cumhurbaşkanımızn canına kast ettikten sonra hedeflerindeki kişilerden biri de Turgut Aslan'dı. Darbe girişimi başarısız olduğu anlaşılmasına rağmen bu kinlerini alamamışlarıdır. Turgut Aslan'ın şehid edilmeye çalışılmasının sebebi beraber çalıştığımız dönemde Tahşiye dosyasında Emniyet Genel Müdürlüğü'nden istediğimiz rapora "Bu yapı terör örgütüdür" ifadelerini yazması ve imzayı atmasıdır. Koruması Hasan Gülhan şehit edildi.
15 Temmuz soruşturmalarında azami dikkat ve özeni sarf ediyoruz. Kimsenin hakkına ve hukukunu ihlal etmemeye azami dikkat ediyoruz.
ÖRGÜT TSK'DAKİ ÜYELERİNİN BİR KISMINI DARBEDE KULLANMADI
TSK'da yuvalanmış örgüt mensuplarının tamamı darbe girişimine katılmamıştır, bir kısmı katılmıştır. 15 Temmuz yargılama davalarında yargılanan asker sayısı belli. Bu sayının daha fazlası TSK'da içerisinde görev yürütmekteydi. Zaten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve diğer başsavcılıklar tarafından örgüt üyeliği suçundan bu kişiler hakkında soruşturma devam etmekte. Bu örgütün stratejisidir. Örgüt birtakım kuvvetlerini ihtiyat kuvveti olarak yedekte tutmuştur. Bir kısmını darbe girişimine sevk etmemiştir, geri planda tutmuştur. Onlara yönelik soruşturmalar devam etmekte.
SABAH