1
Akar, 1. Hava Bakım Fabrika Müdürlüğünde dün yapılan Stratejik İşbirliği Anlaşmaları İmza Töreni'nin ardından, "teknoloji çınarı" olarak nitelendirilen fabrikanın işçileriyle yemekte bir araya geldi.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz'ün de katıldığı ve samimi bir havada geçen yemek sonrası işçilere hitap eden Akar, hem bölgesel hem küresel düzeyde yaşanan önemli olayları yakından takip ettiklerini belirtti.
Ülkenin, milletin hak ve menfaatlerine halel gelmemesi için başta Mehmetçik olmak üzere herkesin gece gündüz demeden büyük bir azim ve kararlılıkla çalıştığını ifade eden Akar, "Bölgede ortaya çıkan istikrarsız bir durum var. Bunlardan dolayı herhangi bir yanlışlık olmasın, herhangi bir sürprizle karşılaşmamak için bütün ihtimalleri düşünmek suretiyle arkadaşlarımız elinden gelen gayreti gösteriyor." diye konuştu.
Terörle mücadelede yoğun bir dönemin yaşandığını, geçmişte olduğu gibi önemli başarıların sağlandığını vurgulayan Akar, 24 Temmuz 2015'te başlayan yeni safhanın kararlılıkla sürdürüldüğünün altını çizdi. Teröristlerin, "ulaşılamaz" ve "girilemez" dediği yerlere tek tek girildiğini, o bölgelerin ve inlerinin hainlerden temizlendiğini ifade eden Akar, çukur operasyonları, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarında sağlanan başarıları anımsattı. Akar, bunlar yapılırken Mehmetçiğin teröristler ile masum vatandaşları çok iyi bir şekilde birbirinden ayırdığına, çevreye, tarihi ve dini yapılara zarar vermediğine dikkati çekti.
Hedeflerinde sadece teröristlerin olduğuna vurgu yapan Bakan Akar, şunları söyledi: "Bazı hainler, alçaklar olayları saptırıyor, 'Kürtler, Araplar' diyor, yanlış adresler gösteriyorlar. Türk Silahlı Kuvvetlerinin tek hedefi teröristler. Bizim Arap, Kürt kardeşlerimizle asla herhangi bir sorunumuz yoktur, böyle bir şey olamaz. Ülkemizde yaşayan Kürt kardeşlerimizle biz et ve tırnak gibiyiz. Bu coğrafyayı, ekmeğimizi paylaşıyoruz. Dolayısıyla bunların hepsi fitnedir, fesattır. Türk Silahlı Kuvvetlerinin yurt içinde ve dışında tek hedefi teröristlerdir. Şu anda önümüzde Münbiç ve Fırat'ın doğusu var. Bu konuda da ilgili ülkelerle temaslarımız sürüyor. Türk Silahlı Kuvvetleri kendisine düşen görevler çerçevesinde her türlü hazırlığı yaptı, her türlü hazırlığı tamamdır. Yeri ve zamanı geldiğinde Münbiç'te de Fırat'ın doğusunda da gerekli faaliyetler, görevler yerine getirilecektir. Münbiç'in bir an önce boşaltılması lazım. Buradaki, PKK'dan hiçbir farkı olmayan YPG'nın burayı süratle terk etmesini ve bunlara verilen ağır silahların buradan alınıp götürülmesini ve yüzde 90'ını Arap olan Münbiç'in idaresinin de Münbiçlilere terk edilmesini talep ve takip ediyoruz, bu konuda verilen sözlerin yerine getirilmesini bekliyoruz."
- "Tek gayemiz teröristlerin etkisiz hale getirilmesi"
"Münbiç ve Fırat'ın doğusunda teröristlerce çukurlar kazıldığına ve mevziler oluşturulduğuna" yönelik bilgi ve haberleri anımsatan Akar, "Bunlardan dolayı kimsenin endişesi olmasın Türk Silahlı Kuvvetleri dün nasıl Fırat Kalkanı'nda, Zeytin Dalı Harekatı'nda gereğini yaptıysa, burada da Münbiç'te de Fırat'ın doğusunda da çukurları kazanları o çukurlara gömmesini bilir. Bu konularda kimsenin endişesi olmasın, büyük bir ciddiyet ve samimiyetle TSK'nın tüm mensupları, en kıdemlisinden en kıdemsizine kadar gece gündüz tek işimiz bu. Bununla uğraşıyoruz ve bunu da yeri ve zamanı geldiğinde icra edeceğiz." ifadesini kullandı.
Tüm bu faaliyetlerin uluslararası hukuka uygun olarak yerine getirildiğinin altını çizen Akar, "Ayrıca Cumhurbaşkanımızın hatırlattığı gibi 1998'de yapılan Adana muhtırası dahil, bunların hepsi kendi ülkemizi, sınırlarımızı koruma hakkını bize veriyor. Ülkemizi ve halkımızı teröristlerin etkisinden korumak için bu operasyonları yapıyoruz. Bunun dışında bizler bütün komşularımızın, Suriye ve Irak başta olmak üzere onların siyasi bütünlüğüne, toprak bütünlüğüne son derece saygılıyız. Bizim amacımız bölgenin teröristlerden temizlenmesi, tek gayemiz teröristlerin etkisiz hale getirilmesi." dedi.
Akar, terörle mücadeledeki etkili operasyonlar sonucu Kandil'deki sözde elebaşlarının, terörün bir sonunun olmadığını anladığını belirterek, "Temennimiz alttakilerin de bunu bir an önce anlayıp, bu işten bir an önce vazgeçmeleri, bunun bir çıkar yolu olmadığını görmeleri. Aksi halde bundan öncekilerin başına gelenler bunların da başına gelecek." diye konuştu.
Irak'ın kuzeyindeki üs bölgesine yönelik provokasyona da değinen Akar, "Terör örgütü PKK'nın üs bölgemize yönelik tahrikleri ve provokasyonuna karşı Mehmetçik sakinlik ve metanetle karşılık vererek, PKK'nın alçakça sergilemeye çalıştığı oyunu bozmuştur. Konuyla ilgili olarak Erbil yönetiminin zamanında ve kapsamlı tepkisi ile aldığı tedbirler, tarafımızdan memnuniyetle karşılanmıştır." değerlendirmesinde bulundu.
- "Bazı tahriklere girişiliyor"
"Mavi vatan" olarak adlandırılan denizlerdeki hak ve menfaatlere yönelik çalışmaların da aralıksız sürdürüldüğünü kaydeden Akar, "Bunu yaparken bütün samimiyetimizle başta Yunanistan olmak üzere tüm komşularımızla iyi komşuluk ilişkileri içinde olmaya çalışıyoruz." ifadesini kullandı.
Ancak bazı siyasi etkenler ve yanlış hesaplar nedeniyle olayların çarpıtıldığına dikkati çeken Akar, sözlerine şöyle devam etti: "Maalesef bazı tahriklere girişiliyor. Bunların hiçbirinin sonu olmadığını, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hiçbir şekilde oldubittiye, Türkiye Cumhuriyeti'nin olmadığı hiçbir çözüme Ege'de, Doğu Akdeniz'de, Kıbrıs'ta ister ekonomik ister askeri ister güvenlik ve savunma konuları olsun 'evet' demeyeceğimizi herkesin bilmesi lazım. Bu konuda son derece kararlıyız. Diğer taraftan da uluslararası hukuka ve ikili anlaşmalara son derece saygılıyız. Haklarımızdan hiçbir şekilde taviz vermeyeceğimizi muhataplarımızın çok iyi bilmesi lazım."
Türk Silahlı Kuvvetlerinin sivili ve askeriyle büyük bir aile olduğunu belirten Akar, "Bu birlikteliğimiz çok önemli, bunun bozulmaması için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Bu şekilde et ve tırnak gibi çalışmak, bütün engelleri aşmak suretiyle ülkemiz ve TSK için ne yapmamız gerekiyorsa yapacağız." dedi.
Savunma sanayisinin ve operasyonlardaki başarının birleşmesiyle Türkiye'nin hem masada hem sahada yer aldığına işaret eden Akar, savunma sanayisinde yerlilik ve millilik oranının artmasının önemine değindi, bunun bir tercih değil zorunluluk olduğunu söyledi.
(AA)